ANKARA (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, teftiş ve denetim sisteminin kabuk değişikliğine gitmesi gerektiğini belirterek, bu değişim sırasında başta Anayasa olmak üzere hukuki düzenlemelerin belirleyici olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nde düzenlenen Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 2004-2005 eğitim-öğretim yılı genel denetim toplantısına katıldı. Toplantıya, MEB Müsteşarı Nejat Birinci, Musteşar Yardımcısı Salih Çelik, Teftiş Kurulu Başkanı Muzaffer Doğan, Personel Genel Müdürü Remzi Kaya ve teftiş kuruluna bağlı müfettişler katıldı. Çelik, burada yaptığı konuşmada, müfettişlere telkinlerde bulundu. Dünyanın ciddi bir değişim sürecinden geçtiğini, bu değişime tüm kurumların ayak uydurması gerektiğin kaydeden Çelik, "Buna ayak uyduramayanlar kendilerini çağın dışında bulurlar, çağdaşlığı hayat geçiremez" dedi.
Çelik, denetim ve teftiş "ille de birinin kusurlarını arama onu zor duruma düşürme mekanizması" olarak görülmemesi gerektiğini ifade ederken, "Ancak Türkiye'de teftiş denetim mekanizması inceleme ve soruşturma amacı çerçevesinde yapılmaktadır" dedi.
Çelik, iktidarın gündeme getirdiği kamu yönetimi reformunun özellikle teftiş ve denetimin sistemini rehberlik anlayışına kaydırma amacını taşıdığını belirtirken, bakanlık olarak kendilerinin de gerekli çalışmaları yaptığını söyledi. Çelik, teftiş kurulunda görevli müfettişlere işlerini yaparken sergilemeleri gereken en önemli tavrın "empati" yapmak olacağını kaydederken, "Empati, başkasının yerine kendini koymak anlamına gelir. Böylelikle yapılan denetim süreçlere yönelik olacaktır sonuçların arkasındaki sebepler üzerinde duracaktır. O zaman kararınız vicdanınız verdiği karar olur" diye konuştu. Çelik, teftişin yangın çıktıktan sonra hasar tespiti yapmak olmadığını vurgularken, "Mühim olan yangın çıkmamasını temin etmektir" dedi. Çelik, müfettişlerin ödüllendirme sistemini ön plana çıkarmalarının yararlılığına değinirken, öğrencilerin bilgi deposu görülmemesi, öğretmenlerin öğrenciler önünde azarlanmaması gerektiğini vurguladı. Teftişteki kabuk değişikliğinin yapılan müfredat değişikliliği ile de paralellik sağlamasını isteyen Çelik, "Öğrenmeyi öğretme amacını taşıyan yeni müfredatta kapsamında teftiş sisteminin de bunun ne kadar iyi yapıldığını denetlemekle sorumlu olduğuna" işaret etti.
Çelik, denetim yapılan kurumlarda milli eğitimin ruhuna yönelik ısrarlı yanlışların ise cezalandırılması gerektiğini söyledi. Bakanlığı sırasında önüne çok sayıda teftiş raporu geldiğini ifade eden Çelik, bazı raporlarda yazılanların tüylerini diken diken ettiğini kaydederken, bunların mutlaka cezalandırılması gerektiğini belirtti.
Çelik, müfettişlerin dikkat etmesi gereken en önemli konulardan birinin de "jurnal" sistemi olduğunu vurgularken, bunun dünyanın en kötü, en iğrenç şeyi olduğunu kaydetti. Çelik, müfettişlerden jurnalciliğe prim verilmemesini isterken bu anlayışıyla kendisine gönderilen mektup, dilekçe ve dosyaları işleme koymadığını ifade etti. Çelik, "Buları işleme koyarsanız gammazlamayı artırmış olursunuz" dedi.
Çelik, teftiş mekanizmasının işleyişinde hukukun üstünlüğüne olmazsa olmaz kabul edilmesi gerektiğini belirtirken, başta Anayasa olmak üzere çeşitli hukuki düzenlemelerin teftişin sürecinin belirleyicisi olduğunu kaydetti. Çelik, teftiş denetim sisteminin bağlı olacağı en önemli düzenlemenin Anayasa olduğunu ifade ederken, Anayasa'ya "beğenmiyorum" anlayışıyla bakılamayacağını söyledi. Çelik, "Anayasa'nın ne yazdığını beğenmeyebilirsiniz. Ben de beğenmiyorum. Bu Anayasa dünyanın en kötü anayasasıdır. Ama yürürlükte olduğu müddetçe bağlıyız" dedi.
Çelik, Teftiş Kurulu Başkanlığıı'nın toplantısından ayrıldıktan sonra Bakanlığa geçerek Başöğretmen Salonu'nda gerçekleştirilen "Mesleki Eğitim Kurulu 17'nci Toplantısı"nın açılışını yaptı. Çelik, toplantıda mesleki ve teknik eğitimin sorunlarının ele alınacağını, yeni dönemde neler yapılması gerektiğinin konuşulacağını kaydetti.