Genel olarak yaz aylarında ortaya çıktıkları bilinen ve halk arasında yaz kabusu olarak kabul edilen sivrisinekler aslında soğuk kış günlerinde de insanı canından bezdirebilmektedir. Çünkü sivrisineklerin ısırması ve ince sesler çıkartarak ortalarda dolaşması havaların sıcaklığına ya da soğukluğuna değil hangi dönemde hangi evreden geçiyor olmalarına bağlı olarak gelişen bir durumdur.
Sivrisineklerin ısıracakları kişiyi ya da alanı seçmelerinde bazı doğal faktörler vardır. Genetik faktörler de bunlardan biridir. Örnek olarak kan grubunun ne olduğu sivrisineğin ısıracağı kişiyi seçerken etken bir durumdur. Gerçekleştirilen bazı araştırmaların sonucunda kan grubu sıfır olan kişilerin sivrisinekler tarafından daha fazla ısırıldığı açıklanmıştır. Bu durumun sivrisineklerin aldığı bazı kimyasal sinyaller sonucunda meydana geldiği de düşünülmektedir.
Bazı fizyolojik etkenler de sivrisineklerin ısıracağı kişiyi belirlemesi için önemlidir. İnsan cildi ve ter bezleri bazı uçucu organik bileşenler ürettiği için bu durumlar sivrisineklerin kolayca tespit edebilmesine neden olur. Çok fazla terleyen insanlar ciltlerinden diğer insanlara göre daha çok amonyak, üre ve laktik asit salgıladıkları için sivrisineklerin açık hedefi haline gelirler.
Karbondioksit salınımı da sivrisineklerin hedef belirlemesinde etkin bir durumdur. Beden ağırlığı başkalarına göre daha fazla olan kişiler ya da hamile olan kişiler çok daha fazla karbondioksit ürettikleri için sivrisinekler bu insanları daha çok ve öncelikli olarak tercih ederler. Bunlar dışında çevresel etkenler de sivrisineklerin hedef belirlemesi konusunda etkili olmaktadır.
Örnek olarak kıyafetlerin rengi sivrisineklerin dikkatlerini çekmede etkilidir. Yapılan araştırmalar sonucunda sivrisineklerin özellikle mavi siyah gibi koyu renkli kıyafet giymiş olan insanlara daha sık gittiği belirlenmiştir. Çevresel faktörlerden bir başkası olan su birikintilerin çok olduğu yerlerde de sivrisinekler daha çok bulunmaktadır.
Diyet yapan kişiler ve özellikle bazı besinleri fazla tüketmiş olan kişiler de sivrisineklerin öncelikli hedeflerinde olurlar. Yüksek vücut ısısı olan kişiler de yine sivrisineklerin ilk yöneleceği insanlardır. Kullanılan parfümün kokusu ve içeriği de sivrisineklerin ilgisini çeken bir durumdur. İmmun sistem tepkileri ile deride farklı kokular ve salgılar oluşması sivrisineklerin ilgisini ve dikkatini çeker.
Basit bir durum gibi görünse de sivrisinek tarafından ısırılan canlıların sağlıkları tehlikeye girebilir. Çünkü sivrisinekler bazı hastalıkları da taşıyabilmekte ve ısırarak başka canlılara bulaştırabilmektedir. Özellikle sıtma, ziha, dang humması, sarı humma, chikungya gibi hastalıklar en yaygın sivrisinek ısırığı ile bulaşan hastalıklar arasında yer almaktadır. Sivrisinekler taşıdıkları bazı virüsler ile neden oldukları hastalıklar nedeniyle insan sağlığını ölümcül derecede etkileyebilir.
Çeşitli nedenlere bağlı olarak, bazı insanlara daha öncelikli olarak yönelen ve bazı insanları daha çok ısıran sivrisinekleri uzaklaştırmak için kullanılan bazı yöntemler bulunur. Bu yöntem önerilerinin başında uçucu yağ kullanım gelir.
Sivrisinekler uçucu yağlardan uzaklaştıkları için kullanılabilir bir yöntemdir. Uçucu yağlar su ile karıştırıp hafifletilerek kullanılabilir. Bir sprey şişesine doldurulan yağ su karışımı sıkılarak sivrisinekler uzaklaştırılabilir. Özellikle karanfil, portakal kabuğu, okaliptüs, çay ağacı ve nane gibi kokular sivrisinekleri uzaklaştırma konusunda çok etkili olarak kabul edilir.