ANKARA (İHA) - AK Parti'nin TBMM Grup Toplantısı'nda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışında olması dolayısıyla bugün Başbakan Vekili Abdullah Gül bir konuşma yaptı.
Gül, bu yıl Çanakkale Zaferi'nin 90. yıl dönümünü kutladıklarını belirterek, 18 Mart'ı Şehitler Günü ilan ettiklerini hatırlattı.
Çanakkale'nin, 90 yıl önce memleketin en yetişkin insanlarının şehit verildiği yer olduğunu vurgulayan Gül, vatan için verilen canların değerini çocuklara aktarmanın, herkesin görevi olduğunu belirtti.
Düşmanlık veya kin aşılamak için değil bu vatanın değerini çocuklara aşılamak için şehitler gününü kutladıklarını ifade eden Gül, bugüne kadar Gelibolu Yarımadası'nın neden bir tarih müzesi olmadığını, oraya giden herkesin zihninden geçirdiğini söyledi.
2003 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla bir komite kurulduğunu hatırlatan Gül, 2 yılda 20 trilyon lira harcanarak Gelibolu'nun canlı bir tarih müzesi haline getirildiğini anlattı. Bölgede 28 gerçek şehitlik ortaya çıkartıldığını kaydeden Gül, bunların her birinde onbinlerce şehit olduğunu ifade etti. Gelibolu Yarımadası'na 120 kilometre asfalt yol yapıldığına işaret eden Gül, Yarımada'da Çanakkale Savaşı'nın en iyi şekilde canlandırılması için bir de simülasyon merkezi kurulacağını açıkladı. Bunları vatan sevgisini aşılamak ve çocuklara vatanın değerini anlatmak için yaptıklarını kaydeden Gül, bugün bazı Balkan ve Avrupa ülkelerindeki şehitliklerde bulunan isimlere bakıldığında bunlar arasında Ahmetler, Mehmetler, Hasanlar olduğunun görüleceğini söyledi.
Bu Şehitler'in doğum yerlerine bakıldığında kiminin Erzurum'dan, kiminin İzmir'den, kiminin Diyarbakır'dan, kiminin Kudüs'ten olduğunun görüldüğünü kaydeden Gül, "Değerlerimiz için, vatanımız için omuz omuza şehit olmuşlardır. Bütün bu vatan sevgisi ay yıldızlı bayrakla sembolize edilmiştir. Ne yazık ki bugünlerde o gün omuz omuza şehit olanların çocuklarının arasından bunun farkında olmayanların çıktığını görüyoruz. Ne yazık ki o gün atalarımız ay yıldızlı bayrak için şehit olurken bugün bazı zavallılar ne yazık ki bu bayrağı yere düşürmüştür" şeklinde konuştu.
Ermeni meselesinin bugünlerde yeniden canlandığına işaret eden Gül, Türk ve Ermeni halklarının bin yıl boyunca birlikte yaşadıklarını, birbirlerinin güvenliğine katkıda bulunduklarını söyledi. Ermeniler'in, Türk Devleti'nin en üst mertebelerinde en önemli görevleri yaptıklarına dikkat çeken Gül, Ermeni Kilisesi'nin dili ve dininin Osmanlı İmparatorluğu döneminde korunduğunu ve geliştirildiğini anlattı. Bütün bu gerçeklere rağmen Türkiye'ye karşı bir haksızlık yapıldığını çok iyi gördüklerini ifade eden Gül, o yıllarda bu topraklar üzerinde herkesin büyük sıkıntılar çektiğini vurguladı. "Bizim Balkan topraklarından çekilirken çektiğimiz acılar acı değil miydi?" diye soran Gül, bütün bunların, tarihin gerçekleri olduğunu dile getirdi. Gül şunları söyledi:
"Sözde soykırım iddialarını ortaya tekrar atanların, 90 yıl önce birbirine alet olan, birbirini kışkırtan emperyalist çevreler ile şovenist Ermeni milliyetçileri olduğunu görüyoruz. Avrupa'da, ABD'de yaşayan Ermeni diasporasının keyfi yerinde. Azınlıktalar, azınlık güçlerini korumak için bunu ellerinde bir alet olarak görüyorlar. Suçlular, Ermenistan'a yardım etmiyorlar. Azınlık güçlerini kullanmak için bu konuyu istismar ediyorlar. Bazı Parlamentolar çok yanlış kararlar aldı. Buna tepkimizi en iyi şekilde gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. Soykırım bir insanlık suçudur ve kolay kolay ağza alınacak bir suç değildir. Bir eylemin soykırım sayılması için ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubun tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması amacıyla onları öldürmek gerekmektedir. Böyle bir şey bizim tarihimizde olduysa Ermeni kiliseleri ne geziyor. Ermeni vatandaşlar ne geziyor. Bunların hepsi safsatadır, tamamen iftiradır. Bunlara alet olan ülkelere çağrımız var. Madem ki böyle uygulamalar yapıyorsunuz bunu ispatlayacaksınız. Biz herkese hodri meydan dedik. Biz nasıl arşivlerimizi sonuna kadar açıyorsak siz de açın, komiteler kurulsun. Herkes gelsin bunlara baksın diyebilecek rahatlıktayız. Bu memlekette bir acı, trajedi yaşandıysa bunu hepimiz yaşadık. Bunları istismar edenler etmeye devam edecekler ama onlara alet olanların, hesaplarını iyi görmeleri gerekir."
Gül, önümüzdeki günlerde TBMM, Hükümet ve bakanlıkların bu konuda çok daha aktif faaliyet içinde olacaklarını dile getirdi.