HABER

Kapat

YTL'ye geçişte enflasyon uyarısı

KAYSERİ (İHA) - Yeni Türk Lirası'na geçişe sayılı aylar kalırken, uzmanlar yeni liraya geçişte yaşanması muhtemel sıkıntılar konusunda uyarılarda bulundu.

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Erdem, şuanda ekonomik ortamın YTL'ye geçiş için müsait olduğunu, fakat Euro'ya geçişte AB ülkelerinde olduğu gibi fiyatların yukarı doğru yuvarlanmak istenebileceğini, bunun ise düşen enflasyonu hızlı bir şekilde yükseltebileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Ekrem Erdem, Türk Lirası'ndan sıfır atılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Ülkemizde son 30 yıldır devam eden yüksek enflasyon nedeniyle liranın satın alma gücü her geçen gün azalmaya devam etmiştir. Bu nedenle, özellikle 1980 sonrası yıllarda, piyasanın gerek duyduğu işlem hacmini mümkün kılmak için, neredeyse 2 yılda bir yüksek kupürlü banknot çıkarılmak zorunda kalınmıştır" dedi.

Şu anda tedavülde bulunan banknotların üçte birinden fazlasının en yüksek değerli banknot olan 20 milyon lira olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ekrem Erdem, "Kullandığımız 20 milyonluk banknot, dünyanın en fazla sıfırlı ve en yüksek kupürlü banknotudur. Buna karşılık, dolar karşısında değeri en düşük para da bizim paramızdır. Bu durum hem ulusal, hem de uluslararası piyasalarda TL'ye olan güveni büyük ölçüde azaltmıştır. Hatta, ülkenin prestiji de buna bağlı olarak zedelenmiştir. Halk, kendi parası yerine daha itibarlı gördüğü yabancı paraları ikame etmeye başlamıştır. Bu ikame süreci, önceleri paranın sadece tasarruf aracı olma özelliğinde görülürken, sonraları giderek mübadele aracı ve değer ölçüsü olma fonksiyonlarını da yerine getirmeye başlamıştır. Bu durum, ülke kaynaklarının sürekli olarak parasını kullandığımız ülkelere "senyoraj geliri" olarak akmasına neden olmuştur. Sürekli olarak değiştirilmek durumunda kalınan fiyat kupürleri, makinelerin ekranına sığmayan sıfır haneleri, bunların neden olduğu fiyat karmaşaları nedeniyle, bol sıfırlı para birimi, ekonomide işlem maliyetlerini artırmaktadır" diye konuştu.

"YTL İLE ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞTEKİ KARARLILIK ANLAŞILACAK"

Paradan sıfır atılmasının en büyük faydasının enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi olacağını vurgulayan Prof. Dr. Erdem, "Paramızdan sıfırların atılması ile birlikte, bol sıfırlı rakamların oluşturduğu teknik ve operasyonel sorunlar ortadan kalkacak ve bu anlamda yüklenilen maliyetler azalacak. Enflasyonun kalıcı bir biçimde tek haneli rakamlara düşürülmesindeki kararlılık daha iyi anlaşılacak. Dünyada standart olarak üretilen elektronik cihazların (hesap makinesi, ATM'ler ve yazar kasalar gibi) özel olarak siparişi ve bunların kullanımında ortaya çıkan hesap hataları ve diğer sorunlar ortadan kalkacak. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesiyle birlikte paramızın itibarı yükselecek. Uluslar arası ödemeler daha kolay hale gelecek" dedi.

Paradan sıfır atılmasıyla birlikte ekonomide yaşanabilecek sıkıntılara da değinen Prof. Dr. Ekrem Erdem, bu sıkıntıları şöyle sıraladı:

"Bunlardan birincisi, eski paraların toplanması ve tamamen yeni paraların tedavüle sürülmesinin getireceği ilk maliyet olacaktır. Yine, tüm kamu ve özel kurumlar hesap araçlarını ve hatta sistemlerini; buna yönelik alet ve edevatlarını değiştirmek zorunda olacaklarından, ek bir maliyetle karşılaşacaklardır. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) başta olmak üzere, bazı kamu ve özel kurumların eski istatistik değerlerini yeni sisteme uyarlaması gerekecektir ki bu oldukça sıkıntılı bir süreç olacaktır. Geçiş sürecinin ilk zamanlarında fiyatlarda bir miktar yükselme görülebilir. Bu da enflasyonla mücadeleye dikkat edilmez ise zarar verebilir. Zira, ilk geçişte bazı satıcılar fiyatları yukarı doğru yuvarlamak isteyebilir. Bu durum Euro'ya geçişte AB ülkelerinde de görülmüştü. Ancak, eski lira da bir müddet tedavülde kalacağından, bir anlamda kontrol mekanizması kurulmuş olacaktır. Yani halk malın fiyatını iki para ile de kıyaslama imkanına sahip olacaktır. Ama bu hususta halkın ilgili kamu otoriteleri ve medya tarafından mutlaka bilinçlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde, düşen enflasyon belki daha hızlı bir şekilde yükselebilir. Bu durumda, YTL'ye geçişin maliyeti getirisinden çok daha yüksek olur."

"SIFIR ATMA KONUSUNDA EN YAYGIN UYGULAMA LATİN AMERİKA VE DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNDE"

Şu anki ekonomik ortamın YTL'ye geçiş için müsait olduğunu da belirten Prof. Dr. Ekrem Erdem, "Son 30 yılın en uygun zamanını yaşıyoruz. Zaten daha önce de bu düşünce zaman zaman gündeme geldi, ama bir ekonomik kıvam tutturulamadı. Çünkü en temel şart olan tek haneli düşük enflasyon ve dövizdeki dalgalanmanın göreceli olarak durulması, eskisine göre çok daha iyi durumdadır. Zaten AB'ye üyelik sürecinde ülkenin daha sağlıklı politikalar izlemesi gerekeceğinden istikrarsızlığın çapı azalacaktır. Bu durumsa, YTL'ye gelecekte güven verecektir. Bu anlamda hükümetin hem AB hem de ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik kararlılığı, YTL'nin ulusal ve uluslararası piyasalardaki durumu hakkında yeterince güven vermektedir.

Ülkemizde, uygulanmakta olan istikrar programının enflasyon üzerindeki olumlu etkilerinin somut bir şekilde ortaya çıkması nedeniyle paradan sıfır atılmasında en uygun tarihin 2005 yılının başı olarak düşünülmüştür. Ayrıca, paradan sıfır atma uygulamasına geçişte genelde mali yıl başları tercih edilmektedir. Bunun amacı, defter tutma zorunluluğu olan gerçek ve tüzel kişilere dönem ortasında ara hesap vaziyeti çıkarma yükü getirmemektir dedi.

Dünyada bugüne kadar 49 ülke parasından sıfır atıldığını da kaydadan Prof. Dr. Ekrem Erdem, "Bu ülkelerde yeni para birimine geçiş genellikle bir istikrar programıyla birlikte gündeme gelmiş ve istikrar programının enflasyon üzerindeki olumlu etkileri ortaya çıktıktan sonra operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu ilkeler içerisinde gelişmiş ülkeler de vardır. Örneğin, Almanya 2 kez, Finlandiya 1 kez, Fransa 1 kez, Güney Kore 1 kez ve Rusya 3 kez sıfır atma operasyonu yapmıştır. Attığı sıfır sayısı en fazla olan ülke de, yine 12 sıfırla 1920'lerin başında yaşadığı inanılmaz hiperenflasyon sonrasında Almanya olmuştur. Sıfır atma konusunda en yaygın uygulamayı özellikle Latin Amerika ve Doğu Avrupa ülkelerinde görüyoruz" diye konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat