Yapay zeka sevgili modeli son dönemde oldukça yaygınlaşmış durumda. İlgileri, hobileri ve tüm özellikleri belirlenebiliyor. Özelikle yurt dışında, bu avatarlar eski eş ya da sevgililerin özellikleriyle tasarlanabiliyor.
Gelişmiş sesli görüşme, mesajlaşma ve görüntülü iletişim özellikleriyle bu uygulamalar, kullanıcıların avatarlarıyla daha derin bir bağ kurmalarını amaçlıyor.
Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Danışma Kurulu Üyesi Dinçer Karaca, yapay zekanın kullanıcıların duygu durumlarını analiz ederek, bazen soru sormadan otomatik olarak iletişime geçebildiğini belirtti.
Karaca, “Artık kullanıcıların soru sormasına gerek kalmadan, ‘Canım sıkıldı’ ya da ‘Benimle ilgilenir misin?’ gibi mesajlar atılıyor, sanki karşınızda gerçek bir insan varmışçasına cevap bekliyor,” diye ekledi.
Yapay zeka sevgili uygulamalarının kullanıcılarının büyük bir kısmını kadınlar oluşturuyor.
Bu uygulamanın, kullanıcıların yalnızlık ve onay ihtiyaçlarını karşılamak adına sosyal tehditler barındırabileceğini belirten Karaca, Amerika’daki bir olayla bunu örnekledi.
Karaca, "Otizm başlangıcı olan genç bir kullanıcı duygusal bağ kuracağı bir avatar oluşturuyor. Zamanla sosyal hayattan kopmaya başlıyor, eve kapanıyor, derslerinden soğumaya başlıyor ve ailesiyle iletişimi azalıyor. Gününün büyük bölümünde, hayranı olduğu kişinin avatarıyla zaman geçiriyor. Sonunda 'Buluşma vaktimiz geldi' diyerek avatarına mesaj attığında, avatarı da ona 'Evet seni burada bekliyorum' yanıtını veriyor. Bu yanıtın ardından avatarına ulaşabilmek için çocuk genç yaşta intihar ediyor."
Karaca, veri gizliliğinde ve sürecin psikolojik boyutunda bulunan risklerin olduğunu belirterek, "Yapay zekayla bir tür duygusal bağ kurduğunuzda en özel bilgileriniz dahil tüm verilerinizi karşıya yüklüyorsunuz, karşı tarafta bir uygulama var ve uygulamanın sahipleri var. Aslında siz bütün özelinizi, bütün gizli bilgilerinizi karşı tarafa veriyorsunuz. İkincisi de bağlılık sorunları." dedi.
Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Türkiye’de bu tür uygulamaların hızla arttığını ve yalnızca bir uygulamanın 112 bin aktif kullanıcısı bulunduğunu belirtti. Türkiye genelindeki toplam kullanıcı sayısının 250 bini bulduğunu söyledi.
Sağıroğlu, bu tür uygulamaların, insan psikolojisini derinden etkileyebileceği ve kişiyi zafiyetlere açık hale getirebileceği konusunda uyardı.
Sağıroğlu, "Karşıdaki bir makine veya insan ama artık bunu ayırt etmekte güçlük çekiyoruz. Burada karşıdakinin sizin duygularınıza hitap etmesi, sizi anlaması kişide tatmin duygusunu arttırıyor." dedi.
Psikolog Bilge Kılınçkaya ise, yalnızlık, depresyon gibi durumlarla mücadele eden bireylerin bu uygulamalara yöneldiğinde, gerçeklikten kopma ve sosyal izolasyon gibi problemlerle karşılaşabileceğini ifade etti.
Kılınçkaya, "Burada bir de risk altında bazı bireyler var, bazı yatkınlığı olan gruplar var. Örnek olarak ergenler, yalnızlık çeken bireyler, depresyonda olabilecek bireyler, sosyal izolasyonda olan bireyler. Bu tarz bireyler zaten genellikle her zaman bir onay ihtiyacı, her zaman bir güven ihtiyacı duyuyorlar başkalarından. Çünkü kendileriyle alakalı zaman zaman bazı özgüvensizlikleri mevcut oluyor. Aslında dışarıdan bir yerden sürekli olarak onlara bir özgüven verilmesi onlara iyi geliyor. Sıkmak yerine sanki bir bağımlılık gibi daha da çok istemelerine yol açıyor." dedi.
Sosyal hayattan kopma olduğunda ortaya çıkabileceğini belirten Psikolog Kılınçkaya, "Birey, sosyal çekilme yaşayabilir yani sosyal ortamlarda bulunamama daha çok evde, kendi başına yalnız bir şekilde olma hali gibi. Burada sosyal hayattan kopuş yaşanabilir. Bu yapay zeka uygulamalarına bir bağımlılık söz konusu da olabilir." ifadelerini kullandı.
Kılınçkaya, yapay zekanın kişilerin özgüven eksikliklerini geçici olarak düzeltebilse de, uzun vadede bu tür bağımlılıkların olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyararak, bireylerin profesyonel yardım alması, mutlaka bir uzmanla görüşmesi gerektiğini söyledi.
(AA)
Okuyucu Yorumları 0 yorum