Vakalardaki yüksek oran alarm veriyor! Uzman isim uyardı: Kalbin en büyük düşmanı buymuş!

Türkiye'de kalp ve damar hastalıkları, ölümlerin başlıca nedenleri arasında yer almaya devam ederken, kalp krizi vakalarındaki yüksek oranlar alarm veriyor. Türkiye, Avrupa Birliği verilerine göre kalp krizi kaynaklı ölümlerde üst sıralara yükseliyor. Kalp krizi vakalarındaki bu artışın nedenleri arasında, sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, stres, yetersiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, obezite ve fiziksel aktivite eksikliği gibi faktörler öne çıkıyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, sigara kullanımının oldukça yaygın olduğunu söyleyerek, "Hastalar, kontrollerine zamanında gitmiyor ve reçete edilen ilaçları düzenli kullanma konusunda özensiz davranıyor. Ayrıca, kalp krizi durumlarında hastaneye başvurmakta gecikiyorlar. Eğer bu konulara daha fazla dikkat edilseydi, damar hastalıklarına bağlı ölüm oranları çok daha düşük olabilirdi" ifadelerine yer verdi.

"RİSK FAKTÖRÜ YÜKSEK"

Uzman Dr. İsmail Erdoğu, kalp hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biri sigara kullanımı olduğunu belirterek, "Yakın zamanda Avrupa Birliği'nin paylaştığı verilere göre, kalp krizi geçirme oranlarında Almanya'dan sonra ikinci sıradayız. Ancak tüm nedenlere bağlı ölümler ve kalp hastalıkları kaynaklı ölümlerde lider konumdayız. Bu noktada kendimize ‘Neden kalp hastalıklarından dolayı daha çok ölüyoruz?' sorusunu sormamız gerekiyor.

KALBİN EN BÜYÜK DÜŞMANI

Sağlık alanında bazı iyileşmeler olsa da risk faktörlerimiz hâlâ yüksek seviyede. Kalp hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biri sigara kullanımıdır. Bunun yanı sıra, hareketsiz yaşam, şeker hastalığı, tansiyon düzensizliği, obezite ve spor yapmamak da kalp hastalıklarının başlıca nedenleri arasındadır" dedi.

"BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR"

Erdoğu, kalp hastalıklarında erken teşhis ve doğru tedavinin hayat kurtarıcı olduğunu söyleyerek, "Bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak büyük önem taşımaktadır. İnsanların sigarayı bırakmaları için ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Okullar, sosyal alanlar, belediyeler ve çeşitli kurumlar aracılığıyla bilinçlendirme faaliyetleri artırılmalıdır. Kalp hastalıklarında, diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi erken teşhis ve doğru tedavi hayat kurtarıcıdır.

Kalp krizi geçiren bir kişinin hayatta kalmasını sağlayan en önemli etken, uygun ve zamanında yapılan tedavilerdir. Kimi hastalar için anjiyo gerekirken, kimi hastalar ise hastaneye yatırılarak olabilecek risklerden korunmalıdır. Hastalar, göğüs ağrısı, baskı, sıkışma hissi, nefes darlığı, ölüm korkusu, terleme ve bayılma gibi şikayetler yaşadıklarında zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır" diye konuştu.

(İHA)