HABER

Kapat

İngiliz basınında bugün

LONDRA (İHA) - Guardian gazetesi, üniversitelerdeki harç konusunun İşçi Partisi'ni böldüğünü yazdı. Tony Blair, üniversitelere yılda öğrenci başına 3 bin sterline varan harç kesme hakkı tanımak istiyor. Yasa önerisi dün parlamentoya sunuldu. Fakat kendi partisi içinde teklife karşı çıkan millletvekilleri var. Blair'e bayrak açanlar, yüksek okullardaki bütçe açığı için çareyi harçlarda değil, vergilendirmede görüyor.

Financial Times da üniversite kavgasını manşete çıkardı. Gazete, son dakikada öneri paketine sokulan tavizlere karşın, yaklaşık 100 kadar İşçi Partili'nin red oyu kullanmasının halen muhtemel görüldüğünü yazdı. Tony Blair'in ise harçlarda kararlı olduğu kaydedildi. Öyle ki, Financial Times'a göre Blair, bu konuyu 'Kamu sektöründe düşündüğü reform planlarının en önemli sınavı' diye niteledi. Peki ya önerge parlamentodan geçmezse? Financial Times, 'Belki Blair'in illa ki istifası gerekmeyebilir ama iktidara geldiğinden bu yana yediği en ciddi darbe bu olacaktır' diye yazdı.
Daily Telegraph, iri puntolarla 'Mezunlar 30'larında bile borç ödüyor olacak' diye yazdı.

AIDS VAKA SAYISI ABARTILI MI? Telegraph'ın 1. sayfadan duyurduğu ilginç bir tartışma daha var. Bu haber, HIV ve AIDS vakalarının sayısı ile ilgili. Birleşmiş Milletler gibi en saygın örgütlerin ilan ettiği Afrika'daki AIDS salgını tahminleri, yoksa abartılı mı?
Gazeteye göre dün yayınlanan bir araştırma, AIDS ve HIV vakalarının Afrika'da sanıldığından kayda değer miktarda daha az olabileceğine işaret ediyor. Kenya'da yapılan nüfus ve sağlık anketi, Birleşmiş Milletler'in bu ülkedeki 3 milyon AIDS'li tahminini son verilere göre 1 milyon yetişkine indirdi. Araştırmacılar, kıta çapında 10 milyonlarla ifade edilen vaka sayısının, en az dörtte bir oranında abartıldığı inancında.
Eğer doğruysa, bu iyimser bir haber. Fakat Daily Telegraph'a konuşan Kenyalı bir yetkilinin de belirttiği gibi, 'Sonuçta bu düşük tahminler bile milyonlarca hastaya işaret ediyor'.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TERÖRDEN DAHA TEHLİKELİ" Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Afrika'yı vuran küresel AIDS salgınını, 'En az terörle mücadele kadar önemli ama ilgiden acımasızca yoksun' diye nitelemişti. Bu sabahki Independent'a göre ise kimileri dünyaya yönelik en büyük tehdidi ne hastalıklarda ne de terörde ama Amerika'nın iklim politikasında görüyor. Bu görüşü İngiltere hükümetinin en üst düzey bilim danışmanı savununca, sözleri manşet oldu.
Önde gelen bilim dergisi Science'da bugün yayınlanan makalesinde Sir David King, 'Bence iklim değişikliği en büyük tehdit. Terör tehlikesinden çok daha ciddi. Dünyayı en çok kirleten sanayi ülkesi olmasına karşın, Amerika Birleşik Devletleri bu konuyu ciddiye almıyor' dedi. Tony Blair'in danışmanı, 'Dünya nüfusunun yüzde 4'ünü oluşturan Amerikalılar'ın, atmosferdeki zararlı gazların yüzde 20'yi aşkın bir kısmından sorumlu olduğunu fakat buna rağmen uluslararası çevre anlaşmalarına destek vermediklerini' söyledi.

İNGİLİZ TUTUKLULAR GERİ DÖNÜYOR
Sir David'e göre Washington, çevre konusunda İngiltere ve diğer hükümetlerin çağrılarını dinlemeli. Bu dileği gerçekleşecek mi bilinmez ama bu sabahki Times'ın manşetinde, Londra-Washington hattındaki bir başka anlaşmazlık konusunda çözüm işaretleri yer aldı.
Times, Amerika'nın 2 yılı aşkın süredir Guantanamo üssünde hiçbir resmi suçlamada bulunmadan mahkum tuttuğu terör zanlılarından 9 İngiliz vatandaşını yakında İngiltere'ye geri yollayacağını yazdı. Gazeteye göre, böylelikle Tony Blair, bu konuda muhaliflerinin eleştirileri altında ezilmekten kurtulacak. Fakat iade edilenleri nasıl bir muamele bekliği henüz belirsizliğini koruyor. Times, sürekli polis gözetiminde olacakları görüşünü aktardı.
Gene aynı haberde Uluslararası Af Örgütü Amnesty International'ın Tony Blair'e dün gönderdiği en son eleştiri mektubundan bir alıntı da var. Örgüt, 'Hukuken bir kara delik' diye nitelediği Guantanamo mahkumlarının bazılarının tutukluluk süresinin 2 yılı aşmasına karşın, halen ne avukatlarıyla görüşebildiklerini; ne mahkemeye çıkarıldıklarını, ne de işledikleri suçun ne olduğunun bilindiğini söyledi. Af Örgütü, 'Kendisi de eski bir avukat olan Tony Blair, Guantanamo'nun hukuken bir yüzkarası olduğunun eminiz ki farkında olmalıdır' dedi.

KUZEY IRAK'TA REFERANDUM TARTIŞMASI Daily Telegraph'ın Süleymaniye'den bildiren muhabiri, Kuzey Irak'ta referandum isteyen Kürtler'in girişimlerini bildirdi. Gazeteye göre, 'Bölgedeki 2 ana Kürt partisinden ayrı çalışan bir komite, şimdilik bir 'bağımsızlık referandumu' için imza toplamakla meşgul. Fakat ileride bunu sokak gösterileri de izleyebilir'.
Telegraph, Iraklı Kürt liderlerin federal bir Irak'tan ayrılmayacaklarını vaadetmelerine karşın, imza toplayan komitenin bağımsızlık olasılığının Kuzey Irak'ta halkoylamasına sunulması için çalıştığını belirtti. Gazete, Kürdistan Yurtsever Birliği'nin bu fikri sahiplenmese de desteklediği görüşünde.
Daily Telegraph'a mülakat veren KYB'li yetkili Cemal Mirza Aziz, 'Bağımsızlık isteyen Kürtler'in ezici çoğunluğunu gösteren bir referandumun, diğer Iraklı gruplarla yaptıkları anayasa pazarlıklarında ellerini güçlendireceği' kanısında. KYB'li yetkilinin ifadesiyle, 'Bağımsızlık konusunun fazla zorlamaya gelmeyecek kadar hassas olduğunun bilincindeler.Ö te yandan, Kürtler'in rüyasının bağımsızlık olduğu da bir sır değil'
Gazete, bu rüyanın Türkiye ve Suriye'nin hükümetleri tarafından ise bir kabus olarak yorumlandığını yazdıktan sonra, '5 yıl önce savaşın eşiğine gelmiş iki komşu, şimdi Kuzey Irak'taki Kürtler'in bağımsızlık talebini kınamak için birlik oldu' dedi.
KYB'li yetkili Cemal Mirza Aziz ise 'Referandum fikrine bu tepki neden' diye sordu. Aziz, 'Bu, dünyanın her yerinde oluyor. Doğu Timor'dan tutun, Quebec'e kadar...' dedi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat