HABER

Kapat

"AB meselesini bizim içim çağdaşlaşma projesi"

BERLİN (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Bakan Çiçek, iftar sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Almanya programı kapsamında Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin verdiği iftar yemeğine katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Çiçek, "Biz AB meselesini bir çağdaşlaşma projesi olarak görüyoruz. Bizim tam üye olmak istememizi istemeyenler var. İmtiyazlı ortaklı bizim asla kabul edebileceğiz bir husus değildir. Tam üyelik bizim için doğrudur ve tam üye olduğumuz takdirde AB bundan büyük ölçüde faydalanacaktır. AB konusu sadece Türkiye'de yaşayan vatandaşlar için değil AB üyesi ülkelerde ister Türk vatandaşı, isterse bulundukları ülkede vatandaşlık haklarını elde etmişler olsun, onların sorunlarının çözümlenmesinde ve bulundukları yerde daha sıkı siyasi zemine basmalarında açısından önemli bir imkandır. Bu kararlılığımızın ifadesi olarak Türkiye şu günlerde bir ulusal program müzakeresi yapmaktadır. İlgili kuruluşlarla görüştük ve bir taslakla metin hazırlandı. Bunu geçtiğimiz günlerde konuşarak bilgilendirmeye çalıştık. Yeni çağın problemlerini eski zihniyetle çözmemize imkan yok. Dün doğru olan, 20 sene evvel doğru olan, bugün artık doğru değildir. Soruna başka bir açıdan bakmak gerekmektedir. AB yolu uzun ince bir yol. İnişler ve çıkışlar olacak. Karşı çıkanlar olacak. Zaman içerisinde bunları yaşayarak belli bir noktaya geleceğiz. Başta Almanya olmak üzere Türkiye'nin AB üyesi olmasını arzu etmeyenler var. Biz ne yaparsak yapalım. Bu işten rahatsıdırlar. Buna karşılık Türkiye'nin AB üyesi olmasını isteyenler de var. Ara kesim de var. Size bakarak bunu değiştirecek olanlar da var. Bu kesimin ikna edilmesi noktasında Türkiye olarak bizim hükümet olarak yapmamız gerekenler var. AB yolunda esas sorumluluk bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza veya o ülkenin vatandaşı olmuş Türk kökenli vatandaşlarımıza yani sizlere düşmektedir. Burada da motor görevi Almanya'daki dostlarımıza düşmektedir. Halk temsilcileri sizlersiniz. Bunlar burada ne kadar iyi bir intiba bırakırsa ve bu toplumla uzlaşma adına ne kadar güzel örnekler olursa bizim işimiz de o kadar kolaylaşır. Eğer Türkiye denildiğinde Türk milleti denildiğinde hep yanlışlıklar akla geliyorsa bizim Türkiye'deki çabamız bu sorunu çözmeye yetmez. Geçmişte Türkiye'nin kalkınmasında çok büyük emeklerinizin çok büyük katkılarınızın olduğuna inanan birisi olarak, yaptığımız her işte çaktığımız her çivide sizin alın teriniz var. Bunu inkar edenin Allah gözüne durdurur. Millet olarak sizden yeni bir görev yeni bir çaba yeni bir gayret bekliyoruz. Türk denildiği zaman tüm olumsuzluklar akla geliyorsa o zaman bizim işimiz olduğundan daha da zordur. Benim de bu coğrafyada yaşayan akrabalarım var. Köyden nasıl geldiyse 25 sene sonra hala aynı noktada. Hiçbir çaba yok. Eğitim meselesini bir öncelikli hale getirelim. Her şeyi devletten beklemeyin. Çocuklarınızı okutun. Nüfusumuzun yüzde 60'ı 24 yaşın altındadır" dedi.

Avrupa ülkelerinde ikamet eden vatandaşlara seslenen Bakan Çiçek, sosyal ve siyasal haklarını elde etmeleri bakımında o ülkeden de vatandaşlık hakkı talep etmelerini istedi. Bu sayede Türkiye'nin AB'ye girişi sürecine de katkı sağlanacağını vurgulayan Çiçek, "Biz hükümet olarak vatandaşlarımızın o ülkenin vatandaşı olmasını istiyoruz. Netice itibariyle bu hukuki bir statüdür. Bir yerde bir hak ihlali varsa, bu ülkenin hukuku sizlere bir çok imkanlar tanıyor. Hukuk yolundan giderek, o ülkenin mevzuatı çerçevesinde bir çok hakkımızı elde etme imkanımız var. Böylesi bir imkan çağdaş bir imkan iken, siyasetten beklediğimizi hukuken çözme yolunu neden aramıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımız bu hukuk meselesine bir öncelik vermeli. Bir süre evvel yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı bulundukları yerlerde Türkiye'deki genel seçimlerde oy vermesini gerçekleştirecek bir düzenleme yaptık. Şu an 155 ülkede 2 milyon 784 bin seçmen vatandaşımız gözüküyor. Bu 155 ülkenin rejimleri farklı. Mevzuatları farklı. Sistemleri farklı. Gelişmişlik düzeyleri farklı. Bu kadar farklılık içerisinde vatandaşlarımıza bulundukları yerlerde oy kullanma hakkı getireceğiz. Bunun dört yolunu da biz imkan olarak getirmeye çalıştık. Birincisi gümrüklerde bu zaten kullanılıyor. İkincisi elektronik çağındayız. Bu sistemle oy kullanma, mektupla oy kullanma ve aynen Türkiye'de olduğu gibi sandıklara gitmek suretiyle oy kullanmaktır. Bu işin omurgası da Almanya'dır. Yasa çıkardık. Sizlerin seçilme hakkını da bu getirecektir" şeklinde konuştu.

Ekonomideki gidişata ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Çiçek, "Ekonomik açıdan güçlü olmamız önemlidir. Yabancıların Türkiye'de doğrudan yatırım yapmalarını istiyoruz. Türkiye'ye yatırım yapılamaz bir ülke anlayışına kapılmamak gerekir. Türkiye bugün ekonomik büyüklük açısında 17. sıradadır. Türkiye belli bir süreden beri terör meselesi ile uğraşıyor. Çok yönlü uğraşıyor. Parasal olarak hesabını yapmak da mümkün değil. Terörün, başladığı günden buyana Türkiye'ye verdiği zarar en az 300 milyar dolardır. GAP Projesi içinde 21 tane barajın maliyeti, dünyanın dördüncü büyük projesi, 32 milyar dolardır. Demek ki biz teröre 300 milyar dolar harcamasaydık 10 tane GAP Projesi'ni hayata geçirebilirdik. GAP demek 4 milyona yakın insana yeni iş imkanı bulmaktır. Türkiye'nin milli geliri 20 milyar dolar artsın, AB üyeliği ile karşılaştığımız sorunların hiçbirisi ile karşılaşmazdık. Bunun önemli bir kısmının tedbirlerinin demokratikleşmeden geçtiğine inanıyoruz. Bizim en büyük gücümüz bir ve beraber olmamızdbır. Üzüntüyü sevinci birlikte paylaştık ve de olacağız. Hiçbir farklılığımız birbirimizi hasım görmemize birbirimizi düşman görmemize sebep teşkil etmez. Bir ve beraber olmamız lazım. Almanya'da Berlin'de yaşayan tüm vatandaşlarımız birbirinizin farklılığına saygı gösterin" diye konuştu.

Öte yandan 1 Mayıs'ın tatil olarak ilan edilmesinin ekonomik anlamda sıkıntıya neden olacağı yönünde karar çıkmasına karşın bayram tatilinin 9 güne çıkarılmasına ilişkin eleştirilere de bir açıklık getiren Bakan Çiçek, "Yürürlükteki yasalar açısından zaten bir karar var. Yeni bir karar almadık. Yeni bir karar da almıyoruz. Sadece yarım gün açısından yeni karar alındı. Devlet yine çalışacak. Öbüründe çalışmıyordu. Cumartesi, Pazar zaten tatil. Bu bizim ayarladığımız bir durum değil" dedi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat