Omurgalı canlıların gözlerinin boşluklarındaki bezler tarafından salgılanan, gözleri temizleyen ve gözlerin nemlenmesini sağlayan tuzlu ve berrak sıvı, bilimsel olarak gözyaşı şeklinde ifade edilmektedir. Göz çukurlarında kayganlık oluşmasına neden olan gözyaşları kişilerin sevindiği, üzüldüğü, heyecanlandığı farklı duygusal durumlara bağlı olarak meydana gelebilmektedir. Bazen de duygulardan ayrı olarak gözleri kaşıma, esneme gibi durumlar da gözyaşı salgılanmasının artmasına, bu durumlara bağlı olarak da ağlama eylemine neden olabilmektedir. Ağlama eyleminin neden olduğu fiziksel sonuçlardan biri de gözlerde şişlik gözlemlenmesi durumudur.
Gözlerin ya da göz kapaklarının şişmesi durumu genel olarak çeşitli enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar, sistemik bazı hastalıklar ya da çeşitli travmalar nedeni ile gerçekleşebilen durumlardan biridir. Şişliğin hangi nedenden ötürü meydana geldiği tedavi sürecini de tedavi yöntemlerini de etkilemektedir. Bu nedenle doktora danışıldığı zaman önce gözlerde oluşan şişkinlik durumunun altında yatan nedenin tespit edilmesi gerekmektedir.
Göz kapaklarının şişmesi durumu birçok insanın günlük hayatta yaşayabileceği bir durum olarak kabul edilmektedir. Arpacıktan ağlamaya, gözlerin enfeksiyon kapmasından belki henüz teşhis de edilememiş olan alerjik durumlara kadar birçok nedenden dolayı meydana gelebilen şişlikler her iki gözde de gözlemlenebilmektedir. Şişlik durumu her iki gözün de hem alt tarafında hem de üst kısmında olabilir.
Ağlamak, göz kapaklarının her ikisinde birden ya da birinde şişlik oluşmasına neden olan başat durumlar arasında yer almaktadır. Özellikle şiddetli ve uzun süreli olarak ağlama eyleminde bulunmak gözlerdeki ve göz kapaklarındaki ince kan damarlarında çatlama oluşmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle de göz kapaklarında şişlikler oluşabilir. Uzun süre ağlayan kişiler daha sonraki süreçte yeterince sık su tüketmezse gözlerdeki şişlik daha da artabilmektedir.
Ayrıca ağladıktan sonra gözlerimizin şişmesinin bir sebebi de göz çevresindeki dokuların sıvı tutmasıdır. Ağlama sırasında yaşlar, göz kapaklarındaki ince ve hassas dokuları tahriş ederek damarlarda genişlemeye neden olur. Bu da damar geçirgenliğini artırır ve sıvıların damar dışına çıkarak dokularda birikmesine yol açar.
Gözyaşı kanallarının tıkanması nedeni ile gözyaşlarının akmaması da gözlerde şişkinlik gözlemlenmesine neden olabilmektedir. Özellikle yeni doğmuş olan bebeklerde çok sık karşılaşılan bu durumda tıkanan kanal enfekte olarak şiddetli ağrı ile birlikte şişmeye neden olur. Göz kapakları şişen bir insanda şu durumlar görülür:
Genel olarak sık karşılaşılan ve çok ciddi görülmeyen bir durum olsa da gözlerde şişkinlik oluşması göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur. Belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden doktora ya da bir sağlık kurumuna gidilmesi gerekir. Gerekli önlemler alınarak sorunun ilerlemesinin önlenebilmesi için gözlerde şişkinliğin hangi nedenle oluştuğu tespit edilmelidir.
Yorgunluk, stres ile birlikte vücuttaki kortizon seviyesinin artması kadar ağlamak da gözlerde şişkinliğe neden olabilen bir durumdur. Gözaltları ya da göz kapakları ve göz çevresi çok fazla ve çok şiddetli ağlandığı zaman şişebilmektedir. Belirtilerin azalması ve gözlerdeki şişkinliğin giderilmesi için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Tıbbi olarak meydana gelen bir durum olduğu için doktorun yönlendirmesi ile hareket etmek en doğru yol olacaktır.
Bunun dışında eğer doktor onayı varsa ağlama eylemi nedeni ile şişkinlik oluşmuş gözlere çeşitli doğal yöntemler de uygulanabilmektedir. Soğuk kompres bu yöntemlerden biridir. Ayrıca ılık çay poşetleri ile gözleri dinlendirmek de şişkinliği alacağı bilinen bir başka yöntem olarak kabul edilmektedir.