İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Yunus Timleri, 2024 Mart ayında, Yıldırım İlçesi Sinandede Mahallesi'nde şüphe üzerine bir otomobili durdurdu.
Yol ortasında durdurulan araçtan inen E.I., yanında bulunan mavi ve turuncu renkteki montu yere atıp ayağı ile aracın altına iterek kaçtı. Çevredeki bir markete ait güvenlik kamerasına yansıyan olayda, E.I.'yı yakalayan polis, otomobili kullanan M.C. ile yanında bulunan eşi E.C. ve arka koltukta oturan M.C.K.'yı gözaltına aldı. Ekipler, aracın altına atılan montun ceplerinde 8 paket içerisinde toplam 556 gram metamfetamin ele geçirirken, E.C.'nin yapılan üst aramasında ise 126 bin TL bulundu.
Yapılan kimlik sorgulamasında, E.I. ile M.C.K.'nın ‘Uyuşturucu satmak ve kullanmak’ suçundan çok sayıda sabıka kaydı olduğu belirlendi. E.C., emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Sorgulamalarında suçlamaları kabul etmeyen ve ceplerinde uyuşturucu madde bulunan montun kendilerine ait olmadığını söyleyen şüphelilerden E.I. ve M.C.K. sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, M.C. adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Savcılık soruşturması sonunda E.C. hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirken, tutuklu 2 sanık ile tutuksuz 1 sanık hakkında Bursa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, ‘Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’ suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
E.I. duruşmadaki ifadesinde ceplerinden uyuşturucu ele geçirilen montun, diğer tutuklu sanık M.C.K.'ya ait olduğunu öne sürerek, "Uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği mont M.C.K.'ya aittir. M.C.K. ile sokakta yürürken M.C.’nin arabasına denk geldik. Bizi taksi durağına kadar bırakmasını istedik. Araçla gittiğimiz esnada, M.C.K. polisleri görünce yanındaki montu bana uzatarak, ‘Montu al uza’ dedi. Ben bunu kabul etmeyince araçtan indim ve montu üzerime attı. Ben de montu almamak için ayağımla tekmeledim" dedi.
M.C.K. ise uyuşturucu satmayıp sadece kullandığını söyleyerek, "Benim E.I.'dan 10 bin lira alacağım vardı. O gün tahsil etmek için buluştum. Yolda M.C.’yi gördük. Bizi taksi durağına bırakmasını istedik. Yolda giderken polisler bizi durdurdu. Araç durunca E.I. arabadan inerek kaçmaya çalıştı ancak polisler yakaladı. Montun kime ait olduğunu bilmiyorum” diye konuştu.
Tutuksuz sanık M.C. ise yöneltilen suçlamaları kabul etmeyip, montun kendisine ait olmadığını ve eşinin üzerinde ele geçirilen 126 bin TL’nin, çocuklarının sünnet düğünü nedeniyle bozdurdukları altınların parası olduğunu belirtip, beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, ceplerinden uyuşturucu çıkan montun kime ait olduğunu belirlemek için, 3 sanığa da boy ve kilolarını sordu. E.I'nın, “Boyum 172 santim, kilom ise 96” dediği, M.C.K.'nın, “Hakim Bey ben 90 kilo ağırlığında 180 santim boyundayım” diye ifade verdiği duruşmada M.Ç. ise “Ben 105 kilo ağırlığında 170 santim boyundayım” yanıtını verdi. Mahkeme heyeti, sanıklardan duruşmaya gelirken giydikleri montlarını çıkarmalarını, mübaşirden de 3 sanığın giydiği montların bedenlerine bakmasını istedi. Mahkeme, E.I.'nın 'XL', M.C.'nin, '5XL' ile M.C.K'nın bedeni gösteren etiket kısmı okunmayan montlarını, bedenlerine uyup uymadığını görmek için birbirlerine giydirdi.
M.C.K.'nın montu E.I.'ya büyük gelirken, M.C.'nin, 5XL olan montunun da diğer 2 sanığın üzerinde çok büyük olduğu gözlemlendi. Bunları tutanağa geçirilirken, sanıkların şu andaki fiziksel halleri de çekilen fotoğraflarla dosyaya koyuldu. Heyet, uyuşturucu ele geçirilen montun DNA tespitinin yapılmasının ardından bir sonraki duruşmaya getirilip, kime ait olduğunun belirlenmesi amacıyla sanıklara giydirilmesini kararlaştırdı. Mahkeme ayrıca, E.I., M.C.K ve M.C.’ye mevcut kilolarını korumaları için sözlü uyarıda bulunarak, yargılamayı erteledi.
(DHA)