Genç yaşta hissedilen diz ağrısı çoğu zaman beklenmedik bir durum olarak değerlendirilmektedir. Oysa bu tür şikayetler, eklemin yapısal yükünü artıran alışkanlıklar, anlık zorlanmalar veya tekrarlayıcı hareketler sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Bazen de altta yatan daha kapsamlı bir sorun olabilmektedir. Bu yüzden genç yaşta görülen diz ağrısı, hafife alınmadan değerlendirilmesi gerekmektedir.
Diz ağrısı, diz eklemini oluşturan kemik, kıkırdak, bağ, tendon ve yumuşak dokularda ortaya çıkan bir rahatsızlık hissidir. Bu ağrı, hafif bir hassasiyetten günlük hareketleri kısıtlayan şiddetli bir yakınmaya kadar farklı düzeylerde görülebilmektedir.
Diz ağrısı, kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir durum olduğu için dikkatle değerlendirilmesi ve gerekli durumlarda tıbbi yardım alınması gerekmektedir.
Genç yaşta ortaya çıkan diz ağrısı, çoğu zaman beklenmedik bir durum olarak değerlendirilse de eklemin yapısal yükünü etkileyen çeşitli faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Gençlerde ağrıya yol açan nedenler genellikle yaşam tarzı, sportif faaliyetler, gelişim süreci ve eklem yapısındaki bireysel farklılıklara bağlıdır. Gençlerde görülen diz ağrısının başlıca sebepleri şu şekildedir:
Bu yüzden genç yaşta hissedilen diz ağrısı, sadece geçici bir durum olarak görülmemelidir. Tekrarlayan, sürekli devam eden veya hareketi kısıtlayan durumlarda mutlaka uzman bir doktora başvurulmalıdır.
Gençlerde ortaya çıkan diz ağrısı, şikayetin kaynağına göre farklı şekillerde hissedilebilmektedir. Genç yaşta diz ağrısında görülebilecek başlıca belirtiler şu şekildedir:
Genç bireylerde diz ağrısının tedavisi; ağrının kaynağına, şiddetine ve süresine göre değişiklik gösterebilmektedir. Bu yüzden ilk yaklaşım, genellikle eklem üzerindeki yükü azaltmaya, dokuların iyileşmesini desteklemeye ve ağrıyı tetikleyen faktörleri ortadan kaldırmaya yöneliktir. Tedavi sürecinde kullanılan temel yöntemler şu şekildedir: