Başkent, bir ülkenin kalbidir. Politik, ekonomik ve toplumsal anlamda büyük öneme sahip başkentler ülkenin durumu hakkında bilgiler barındırır. Almanya’nın başkenti de sanatı, yaşam biçimi ve kültürünü yansıtır.
Almanya, Orta Avrupa’da yer alan ve Avrupa Birliği’nin en güçlü ekonomisine sahip ülkelerinden biridir. Kuzeyde Danimarka, batıda Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Fransa, güneyde İsviçre ve Avusturya, doğuda ise Çekya ve Polonya ile sınır komşusudur. Gelişmiş sanayisi, köklü eğitim sistemi, bilim ve teknoloji alanındaki başarılarıyla öne çıkar. Almanya zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. İki dünya savaşına sahne olmuş, Soğuk Savaş dönemindeyse Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmış olan bu ülke 1990 yılında yeniden birleşerek bugünkü yapısını kazanmıştır.
Almanya’nın başkenti Berlin’dir. Ülkenin kuzeydoğusunda yer alan bu şehir hem siyasi hem de kültürel anlamda Almanya’nın en önemli merkezlerinden biridir. Yaklaşık 3,7 milyonluk nüfusuyla Almanya’nın en kalabalık şehridir. Berlin, çok kültürlü yapısı, sanatı, müzeleri ve canlı sosyal hayatıyla dikkat çeker. Soğuk Savaş yıllarında Berlin Duvarı ile ikiye bölünmüş olan şehir, birleşme sonrası hızlı bir şekilde gelişmiş ve yeniden yapılanmıştır. Günümüzde Berlin sadece bir başkent değil aynı zamanda Avrupa’nın en dinamik ve yaratıcı şehirlerinden biri olarak kabul edilir.
Berlin, Almanya’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehridir. Ülkenin kuzeydoğusunda yer alan bu şehir yaklaşık 3,7 milyonluk nüfusuyla sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın da en kalabalık metropollerinden biri olma özelliğindedir. Berlin, Brandenburg eyaletiyle çevrilidir ve ülkenin 16 eyaletinden biri olarak ayrı bir idari statüye sahiptir. Şehir, Spree Nehri kıyısında kurulmuştur ve geniş parkları, gölleri, ormanları ile yeşil alan bakımından oldukça zengindir. Hem tarihi dokusu hem de modern yapısıyla geçmiş ile geleceği bir arada sunan bir kenttir.
Berlin, aynı zamanda Almanya’nın siyasi merkezidir. Federal Meclis, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı Sarayı gibi devletin en önemli kurumları bu şehirde yer alır. Çok sayıda büyükelçilik ve uluslararası kuruluşun ofisleri de Berlin’de bulunur. Berlin sadece siyasetle sınırlı bir şehir değildir. Aynı zamanda kültür, sanat, eğitim ve teknoloji açısından da oldukça gelişmiştir. Şehirdeki çok sayıda tiyatro, opera binası, müze ve galeri, Berlin’i Avrupa’nın en önemli kültürel merkezlerinden biri haline getirir. Berlin Film Festivali gibi dünya çapında bilinen etkinlikler de burada düzenlenir.
Berlin’in tarihi Avrupa’nın genel tarihinden bağımsız düşünülemez. Şehir, Prusya Krallığı’na başkentlik yapmış, Alman İmparatorluğu’nun yönetim merkezi olmuş ve iki dünya savaşının da önemli sahnelerine tanıklık etmiştir. II. Dünya Savaşı sonrası şehir Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmıştır. 1961’de inşa edilen Berlin Duvarı bu ayrımın en somut sembolü olmuştur. 1989’da duvarın yıkılması ve ardından 1990’da Almanya’nın yeniden birleşmesiyle Berlin, yeniden birleşik Almanya’nın başkenti olarak ilan edilmiştir. Bu süreç Berlin’in hem sembolik hem de pratik anlamda bir dönüşüm yaşamasına neden olmuştur.
Günümüzde ise Berlin genç ve yaratıcı nüfusuyla dikkat çeken, teknoloji girişimlerinin, sanatçıların ve öğrencilerin yoğunlaştığı bir merkezdir. Dünyanın dört bir yanından gelen insanlar sayesinde şehir çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Berlin’in öne çıkan özelliklerinden biri de ulaşımın gelişmiş olmasıdır. Bisiklet dostu yolları, geniş metro ve otobüs sistemleriyle hem yerel halk hem de ziyaretçiler için ulaşımı kolaydır. Berlin, geçmişin izlerini taşıyan yapılarla dolu olduğu kadar modern mimarisiyle de öne çıkan, sürekli gelişen ve dönüşen bir Avrupa başkentidir.
Berlin, aynı zamanda Almanya’nın bilim ve eğitim merkezlerinden biridir. Şehirde Humboldt Üniversitesi, Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Özgür Üniversitesi gibi dünya çapında tanınan birçok yükseköğretim kurumu bulunur. Bu üniversiteler hem Almanya’dan hem de yurtdışından gelen binlerce öğrenciye ev sahipliği yapar. Akademik araştırmaların, bilimsel projelerin ve uluslararası iş birliklerinin yoğundur. Özellikle mühendislik, doğa bilimleri, sosyal bilimler ve sanat alanlarında önemli çalışmalara sahne olur. Şehirde bulunan çok sayıda kütüphane ve araştırma enstitüsü, Berlin’in entelektüel atmosferini zenginleştirir.