İpek Özbey'in paylaştığı fotoğraf karesi gündem olmuştu! RTÜK Başkanı Şahin'den gelen yorumlara sert tepki: Tahammülsüzlüğün sınırı!

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Sabah Gazetesi'nin YouTube kanalında Onur Şahanoğlu'nun sorularını yanıtladı. Son günlerde radyo, televizyon, dijital platformlar ve sosyal medyada 'özgürlük' adı altında ihlallerin yapıldığına dikkat çeken RTÜK Başkanı Şahin, "Sınırsız bir küfür, argo ve hakarete varan yayınların gazetecilik, halkın haber alma özgürlüğü adı altında verilmesi çok komik" dedi.

Televizyonlarda ve sosyal medya gençleri galeyana getirenler olduğunu belirten RTÜK Başkanı Şahin, kendisinin de sık sık sosyal medya ve bazı kanallarda hedef alındığını belirtti.

Sözcü TV sunucusu İpek Özbey'in kendisi ile çektirdiği fotoğraf sonrası Özbey'e yönelik gelen tepkilere değinen Şahin, "Tahammülsüzlüğün sınırı aslında o. Ben televizyonları muhalif ya da iktidar yanlısı diye ayırmıyorum. Ama onların deyimiyle, muhalefet yapan, onlara göre muhalif bir TV'nin yöneticisi, gelip burada RTÜK'te benle görüştükten sonra fotoğraf veriyor, günlerce linç edildi." dedi.

"Ben ceza verdim diye göğsünü gere gere gezen bir insan değilim. Ceza vermeyen başkan olarak ünlenmek istiyorum ama yapacak bir şey yok" ifadelerini kullanan Şahin, her zaman adaletli kararlar verdiğinin altını çizdi.

YouTube üzerindeki 'lisans' tartışmalarına da değinen Şahin "Lisanstan kaçmak için yurt dışından yayın yapmaya çalışırlarsa buna da müdahale ederiz, çok zor bir şey değil. BTK orada." ifadelerini kullandı.

Şahin, ayrıca RTÜK isminin RİTÜK olarak değiştirilmesi konusunda da kendi aralarında tartıştıklarını sözlerine ekledi.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin'in açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle;

"CEZA VERMEYEN BAŞKAN OLARAK ÜNLENMEK İSTİYORUM AMA..."

Radyo ve televizyonların yayın ihlallerine dikkat çeken Şahin, "Kanunla, yayın ilkeleri ile hatta insanlıkla bağdaşmıyor. Kimsenin vefat eden annesine çocuklarına, ailesine, kendisine küfür edemezsiniz. Bunu da canlı veremezsiniz. Gerekli uyarıları yaptık, dikkate alanlara bir şey yapmadık. Ama uymayanlara en ağır cezaları uyguladık. Bizim müeyyide uygulamamız en son iş. Ben ceza verdim diye göğsünü gere gere gezen bir insan değilim. Ceza vermeyen başkan olarak ünlenmek istiyorum ama yapacak bir şey yok. Yayıncılarımız yaptıklarıyla bizi cezacı başkan durumuna düşürüyorlar." dedi.

"BİZE BAĞLI BİR KURULUŞUN BOYKOT EDİLMESİNE MÜSAADE ETMEDİM ETMEM"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in medya kuruluşlarına yönelik boykot çağrısının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Şahin, "Özgür Özel'in de bu boykotu çok anladığını düşünmüyorum. Ana muhalefetin başındaki bir Genel Başkan daha dikkatli olmalı. Yapılan boykot da yerine ulaşmadı. İnsanlar daha fazla sahip çıktı. Mesela ATV'deki maçta bunu gördük. Siyaseti öyle yapıyorlar, ben siyasetçi değilim. Ama bir bürokrat olarak bize bağlı bir kuruluşun boykot edilmesine müsaade etmedim, etmem." şeklinde konuştu.

"YOUTUBE YAYINLARINA MÜDAHALE YETKİMİZ VAR"

Şahin, son dönemde YouTube üzerinden sınırsız özgürlük adı altında yapılan yayınlardaki ihlallere de vurgu yaptı.

Şahin, "Kişisel yayınlar BTK'nın kontrolünde devam ediyor. Bizi ilgilendiren kısmı da var. 2018 yılında çıkan Kanun ve BTK ile birlikte yaptığımız yönetmeliğe göre bunlar 'isteğe bağlı yayın kuruluşu' olarak görülüyor. Bir yayıncı haber özelinde sürekli yayın yapıyorsa, bunu kamera açıp yapsa da, bir platform üzerinden yapsa da, YouTube üzerinden de yapsa isteğe bağlı yayıncı oluyor ve bizim alanımıza giriyor. Klasik arabalar, doğa ile ilgili yayınlar yapıyorsunuz, bu bizim alanımız değil. Bu BTK'nın alanına giriyor. Habere, diziye, filme özel yayınlar yapanların lisans bedelleri ile ilgili de önemli bir iyileştirme yapmamız lazım. Bu konuda yayıncılarımız lehine bir çalışmamız var." dedi.

"RTÜK DEĞİL RİTÜK OLSUN DİYEKENDİ ARAMIZDA TARTIŞIYORUZ"

YouTube'daki denetimleri artırabilmek için bir de çalışmaları olduğunu söyleyen Şahin, "Radyo İnternet ve Televizyon Üst Kurulu olsun tartışmasını kendi aramızda yapıyoruz. Son yapmış olduğumuz düzenlemeleri de görüş olarak yetkili kurullara gönderdik. Meclis'imiz uygun görürse gerekli düzenlemeleri de yapmış olacağız. Lisanstan kaçmak için yurt dışından yayın yapmaya çalışırlarsa buna da müdahale ederiz, çok zor bir şey değil. BTK orada." ifadelerini kullandı.

"SOKAK RÖPORTAJLARINDA HER TÜRLÜ MELANET VAR"

Sokak röportajları ile ilgili bir yasal düzenleme olup olmayacağı ile ilgili soruya da yanıt veren Şahin, "Sınırsız bir küfür, argo ve hakarete varan yayınların gazetecilik, halkın haber alma özgürlüğü adı altında verilmesi çok komik, Buna artık kimse inanmıyor. Neden sokak röportajlarının yüzde 99'u devlet ve hükümetin aleyhine söylemler üzerine kuruluyor? Bunu hiç düşündünüz mü? Kusura bakmayın, biz buna izin veremeyiz. Sokak röportajlarında her türlü melanet var. Bunların bizim mecralarımızda bir yayıncı gibi yayınlanmasına müsaade etmeyiz." şeklinde konuştu.

FOTOĞRAF SONRASI İPEK ÖZEY'E GELEN TEPKİLER: "TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SINIRI"

Sözcü TV sunucusu İpek Özbey'in kendisi ile çektirdiği fotoğraf sonrası Özbey'e yönelik gelen tepkilere de değinen Şahin, "Tahammülsüzlüğün sınırı aslında o. Ben televizyonları muhalif ya da iktidar yanlısı diye ayırmıyorum. Ama onların deyimiyle, muhalefet yapan, onlara göre muhalif bir TV'nin yöneticisi, gelip burada RTÜK'te benle görüştükten sonra fotoğraf veriyor, günlerce linç edildi. Koca koca adamlar diyeceğimiz insanlar, o özgürlük timsali, özgürlük uğruna canını verebileceğini söyleyen gazetecilerin o hanımefendiye nasıl muamele ettiklerini görünce ben üzülüyorum. Demek ki dertleri özgürlük, demokrasi, haber özgürlüğü değil. O hanımefendi ne yapabiliriz diye gelip buraya istişare ediyor. Ben zaman zaman onlara giderim, onlar zaman zaman bize gelir. Ben ayrım yapmam." dedi.

"TELEVİZYONDAN BANA HAKARET EDİYOR SONRA ADİL KARAR VERMEMİZİ İSTİYOR"

Kendisinin sık sık sosyal medya ve bazı kanallarda hedef alındığını belirten Şahin, "Televizyondan parmak sallayarak, benim ismimi vererek hakaret ediyor. RTÜK Başkanı'na hakaret ediyor, sonra kendisi ile ilgili kararlarda titizlik ve adaletli bir sonuç bekliyor. Neyse ki ben onlara uyarak adaletsizlik yapmıyorum, adaletli kararlar veriyorum. Ama bu dünyanın neresinde var?" diye konuştu.

"BİR GRUP ELİTİN DOLDURUŞUNA GELİP KÜFÜR EDİP YARGILANMASINLAR DİYE HESABIMI YORUMLARA KAPATTIM"

Şahin, televizyonlarda ve sosyal medya gençleri galeyana getirenler olduğunu belirterek şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

"Koca koca insanları ve sosyal medyadaki klavye silahşorlarının hezeyanları nedeniyle birçok gencimiz davalarla uğraşıyor. Masumiyetine inandıklarımı hemen geri çekiyorum. Ben bunlarla mücadele etmeye devam edeceğim. Hukuk önünde hakaret edenlerle, iftira atanlarla tek tek hesaplaşıyorum. Bir grup elitin etkilediği gençlerin, insanların düştüğü durum beni üzüyor. Yorumları kapattım, 'Korkak RTÜK Başkanı' dediler. Benim amacım oraya hakaret, küfür yazıp gençler yargılanmasınlar diyeydi. Şimdi açtım, yine küfürlere, hakaretlere başladılar. Her biriyle bağımsız yargı önünde hesaplaşacağız. Ama yine yorumlara kapatayım da gençler bu durumlara düşmesinler diyorum. Ben görevim gereği yapmış olduklarından etkilenmem. Allah iftiradan korusun. Algı operasyonları ile işimizi yapmamızı engelleyebileceklerini mi sanıyorlar, asla!"

"YILLARCA EMPOZE ETMEYE ÇALIŞMAK KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"

Yeşilçam'dan itibaren dizilerde ve filmlerde dindar ve muhafazakar insanların hedef alındığı iddialarıyla ilgili soruya da yanıt veren Şahin, şu ifadeleri kullandı:

"Hollywood'a baktığınızda ABD bayrağını, Papazları, haç işaretini yerdiklerini göremezsiniz. Doğrusu budur zaten. Bizde de böyle yapılmalı. Neden Yeşilçam'dan beri Recep, Şaban, Ramazan isimleri hep problemli, biraz avanak insanlar olarak gösteriliyor. Bizim mübarek 3 aylarımızın böyle hedef alınması yazık değil mi? Din adamlarımız neden hiç toplumda saygınlığı olan insanlar olarak gösterilmiyor? Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Her meslek grubunda olduğu gibi buralarda da sorunlu olaylar olabilir. Ama bunu yıllarca empoze etmeye çalışmak kabul edilebilir değil. Bu tür yapımlarda aşırıya kaçanlara cezalar veriyoruz. Toplumsal çatışmayı ortaya koymanın yolu sadece bir tarafı rencide edecek şekilde vermek değil. O zaman iki tarafı ortaya koyacaksınız. Yoksa bir toplumsal olayı anlatırken hep güzelliğini anlatarak veremezsiniz. Hem toplumsal sorunları anlatacaksınız, hem de hakaret etmeyeceksiniz. "

"BİZ LGBT GİBİ YAPIMLARIN ÖZELLİKLE ÖNE ÇIKARILMASINI MÜSAADE ETMİYORUZ"

"RTÜK platformları da denetliyor ama televizyonlar gibi denetlemiyor." diyen Şahin, Netflix, Amazon Prime, Disney gibi platformların yayınları ile ilgili ise şu değerlendirmede bulundu:

"Bir kere şifre alarak halka açık olmayan yayınlardan satın alıyorsunuz. Biz bu platformlara çocuk pini denilen bir uygulama getirdik. Çocuk girmek istediğinde ailenin mutlaka haberi oluyor. Dünyada da çok beğenildi. Biz LGBT gibi yapımların özellikle öne çıkarılması, reklam yapılmasına müsaade etmiyoruz. Platformlar da genelde buna uyuyor. Kendi aralarında rekabete aykırı şekilde LGBT meselesini illa vereceksiniz diyorsalar bu da ortaya çıkar. Bugüne kadar biz de duyduk. Ana ihlaller yapmadıkları sürece platformlardaki tolerans miktarı bir miktar yüksek görünebilir. Aile Yılı nedeniyle ailenin yapısına, çocukların ve gençlerin ruhsal ve fiziksel yapılarının bozulmasına sebep olacak, toplumun ahlakını bozacak, milli ve manevi değerimize saldıracak, milli güvenliğimize saldıracak şeyler olursa asla izin vermeyiz."