

AĞABEYİNİ VE KARDEŞİNİ ÖLDÜRDÜ, KIZ ÖĞRENCİYE TECAVÜZ ETTİ.
Erzincan doğumlu 46 yaşındaki Gürbüz'ün suç dosyası oldukça kabarık. İlk suçunu 16 yaşında bir kişiyi yaralayarak işleyen Gürbüz, 1978'de gasptan girdiği cezaevinden 1986'da çıktı. Aynı yıl adam öldürme ve yaralamaya teşebbüsten yine cezaevine giren Gürbüz, işlediği suçlardan dolayı sürekli cezaevine girip çıktı. 1990'da ağabeyini, 1991'de ise kardeşini öldüren Gürbüz, 1992'de ise İstanbul Sarıgazi'de bir kız öğrenciye tecavüz etti. 1994'te adı bir polisin öldürülmesine de karışan Gürbüz, Bakırköy'de bir kahvehane işletmecisini ve otoparkta üç kişinin ölümüne sebep olma suçlarına da karıştı. 1995 yılında gasp ve tehdit suçu işleyen Gürbüz, 1997'de polis baskınından kaçarken yakalandı.
BALKONDAN ATLADI AMA...
9 Nisan 1997'de Sıraselviler Caddesi'nde emekli Tuğgeneral Habil Küçük'e ait güvenlik malzemeleri satan şirkete yapılan polis baskınında balkondan kaçmak isterken yakalanan Osman Gürbüz hakkındaki iddialar bunlarla sınırlı değil. Bazı kaynaklara göre kod adı 'Küçük Hacı' olan Gürbüz'ün, jandarmadan atılan ve aralarında JİTEM mensuplarının da olduğu 20 kişilik bir grupla çalıştığı, bazı silahlı kuvvetler, enmiyet mensupları ve bir MİT mensubu ile ilişki olduğu da iddia ediliyor. Uyuşturucu ticaretine de karıştığı öne sürülen Gürbüz'ün İstanbul'da haraç almak ve birçok yerde illegal işlere karıştığı da iddialar arasında. Yine Kemer'de bir otel sahibini öldürdüğü, Ankara-Altınnal Kulubü'nde öldürülen Ahmet Dirier isimli bir kişiden de İnci Baba lakaplı Mehmet Naci İnciler'i öldürmek için para aldığı öne sürülüyor. Yakalandığında üzerinde çok sayıda sahte kimlik ve kaldığı yerlerde de çok sayıda silah ele geçirilen ve esrarengiz itirafçı da denilen Gürbüz'ün ifadesinde askeri kimliklerini Binbaşı Bülent Öztürk'ten, polis kimliklerini ise Zeki Acar'dan aldığını söylediği öne sürülüyor.