İstanbul'u ve Türkiye'nin büyük bir kısmını saracak... Pencere açmayın hatta dışarı bile çıkmayın!

Termometrelerin gösterdiği derece yükselmeye devam ederken sıcaklıkla beraber ülkeye toz bulutu da giriş yaptı. Uzmanlar, açık havada aktivitelerin azaltılmasını ve özellikle astım hastalarının dikkatli olmasını öneriyor. Ancak, bu tozların doğaya faydası da var; zengin minerallerle toprağa doğal gübre işlevi görüyor.

Hava sıcaklıkları Mart ayına girdiğimizden beri artmaya devam ediyor. Kış mevsimini yavaş yavaş geride bırakırken, güzel havayı değerlendirmek için dışarı çıkmak isteyenleri büyük bir tehlike bekliyor. Cezayir üzerinden gelen çöl tozu Türkiye'ye ulaştı. İstanbul'da 1 hafta boyunca etkili olması beklenen toza karşı, pencerelerinizi bile açmayın uyarısı yapıldı.

HAVA AKIMLARIYLA BAŞKA YERLERE TAŞINABİLİYOR

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Sahra Çölü, Kuzey Afrika ve zaman zaman Arap Yarımadası'nda atmosfere karışan tozların hava akımlarıyla başka yerlere taşındığını söyledi.

Reklam
Reklam

TÜRKİYE'NİN BÜYÜK BİR KISMINDA ETKİLİ OLACAK

Toros, yüksek basınç sistemleri ve rüzgar akımlarıyla taşınan bu tozların, hava kalitesinde değişikliklere yol açarken, atmosferin renginde de belirgin bir değişime neden olabileceğini dile getirdi. İstanbul'un bugünden itibaren Kuzey Afrika'dan gelen çöl tozunun etkisi altına gireceğini vurgulayan Toros, "Sayısal hava tahmin modellerine göre, İstanbul'da bir hafta boyunca çöl tozunun etkisi devam edecek. Çöl tozlarını araçların üzerinde ve yüzeylerde görebiliriz. Çöl tozu olayları, bölgesel yağış gibi sadece küçük alanlarla sınırlı kalmaz. Şu anda çöl tozları Güney Avrupa ve Doğu Avrupa'yı kaplamış durumda. Aynı şekilde, Türkiye'nin büyük bir kısmında da etkili olacak" dedi.

Prof. Dr. Toros, çöl tozunun atmosferde farklı seviyelerde bulunabileceğini aktararak, "Bazen yer seviyesinde daha az hissedilirken bazen de özellikle güneşin doğumu ve batışı sırasında havanın sarımtırak, turuncu ve kırmızı tonlarında görülmesine neden olabilir. Gökyüzünün daha puslu ve kızılımsı görünmesi çöl tozunun etkili olduğunu gösterir. Bazı günlerde bu etki daha belirgin hale gelebilir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"AÇIK HAVADA YAPILACAK AKTİVİTELERİN AZALTILMASINDA FAYDA VAR"

Çöl tozlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerine de dikkati çeken Toros, bu tozların içeriğinde ince kum, kil ve mineral parçacıkları bulunduğunu kaydetti.

Toros, parçacıkların atmosfere karışarak hava kalitesini düşürdüğünü, bu nedenle özellikle solunum yolu hastalıkları olan bireylerin dikkatli olması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hava kalitesi izleme istasyonlarının verilerine göre, PM10 ve PM 2.5 seviyelerinde artış gözlemleniyor. Çöl tozları, özellikle astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan bireylerde olumsuz etkilere neden olabilir. Yaşlılar ve kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin, dışarıda uzun süre vakit geçirmemeleri ve gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Yoğun çöl tozu dönemlerinde açık havada yapılacak aktivitelerin azaltılmasında fayda var. Özellikle spor yapanlar ve dış mekanda çalışanlar, bu süreçte hava kalitesine dikkat etmeli. Çöl tozunun yoğun olduğu günlerde dış ortamda uzun süre kalınması, göz ve cilt tahrişine, solunum sıkıntılarına yol açabilir."

Reklam
Reklam

DOĞAL GÜBRE GÖREVİ GÖRÜYOR

Prof. Dr. Toros, çöl tozlarının olumsuz etkilerinin yanı sıra doğaya faydalı bazı yönleri de olduğunu belirterek, bu tozların özellikle bahar aylarında tarımsal ekosistemler için önemli bir besin kaynağı olduğunu söyledi.

Sahra Çölü'nden gelen tozların fosfor ve demir gibi mineraller açısından oldukça zengin olduğunu anlatan Toros, bahar aylarında bitkilerin en çok ihtiyaç duyduğu dönemde bu tozların bir nevi doğal gübre görevi gördüğünü, toprak üzerine çöken bu mineral yüklü tozların bitkilerin besin ihtiyacını karşılamalarına yardımcı olduğunu kaydetti.

(AA)