İSTANBUL (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa'nın uyuşturucu konusunda iyi niyetli ve samimi olmadığını belirterek, "Kafalarında dünyayı Doğu ve Batı diye ikiye ayırmışlar. Doğu'ya zarar verdiğini düşündükleri her şeyi gizli veya açık bir şekilde destekliyorlar ve maalesef biz de onlara göre Doğu'da kalıyoruz. Lafı eğip bükmeye gerek yoktur. Sentetik uyuşturucuyu, laboratuvarlarında yapıyorlar ve Doğu'ya satmaya çalışıyorlar. Mesele bu kadar açık ve nettir." dedi.
Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı'nda konuşan Soylu, gerek eroin, gerekse esrar, amfetamin ve metamfetamin yakalamalarında Türkiye'nin Avrupa birincisi ülke olduğunu söyledi.
Ülkemizde güvenlik güçlerinin çok önemli operasyonlara imza attığını vurgulayan Soylu, "Hatta eroin yakalanmasında, AB ülkelerinin rapor ettiği tüm yakalamaların toplamından daha fazla bir yakalama gerçekleştirdik. Bu da çok normaldir. İki sebepten normaldir. Birincisi, bizim teşkilatımız bu konuda gerçekten tecrübeli ve başarılıdır. İkincisi, Avrupa'nın bu konuda ciddi bir iddiası ve gayreti yoktur, uyuşturucunun zaten giderek yaşlanan nüfuslarının gençlerini zehirlemesine seyirci kalıyor. Daha da acı olanı, sentetik uyuşturucu noktasında satıcı konumunda oldukları için başka gençlerin zehirlendiğini düşündükleri için rahat davranıyorlar. Bu yaklaşımlarını örtbas etmek için konuyu sağlık sorunu olarak değerlendiren, uyuşturucu satışının çok da takip edilmediği ülkeler var." ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın uyuşturucu konusunda iyi niyetli ve samimi olmadığını dile getiren Soylu, "Kafalarında dünyayı Doğu ve Batı diye ikiye ayırmışlar. Doğu'ya zarar verdiğini düşündükleri her şeyi gizli veya açık bir şekilde destekliyorlar ve maalesef biz de onlara göre Doğu'da kalıyoruz. Lafı eğip bükmeye gerek yoktur. Sentetik uyuşturucuyu, laboratuvarlarında yapıyorlar ve doğuya satmaya çalışıyorlar. Mesele bu kadar açık ve nettir." diye konuştu.
Süleyman Soylu, 15 Temmuz'dan sonra terörle mücadelenin yanı sıra uyuşturucuyla mücadeleye de ağırlık verdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Temel prensip olarak uyuşturucu satıcısı ile teröristi aynı kefeye koyduğumuzu değişik vesilelerle ifade ettik. Öncelikle uyuşturucu politikamızı bir strateji belgesine dönüştürdük ve uygulamaya başladık. Sonrasında ciddi bir saha baskısı ortaya koyduk. Hem kırsalda hem şehirlerdeki imalathanelere, tacirlere ve sokak satıcılarına yönelik operasyonlar gerçekleştirdik. Peki bu tedbirler netice verdi mi? Elbette ki verdi. Çok fazla rakama boğmak istemiyorum ama esrar yakalamalarında 2016'ya göre 2017'de yüzde 34 oranında artış elde ettik. Ele geçen eroin miktarında yaklaşık 3 kat, uyuşturucu hapta ise 2,5 kat artış elde ettik. Diğer verilerimiz de ortalama olarak bu seviyelerde gerçekleşti. Kenevir ekilen alanlarda ise 3 katı azalma oldu. Bunların yerine buğday ekildiği tespit edildi. Yani atılan her adımın karşılığı var ve böylesine hızlı gelişen bir tehlikeye karşı aslında doğru bir yol izlediğimiz ve verim aldığımız da açıkça görülmektedir."
Terörle ülkemizin birliğinin, uyuşturucu ile de nesillerimizin ve medeniyetimizin hedef alındığına dikkati çeken Soylu, "Daha da önemlisi Türkiye'yi uyuşturucu ile işgale kalkıyorlar. Dolayısıyla hem terörle hem de uyuşturucuyla mücadeleyi eş zamanlı ve aynı tempoda, birisini geride bırakmadan sürdürmek zorundayız. Çünkü ikisi de gençlerimizi hedef alıyor ve ikisi de birbirinden besleniyor. Terör, uyuşturucudan hem para açısından besleniyor hem de o teröristleri eylem yapacak kafaya getirmeye yarıyor." dedi.
- "2018 yılında uyuşturucunun beli tamamen kırılmış olmalıdır"
Güvenlik güçlerinin, baskın yaptığı mağaralarda ve dağ başlarında ciddi miktarlarda uyuşturucu ele geçirdiğini ifade eden Soylu, şunları söyledi:
"Onların bir kısmı satılmak için bir kısmı ise o dağa kaçırılmış gençlerin terörist yapılması için kullanılıyor. Uyuşturucu ticareti de terörden besleniyor. Dolayısıyla iki canavar da birbirinden besleniyor ve bizim bu ikisiyle de eş zamanlı mücadele etmemiz gerekiyor. Özellikle bu yılın ilk 6 ayında gerek uyuşturucu noktasında gerek terörün finansman ve lojistik destek aldığı yerler noktasında daha aktif ve daha etkili bir mücadele ortaya koyacağız. Hedefimiz, 2018 yılında uyuşturucunun beli tamamen kırılmış olmalıdır. Herkes gözünü dört açmalıdır. Söz gelimi muhtarlarımız, bulunduğunuz mahallede kimin ne yaptığını en iyi sizler bilirsiniz. Uyuşturucu satıcılarını, bu işle ilgili şahit olduğunuz veya duyum aldığınız her hadiseyi güvenlik güçlerimizle irtibatlı bir şekilde takip etmek durumundasınız. sadece telefon açıp söylemek değil, akıbetini de takip etmek durumundasınız. Aynı zamanda irtibatta olduğunuz mahalle sakinlerini bu konuda sürekli uyanık tutmanız, sohbetlerinizde, konuşmalarınızda bu konuyu gündemde tutmanız çok önemlidir."
İçişleri Bakanı Soylu, halk tarafından seçilmiş olan yöneticilerin halka özen göstermesini isteyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın muhtarlara ve belediye başkanlarına gösterdiği önem ortadadır. Demokrasinin en önemli ve çekirdek birimi muhtarlardır. Demokrasi sadece seçme ve seçilme değildir. Eğer bir vatandaş vergi veriyorsa, o vatandaşın hizmet beklemek de en doğal hakkıdır." dedi.
Türkiye'yi uyuşturucuyla mücadele noktasında bir teyakkuz durumuna getirmeleri gerektiğini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Sloganımız basit. 'Uyuşturucu eşittir terör. Uyuşturucu satıcısı eşittir terörist.' Ve kolluk birimlerimiz, hiçbir yerden gelen en basit ihbarı bile kulak arkası etmemek durumundayız. Hem uyuşturucu noktasında hem de mala karşı işlenen suçlar noktasında emniyet merkezleri, kaymakamlıklar, karakollar, sadece müracaat merkezleri değildir, aynı zamanda çözüm merkezleridir. Dolayısıyla buralardan vatandaşımızın emniyetinin sağlanmış olarak çıkmasına, şikayetine karşılık bulmuş olarak çıkmasına özen göstermek durumundayız."
Birilerinin ısrarla Türkiye'yi bir yangın yeri gibi göstermek istediğini aktaran Soylu, "Yakın zamanda önemli badireleri atlatmıştır. Buna rağmen hayatın normal akışından fazla bir sapma görülmemiştir. Ancak, ciddi tehditlerin bulunduğu bir coğrafyanın en kritik bölgesinde yaşayan bir ülkedir ülkemiz. Gündelik hayatımızı ve gelecek nesillerimizi korumak zorundayız. Kötülük bir adım ileri gidiyorsa, biz iki adım ileri gitmek zorundayız. 2017'de bu anlamda iyi işler ortaya koyduk, 2018'de daha iyilerini yapacağımıza inanıyorum." şeklinde konuştu.
Bakan Soylu, 2019'da Türkiye'nin yepyeni bir yönetim sistemine doğru gideceğini, alt yapısının en güzel şekilde hazırlanması için 2018'de herkesin çok çalışması gerektiğini belirtti.
İstanbul Valisi Vasip Şahin ise İstanbul'un bir dünya şehri olduğunu ve dünyanın gözünün bu kentin üzerinde olduğunu söyledi.
Özellikle terör örgütlerinin propagandalarını yapmak için İstanbul'u seçtiğini ifade eden Şahin, "İstanbul'un huzurlu ve güvenli olması için güvenlik güçlerimiz ile diğer yöneticilerimiz elinden geleni yapıyor. Kendilerine teşekkür ediyorum. İstanbul'un, New York veya Paris gibi metropollerden daha güvenli olduğunu düşünüyorum." dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Süleyman Soylu, Vali Şahin ile diğer yetkililer, toplantıya katılan muhtarların sorularını yanıtladı. Bu bölüm basına kapalı gerçekleşti.
(Bitti)
(AA)