Dünyada en sık görülen ölüm nedeni: Kalp-damar hastalıkları! 5 altın kurala dikkat! Uzmanlar uyarıyor: "Kalıcı hasarlar meydana gelebilir"

Kalp-damar hastalıkları, dünyada en sık görülen ölüm nedenleri arasında yer alırken, stent takılan hastalarda tedaviye uyum hayati önem taşıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, stent sonrası özellikle ilk 30 günün en riskli dönem olduğuna dikkat çekerek, ilaç kullanımındaki aksaklıkların stent trombozu, kalp durması ve ciddi beyin hasarlarına yol açabileceğini vurguladı.

Kalp-damar hastalıkları, tüm dünyada hem ölüm oranları hem de yaşam kalitesi üzerindeki etkisi açısından önemli bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Özellikle stent takılan hastalarda tedaviye uyum, düzenli takip ve yaşam biçimi değişiklikleri, kalp krizlerinin önlenmesinde belirleyici oluyor. Bu konuda bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, stent trombozu, kalp durması ve hipoksik hasar riskiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu.

Reklam
Reklam

"STENT İÇİNDE PIHTI OLUŞUMU KALP KRİZİNE YOL AÇABİLİYOR"

"Stent trombozu, kalp damarına yerleştirilen stendin içinde pıhtı oluşması sonucu damarın ani şekilde tıkanmasıyla ortaya çıkan ciddi bir durumdur" diyen Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, "Bu tablonun çoğu zaman kalp krizine, ritim bozukluklarına ve hatta kalp durmasına neden olabilir. Stent trombozunun en önemli sebeplerinden biri, stent sonrası verilen kan sulandırıcı ilaçların düzensiz veya erken kesilerek kullanılmamasıdır. Ayrıca damar yapısındaki bozukluklar, pıhtılaşma eğilimi ve stent yerleştirme tekniğine bağlı faktörler de riski artırabilir. Özellikle stent sonrası ilk aylar, bu komplikasyonun gelişmesi açısından en hassas dönemdir" dedi.

KALP SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, stent takılan hastalarda ilaç tedavisine uyumun hayati önem taşıdığını vurgulayarak, kalp-damar sağlığını korumak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

Reklam
Reklam
  • Kan sulandırıcı ilaçlar mutlaka düzenli kullanılmalı
  • Sigara bırakılmalı
  • Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır
  • Kolesterol ve tansiyonun kontrol altında tutulması
  • Obeziteden uzak durulması ve düzenli kardiyoloji kontrollerinin aksatılmaması da büyük önem taşır.

"KALP DURMASI SONRASI İLK 4-6 DAKİKA HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

Kalp ve damar hastalıkları nedeniyle meydana gelebilecek kalp krizi ve kalp durması durumunda müdahale süresinin kritik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, "Kalp durduktan sonraki ilk 4-6 dakika içinde yeniden dolaşım sağlanmazsa, beyin başta olmak üzere organlara oksijen gitmediği için kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Erken ve etkili CPR (kalp masajı) uygulaması, hem hayatta kalımı hem de nörolojik iyileşmeyi belirler. Bu nedenle ilk müdahalenin hızlı ve bilinçli şekilde yapılması son derece önemlidir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"UZUN SÜRELİ KALP DURMASI SONRASI HİPOKSİK HASAR GELİŞEBİLİR"

Kalbin uzun süre durması sonrasında beyin dokusunda hipoksik hasar yani oksijensizliğe bağlı hasar gelişebileceğini belirten Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, bu durumun kalp yeniden çalıştırıldıktan sonra bile ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekti ve ekledi: "Kalbin durduğu sürenin uzaması, beynin ve organların oksijensiz kalmasına neden olur. Bu da bilinç bozukluğu, nörolojik sekeller ve çoklu organ yetmezliği gibi kalıcı hasarlara yol açabilir. Hastanın hayatta kalması kadar, nörolojik iyileşmenin sağlanması da müdahalenin hızı ve etkinliğiyle doğrudan ilişkilidir. Kalp-damar hastalıklarının erken tanısı, doğru tedavi ve yaşam tarzı düzenlemeleriyle önemli ölçüde önlenebilir. Kalp hastalıkları çoğu zaman sessiz ilerler. Bu nedenle düzenli kontrollerin yapılması, risk faktörlerinin izlenmesi ve ilaç tedavisine eksiksiz uyulması, kalp sağlığını korumanın en etkili yollarıdır."

Reklam
Reklam

(İHA)Kaynak: İHA   |   Bu içerik Sedef Karatay tarafından yayına alınmıştır

Haberin Devamı İçin Tıklayın