RAMALLAH (İHA) - Filistin, İsrail ve Ürdün'ü kapsayacak Ortadoğu turunun ilk durağı olan İsrail'deki temaslarını tamamladıktan sonra Ramallah'a geçerek, Filistin Yasama Meclisi'nde bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Türkiye Filistin davasına desteği bir borç addetmektedir" dedi.
Filistin Yasama Meclisi'nde konuşma yapan ilk yabancı dışişleri bakanı olan Gül konuşmasına, "Sayın Başkan, Filistin Yasama Konseyi'nin değerli milletvekilleri, kardeş yasama meclisinde olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Burada konuşan ilk dışişleri bakanı olmak benim için onur kaynağıdır" diyerek başladı.
Gül, "Yakın geçmişte Filistin halkının sembolü Arafat'ı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü Türk halkı olarak hepinizle paylaşıyoruz. Rahmet diliyor saygıyla anıyoruz. Filistin ve Türk halkı arasındaki bağlar yüzyıllara dayanmaktadır. Bu ilişkilerin kültürel, dini ve tarihi boyutu her zaman kuvvetli olmuştur ve olacaktır. Türkiye kardeş Filistin halkının bağımsız bir devlet altında yaşamak için yürüttüğü meşru ve haklı davaya her zaman destek vermiştir. Türkiye Filistin sorununda ve Arap -İsrail uyuşmazlığında adil bir tutum izleyegelmiştir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Filistin devletini ilk tanıyan devletlerden biri olduğunu hatırlatan Abdullah Gül, "Türkiye Ortadoğu barış sürecinde devletler arası uyuşmazlıkların barışçı
yollardan çözülmesi bakımından hatırı sayılır roller üstlenmiştir. Türkiye bu tür kurumsal mekanizmalar içerisinde aktif rol almıştır. Filistinli mültecilerin hayatlarını kolaylaştırmayı sağlayan faaliyetlerde bulunmuştur. İsrail'in inşa ettiği duvar aleyhindeki ilkeli tutumumuzu biliyorsunuz. Türkiye, İsrail ve Filistin'in karşılıklı tanınmış sınırlar içerisinde yanyana yaşamasını sağlayacak kapsamlı bir anlaşmaya varılması için tarafların masaya dönmesini istemektedir. Türkiye'nin tarafların barış çabasına anlamlı çabalar katmaya hazır bulunduğunu bilmenizi isteriz. Ayrıca talep edildiği takdirde İsrail'in tek taraflı ayrılma planıyla ilgili olarak Gazze Şeridi'nde gereken desteği vermeye hazırız. Türkiye elinden gelen katkıyı sağlamayı sürdürecektir" dedi.
Türkiye'nin bağımsız Filistin Devleti'nin kendi topraklarında kurulmasıyla bitecek barış sürecini desteklemeye devam edeceğini kaydeden Gül, "Türkiye ve Filistin haklarının geleceği birbirine bağlıdır. İki tarafın da geleceğe güvenle bakmasının tek yolu bir barış anlaşmasının yapılmasıdır. Filistin halkına yönelik baskı ve kuşatmaların İsrail'e güvenlik ve huzur getirmediği açıktır. Şiddet aşırı kuvvet kullanımı ve terör ortamı sadece barış karşıtlarına hizmet etmektedir. Acil bir çözüme ulaşılması için iki tarafa da sorumluluk düşüyor. Demokratik çalışmaları güçlendirilmiş, yargı alanında reformu sağlamış yolsuzluk ile mücadele etmiş bir Filistin'in barış sürecinde ve kendi iç yapılanmasında çok güçlü bir yere sahip olacağına inanıyoruz. Zira demokrasi ve reformlar Filistin yönetiminin yumuşak yüzünü oluşturacak ve uluslararası kamuoyunu iyi yönde etkileyecektir. Türkiye - Filistin davasına desteği bir borç addetmektedir. Tüm anlamıyla bağımsız, müreffeh ve barış ortamına kavuşmuş bir Filistin en yakın zamanda görmek dileğiyle" şeklinde konuştu.