Evet, Geleceğe Dönüş'ten bahsediyoruz. Oyuncu Michael J. Fox’un Marty McFly karakterini canlandırdığı Geleceğe Dönüş filmi, gösterime girdiği zaman sinema seyircilerini hayranlık içinde bırakmıştı. Dünyanın internete bağlanmak için hâlâ çevirmeli bağlantılara mahkûm olduğu bir dönemde uçan arabaya binilen film, o kadar popülerdi ki, insanlar sinemaya girebilmek için uzun kuyruklar oluşturuyordu.
Zaman yolculuğuna hâlâ çok uzak olsak da film, bugünün bazı teknolojilerini şaşırtıcı bir doğrulukla öngördü. İşte The Sun'da yer alan habere göre, Geleceğe Dönüş’ün akılalmaz öngörüleri...
Mağazalarda telefonları kart gibi dokundurarak ödeme yapmak hepimiz günümüzde ne kadar normal olsa da bu, 1985’te sadece bir hayaldi.
Ancak Geleceğe Dönüş filminde Marty, Hill Valley saat kulesinin korunmasına, modern bir iPad’e çok benzeyen bir cihaz üzerinden bağış yapıyor. Marty’nin ezeli düşmanı Biff Tannen da bir taksi yolculuğunu ödemek için mobil ödeme sistemini kullanıyor.
Gerçekte ise ilk temassız ödeme kartları Birleşik Krallık’ta ancak 2007’de verilmeye başlandı. Dünyanın en büyük online ödeme sistemlerinden biri olan PayPal ise, Geleceğe Dönüş 2’nin gösteriminden dokuz yıl sonra, 1998’de kuruldu.
Öte yandan, ilk mobil telefon ödeme sistemi olan Apple Pay, telefonlarımıza 2014 yılına kadar gelmedi.
80’lerin çocukları oyun teknolojisindeki gelişmeleri ancak hayal edebiliyordu. O dönemde gençler, çoğunlukla atari salonlarında bulunan Pac-Man oynamaktan çok seksek ya da misket oynuyorlardı. Bugün ise VR başlıkları oyuncular arasında son derece yaygın.
Oysa filmde birden fazla karakterin başında kulaklık benzeri başlıklar görüyoruz. ‘Yaşlı’ Marty McFly’ın evinde aile üyeleri, internete girmek ve telefon görüşmeleri yapmak için kalın çerçeveli gözlükler takıyor.
McFly’ın kullandığı başlıklar, hem biçim hem de işlev olarak, Apple'ın artırılmış gerçeklik başlığı Apple Vision Pro’ya çok daha fazla benziyor. Tıpkı filmdeki gözlükler gibi kablosuz çalışan Apple Vision Pro, elde tutulan kumandalara ihtiyaç duymadan kullanılabiliyor. Hatta günümüzde Ray-Ban Meta Sunglasses gibi giyilebilir cihazlar da piyasada mevcut.
Geleceğe Dönüş, 2015 yılına gelindiğinde PayPal ve Touch ID benzeri sistemlerin kullanılacağını da öngördü. Çünkü Filmde birçok karakterin, parmak izi tarayıcıları gibi biyometrik kimlik doğrulama sistemlerini kullandığını görüyoruz.
Günümüzde ise neredeyse her telefon, cihazlarımızın kilidini açmak, bilgilerimize erişmek ve hatta ödemeleri onaylamak için kullandığımız yüz ya da parmak izi tarayıcılarıyla donatılmış durumda.
Ancak parmak izi tarayıcısına sahip ilk ticari telefon 2005 yılında piyasaya sürülen Pantech GI100'dü. Yine de bu teknolojinin yaygınlaşması 2013’te iPhone 5S’in çıkışıyla oldu.
Serinin ikinci filminde Marty geleceğe vardığında, ‘Jaws 19’un gösterildiği bir sinemayla karşılaşıyor. Sokağa doğru yansıtılan dev holografik köpekbalığını gördüğünde ise dehşete kapılıyor.
Korkutucu derecede isabetli bir öngörüyle, tıpkı filmdeki dev holografik köpekbalığı gibi, Amerikalı şarkıcı Elvis Presley ve rapçi Tupac ölümünün ardından, hologram teknolojisi sayesinde "sahneye çıktı". Bu, gizli bir ekranda 3D görüntüler göstermeye yarayan “Pepper’s Ghost” adı verilen bir optik illüzyon kullanılarak yapıldı.
2022’de ilk kez sahnelenen Abba Voyage gösterisi de holografik bir şovu canlı bir grupla birleştirerek popüler olmuştu.
Kırk yıl önce çocukların teknolojiye en çok yaklaştığı nokta, Galactica ve Star Wars gibi yapımları izlemekti. Oysa Geleceğe Dönüş filmi, görüntülü görüşme platformlarının yaygınlaşacağını da doğru tahmin etti.
Filmdeki bazı sahnelerde Marty McFly’ın patronuyla büyük, düz ekran bir TV üzerinden görüntülü konuşma yaptığı görülüyor. Bugün ise Zoom, FaceTime ve Skype gibi hizmetler günlük hayatın ayrılmaz bir parçası.
Geleceğe Dönüş’te bir sahnede, USA Today’in bir haber dronu, adliye binasını havadan görüntülemek için üzerinden uçuyor.
İlk modern drone ise 1970’lerde icat edildi ancak kullanımının yaygınlaşması için aradan on yıllar geçmesi gerekti.
Şimdi ise dronlar fotoğrafçılıkta ve hatta savaşta bile sıklıkla kullanılıyor.
Geleceğe Dönüş 2’de çılgın mucit Dr. Emmett Brown (Doc Brown), Marty’nin çocuklarını kurtarması için geleceğe koşar. Filmde Marty, gelecekte çocukların ellerini kullanmadan video oyunu oynamasına şahit olduğunda ağzı açık kalır.
Bu öngörü, oyuncuların kumandalar yerine bedenlerini kullanmasına olanak tanıyan Wii Fit ve artık üretilmeyen Xbox Kinect gibi teknolojilerle gerçeğe dönüştü.
Bugün neredeyse her evde bir TV var. Ancak 1985’te televizyonlar adeta ağaç gövdesi kadar hantaldı. Televizyonların Geleceğe Dönüş’te görülenler kadar ince olabileceğini ise o zamanlar çok az kişi hayal edebilirdi.
Fujitsu, Pioneer ve Philips gibi şirketler 90’ların sonunda plazma TV üretmeye başlamıştı. Ancak bunlar çok pahalıydı ve sadece en zengin haneler alabiliyordu. Fiyatların düşmesi ve LCD teknolojisinin popülerleşmesi ise ancak 2000’lerin ortasında gerçekleşti.
Marty, filmde gelecekteki evi olan 2015’e gittiğinde, ışıkların sesle açılıp kapandığını görüyor.
Bugün akıllı evler ve akıllı ev teknolojileri sayesinde, ışıkları yakmaktan perdeleri kapamaya ve tüm teknolojik cihazları kontrol etmeye kadar pek çok şeyi yalnızca sesimizle yapabiliyoruz.