"Yargı, tam bağımsız olmalıdır"

ANKARA (İHA) - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Özdemir Özok, yargının, siyasal güç karşısında bağımsız olması kadar, siyasal erkin dışındaki güçler karşısında da tam bağımsız olması gerektiğini söyledi.

Yargıtay Binası'nda 2002-2003 Adli Yılı'nın açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Özdemir Özok, yargının karşı karşıya kaldığı ağır sorunlar ve iş yükü karşısında tıkandığını, temel işlevi olan adaleti gerçekleştirmekten uzaklaştığını, bütün bunların sonucunda vatandaşın yargıya olan güveninin azaldığını ve yasadışı yollardan hak arama eğilimin artmaya başladığını söyledi. Başta siyasal iktidarlar olmak üzere hiç kimse yargının yakınmalarına ve sorunladrına köklü çözüm üretemediklerini vurgulayan Özok, "Çünkü yürütme erkini elinde bulunduran siyasal iktidarlar hiç bir biçimde, güçlü ve bağımsız bir yargı istememektedirler. Hak arama konusnda son söz söyleyecek, hakkı belirleyecek ve hükmü verecek olan bağımsız yargıdır. Siyasal güç çoğu zaman yürütme ve yasamayı elinde bulundurduğu için, özellikle siyasal ve ekonomik krizler yaşandığı dönemlerde, yargının kendi düşünce ve politikaları doğrultusunda hareket etmesini istemektedir. bu nedenlerle, yargının siyasal güç karşısında bağımsız olması kadar, siyasal erkin dışındaki güçlere karşı da tam bağımsız olması gerekir" dedi.

Medyanın yargılama öncesi ve yargılama sırasında yaptğı yayınların yargılamayı etkilediğini ve yargıcın takdirine giren konularda sanık aleyhine sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Özok, yargının bağımsızlığının yargıç güvencesiyle sağlanıp bütünleşeceğini ve yargıç güvencesinin soyut ve fantezi bir düşünce değil, görevin gereği olduğunu vurguladı.

Özok, TBMM'nin yaptığı değişiklik ve düzenlemelerin içinde bulunduğumuz siyasal, sosyal ve toplumsal olaylar bakımından son derece önemli ve anlamlı olduğunu ve yapılan değişikliklerle ne ülke bölüneceğini, ne de AB'ye girilebileceğini söyledi.

Bugün ülkenin bölünmesine neden olacağı söylenen, çağdaş değerler ve batı ölçüleri kuruluş döneminde, devlet yapısının harcı olduğunu ileri süren Özok, "Yapılan değişiklikler sonrası AB'ye gireceğimiz konusunda söylenen sözlerinde gerçeklikle ilgisi yoktur. AB zor ve çetin bir yolculuktur. AB bir sonuçtur, önce ülkemizi düşünelim, demokrasiyi, insan haklarını, hukkn üstünülğünün egemen kılalım. AB'den önce temel hedefleri gerçekleştirelim. Bunları yapmadan başkalarından yardım ve destek beklemek hayalcilik ve kolaycılık olur. Ülkeyi yöneten kadrolar öncelikle kendilerini yargılansınlar" dedi.

Yapılan düzenlemelerin AB'nin ya da başka bir uluslararası kuruluşn, telkin ve tavsiyesi, ya da belli bir düşüncenin tutsağı olarak değil, kendi insanımız ile toplumumuzun esenliği ve gönenci için istediklerini kaydeden Özok, daha sonra şunları söyledi: "Mevcut siyasi partiler ve seçim yasaları ülke siyasetine yeterli katkı vermediğinin bir göstergesidir. Bilgili, birikimli, donanımlı, deneyimli, etik ve moral değerleri yüksek parlamenterlerden oluşan bir meclis yapısına ihtiyaç vardır".
Özok, ABD'nin muhtemel bir Irak saldırısında en büyük riski Türkiye'nin alacağını sözlerine ekledi.

ÖZOK'A GÖZLÜK AZİZLİĞİ Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, konuşmasına başlayacağı sırada bir şanssızlık yaşadı. Gözlüğünün camı yere düşen Özok, yedek gözlüğünü takarak konuşmasına başladı. Yapılan konuşmalardan sonra, yargıya katkılarından dolayı yaş haddinden emekli olan ve görevinden ayrılanlara plaket ve onur belgesi takdim edildi.