HABER

Erdoğan'a soruldu: Turpun büyüğü CHP'ye kayyum mu? Grup toplantısına damga vuran sözler: "Daha heybedekiler dökülmedi"

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan son dönemde yaşanan olaylarla ilgili olarak "İBB'de yamyamlığın kitabı yazıldı" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın 'turp' göndermesi ise konuşmasına damga vurdu. Gazeteciler ise grup toplantısı sonrası Erdoğan'a "Turpun büyüğü CHP'ye kayyum mu?" diye sordu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanıtı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti grup toplantısında önemli değerlendirmelerde bulundu. İBB'deye yönelik yolsuzluk operasyonu ve Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'turp' göndermesi gündem yarattı. "Heybedeki büyük turplar daha dökülmedi" diyen Erdoğan'a çıkışta gazeteciler mikrofon uzattı.

ERDOĞAN'A SORULDU: "TURPUN BÜYÜĞÜ CHP KAYYUM MU?'

"Turpun büyüğü CHP kayyum mu?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka muhabire dönerek "Bana turbun büyüğünü soruyorlar. Sen anlat" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın TBMM'deki konuşmasından öne çıkanlar şunlar oldu:

erd

"Aziz milletim, değerli vekil arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Bu mübarek Ramazan'da İsrail saldırıları altında gün boyu oruç tutan tüm mazlumları, zalimlere boyun eğmeyen Filistinlileri partim adına hürmetle selamlıyorum.

Ramazan bayramınızı şimdiden yürekten tebrik ediyorum. Rabbimden bu mübarek günler hürmetine bizleri bereketi ile kuşatmasını, zulüm altındaki kardeşlerimizi bir an önce refaha kavuşturmasını niyaz ediyorum.

Tüm yol arkadaşlarıma ve milletvekillerimize şükranlarımızı sunuyorum. Grup toplantımızda yapacağımız istişare ve değerlendirmelerimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Cumhuriyet tarihinin milletimizden en çok teveccüh gören eser kazandıran bir partiye başka türlüsü de yakışmazdı. Zaman içinde bu tür endişelerin boş olduğunu anladılar ama 'hata yapmışız' deme erdemini gösteremediler. 23 yıl boyunca en büyük tehdidi bunlardan gördük. Kimi zaman Gazi Mustafa Kemal'i kimi zaman Batı'yı kimi zaman belli kesimlerimizin kökenini suistimal edenlerin kuyruk acısı hala dinmedi. Türkiye'ye ve Türk milletinize varoluşsal düşmanlık besleyen çevreler ise her iki cenahı da tepe tepe kullanmışlardır. 5. kol faaliyetlerinin bu kadar yaygın ve pervasız yürütülmesinin sebeplerinden biri kendi çıkarını önde tutan köksüzlerin sayıca fazla olmasıdır. Bu ülke ve millete hangi kazanımları sağladıysak bunların sabotajlarına ve ihanetlerine rağmen başardık. Bunca yılı dimdik ayakta geçirdik.

"MİLLETİN REFAH VE HUZURUNA YÖNELİK SABOTAJIN HESABI YARGI ÖNÜNDE SORULACAK"

Terör örgütlerinin şehir ve sınırlarımıza saldırılarından medet umanları asla unutmadık. Aynı şekilde başları her sıkıştığında ülkemize uluslararası müdahale çağrısında bulunanları, her fırsatte inanç, köken, siyasi ve sosyal farklılıklar üzerinden milleti birbirine düşürmeye çalışanları, bizi gayrimeşru yollarla alt etmeyi düşünenleri asla unutmadık, unutmuyoruz. Hem milletimiz hem devletmiz bunların hepsini gerektiğinde hesabı sorulmak üzere belleğine kaydetmiştir. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine milletin refah ve huzuruna yönelik sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır.

Şu noktaya dikkat çekiyorum: Biz meseleye hoca Ahmet Yesevi'den, Hacı Bektaş-i Veli'den ve daha nice gönül sultanlarından aldığımız ilhamla bakıyoruz. Bu ülkemizdeki 85 milyonun tamamını kucaklamakla mükellef olduğumuzu söylüyor. Hukuktaki masumiyet karinesi gibi siyasette de beyan karinesi esastır. Sokak sokak ev ev dolaşıp insanları AK Parti çatısına davet etmek vazifemizdir. Partimizi teşrif eden kişilere inancını,kökenini değil ihtiyacını, beklentisini sormakla sorumluyuz.

Bizi biz yapan vasıflarımızı ihmal etmeyecek. Konjonktürün gereğini yaparken kesinlikle sapmayacağız. Bizim ülkemize kazandıracağımız daha çok eser ve hizmetlerimiz var. Bunları hayata geçirmek için önce Allah'a ve sonra milletimize güveniyoruz. Sizlerden bu doğrultuda çok daha fazla gayret ve çalışma bekliyorum.

erd2

"YAMYAMLIĞIN KİTABINI YAZDIĞI ANLAŞILIYOR"

Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin Cumhur İttifakı'nın kaderi yek vücut olmuştur. Son dönemde yaşanan gelişmeler bu tespiti ispatlar niteliktedir. Cumhur İttifakı olarak 2023 seçimlerini kazanıp Cumhurbaşkanlığını aldık ve Meclis'te çoğunluğu sağladık. Ancak geçen seneki belediye seçimlerinde arzu ettiğimiz neticelere erişemedik. Bir kısmı 2019 yılına kadar uzanan şu veya bu sebepten belediyelerde yaşadığımız kayıpların hem şehirlerimize hem ülkemize nasıl büyük maliyetler getirdiğini görüyorsunuz. Şehirlerimiz ve oralarda yaşayanlar eser ve hizmet namına hiçbir çalışma göremedikleri gibi bir de hakaret işitiyorlar. Hizmet bekledikleri için azar işitiyorlar. Aksayan hiizmetlerin suçu bile İstanbullu kardeşlerimize yükleniyor. Belediyelere ödenen vergiler eser ve hizmet yerine birilerinin şahsi hırsları ve çıkarları için ortaya çıkıyor. Bilhassa İstanbul'un Büyükşehri, yolsuzluk, hırsılık konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor.

"HEYBEDEKİ BÜYÜK TURPLAR DAHA DÖKÜLMEDİ"

Mahkemeye şikayette bulunanlar CHP'li, bilgi ve belgeleri getirenler CHP'li! Bu arada heybedeki büyük turplar daha dökülmedi!

Karşımızdaki tablo tam olarak şudur: Yolsuzluğu yapan, rüşeveti alan, paraşütle diploma sahibi olanlar CHP'li. Soruşturma başlayınca hem emniyette hem savcılıkta itirafçılık sıralarına girenler CHP'li. Suç örgütünün medya ve sosyal medyada kullandıklarından bıkanlar CHP'li. Kurultay'da sıkıntı var deyip şikayette bulunanlar CHP'li. Yapılanları ekran ekran dolaşıp anlatanlar CHP'li. Ama suçlu AK Parti...

Allah aşkına biz böyle bir iç meselede nerede olabiliriz. Parti içi hesaplaşmanıza bizi niye dahil ediyorsunuz. Soyguncular birbirine girmiş, suç ortakları birbirini satmış ve polis ve yargıya ihbar etmiştir. Şu an bunun artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz. Herkes gibi güvenlik güçlerimizin ve yargının görevini yapmasını mahkemeler tarafından suçlu bulunanların cezalandırılmasını bekliyoruz.

ERDOĞAN: (ÖZEL'E) "SENİN DE KABRİNİ BİRİ YA KAZAR YA DA YIKAR"

CHP'nin bu durumu hem üzüyor hem öfkelendiriyor. Kalkıyor tüm medya gruplarını isim vererek şikayet ediyor. Bizi dünyaya şikayet ediyor. Benim bakanımı şikayet ediyor. Kimsin sen ya? Her şeyden önce senin gramın ne? Sen nasıl bakanı şikayet edersin! Hepsinden öte bu marjinal grupları Şehzadebaşına toparlayıp orada camiinin yanındaki kabristanı adeta yerle bir ediyor. Ey Özgür Özel senin de bir gün kabrini hazırlayacaklar. Senin de kabrini biri kazar ya da yıkar. Bu nasıl iştir? Bu kabristanları yıkmanın kime ne faydası var? Bunu hangi akılla nasıl yapıyorsunuz. Hepsi tarih, eser olarak muhteşem eserler. Ne yazık ki bu ahlaksızlar edep yoksunu namussuzlar yıkıyorlar. Bunlara eyvallah etmek mümkün değil. Orada tarih yatıyor. O eserleri bu şekilde yıkmaya yeltenmek yenilir yutulur bir iş değildir. Bunun için de şu anda biz yargımızla da bu işin üzerine gidiyoruz. Ve bu eylemlere katılanları da tespit edeceğiz. Yüzünü kapatan teröristlerin de üzerine gideceğiz.

"ÜLKENİZİ YABANCILARA KÖTÜLEMEKTEN NASIL UTANMIYORSUNUZ?"

Soykırımcılara şirin gözükmek adına olmadık taklalar attılar. İnsanlarımızın hassasiyetleriyle alay ettiler. Şimdi ülkenin yerli ve milli değerlerini boykottan bahsediyorlar. Türkiye'yi uluslararası basına şikayet etmek bir CHP geleneği midir? Ülkenizi yabancılara kötülemekten nasıl utanmıyorsunuz? Böyle bir siyasetçiden bıraktım ülke ve milleti, kendi partisine fayda çıkar mı?

Ekrem İmamoğlu Operasyonu
YORUMLARI GÖR ( 75 )

En Çok Aranan Haberler