Bugün herhangi bir kullanıcının çevrimiçi ortamdaki tavırları sadece kendi itibarını değil toplumsal düzeni de etkiler. Dijital mecralardaki yanlış bilgi paylaşımı, siber zorbalık, mahremiyet ihlalleri ya da nefret söylemi gibi davranışlar dijital etiği zorlayan olumsuz örneklerdir. Bu noktada karşılaşılan dijital etik kavramının ai etik ilkeleriyle bağlantısı merak edilmektedir.
Teknoloji bilgiye erişimi kolaylaştırmakla beraber iletişimi, öğrenmeyi ve üretkenliği de artırmıştır. Fakat bunların hepsi mahremiyet ihlali, bilgi kirliliği, siber zorbalık ve dijital bağımlılık gibi etik sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu noktada ise dijital etik devreye girmektedir. Dijital etik bireyin kendi değerleriyle teknoloji arasında vicdani bir denge kurmasını amaçlar. Bireylerin ve toplumların dijital ortamlarda sorumluluk bilinciyle hareket etmesini sağlayan değerler bütünü olarak tanımlanabilir.
Yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı söz konusu olduğunda dijital etik daha kritik bir boyut kazanır. Çünkü yapay zekâ verilerin yanı sıra insan hayatının gerçekleriyle ilgilidir. Dolayısıyla dijital etik yapay zeka sistemlerinin adil ve güvenilir şekilde çalışmasını sağlamak açısından oldukça önemlidir. Dijital etik yapay zekada sorumluluk, şeffaflık, adalet, gizlilik ve insan onuruna saygı ilkeleri üzerine inşa edilir. Bu ilkeler teknolojinin insana hizmet eden bir araç olarak kalmasını güvence altına alır. Bunlar aşağıdaki gibi açıklanabilir:
Yapay zekâ algoritmaları büyük miktarda veriyle beslendiğinde bazen önyargılı sonuçlar üretebilir. Örneğin işe alım gibi konularda bazı verilerdeki dengesizlikler nedeniyle belirli gruplara haksızlık yapabilir. Bu tür sistemlerde ayrımcılığın önlenmesini ve eşitlikçi veri işleme yöntemlerinin kullanılmasını gerektirir.
Yapay zekâ geliştiricileri sistemin nasıl çalıştığını, hangi verileri kullandığını ve hangi kriterlere göre sonuç ürettiğini açıkça paylaşmalıdır. Algoritma şeffaflığı kullanıcı güvenini artırır ve hatalı kararların tespitini kolaylaştırır.
Yapay zekâ sistemleri kişisel verileri analiz ederek öğrenir. Bu da veri gizliliğini etik bir mesele haline getirir. Dijital etik yapay zekâya aktarılan verilerin anonimleştirilmesini, güvenli biçimde saklanmasını ve belirlenen amaçlar doğrultusunda kullanılmasını zorunlu kılar.
Dijital etik yapay zekânın insanı merkeze almasını savunur. Teknoloji insanın yerini almak için değil insan yaşamını kolaylaştırmak için geliştirilmelidir. Dolayısıyla yapay zeka sistemleri tasarlanırken insan değerleri ve toplumsal fayda göz önünde bulundurulmalıdır.
Yapay zekâ sistemi hata yaptığında sorumluluğun kimde olduğu konusu da etik bir tartışmadır. Dijital etik bu noktada geliştiricilerin ve kullanıcıların hesap verebilir olması gerektiğini vurgular. Yapay zekâ kararları otomatik olsa da etik sorumluluk her zaman insana aittir.