ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı'ndan, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı İbrahim Caferi'nin Ankara temaslarını ve 30 Ocak 2005'te Irak'ta yapılacak seçimlerin hazırlıklarını değerlendiren yazılı bir açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi'nden yapılan açıklamada, Caferi'nin 1-2 Aralık tarihlerinde Ankara'da yaptığı temasların yararlı olduğu ve bu ziyaretin, Irak'ın 30 Ocak 2005 genel seçimlerinin hazırlıklarının hızlandığı bir döneme denk gelmiş olması nedeniyle ayrı bir önem taşıdığı ifade edildi. Caferi ve beraberindekilerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile yaptıkları temaslarda, Türkiye'nin Irak'taki dönüşüm süreci ile ilgili ilkeli ve sarih politikasının bir kez daha vurgulandığı belirtilen açıklamada, Caferi'nin, Türkiye'nin Irak'a ilişkin art niyetsiz yaklaşımının kendi başarıları için bir güvence teşkil ettiğini Türk yetkililere söylediği bildirildi.
Türkiye'nin, şimdiye kadar olduğu gibi ilerleyen dönemde de gerek Irak Geçici Hükümeti, gerekse Irak'ı meydana getiren bütün siyasi ve sosyal kesimlerle yakın temasını koruyacağı ve dostça telkinlerini yapmaya devam edeceğinin altı çizilen açıklamada, Türkiye'nin Irak'a ilişkin herhangi bir özel gündemi bulunmadığı, Irak'ta her kesime aynı iyi niyetle yaklaşıldığı vurgulandı. Açıklama şöyle devam etti:
"Türkiye'nin dile getirmiş olduğu ve bundan sonra da dile getireceği hassasiyetler, tümüyle Irak'ın kendi geleceğini bütünlük içinde ve bütün gruplar arasında uyum sağlayarak hazırlayabilmesi amacını desteklemeye yöneliktir. Bir grubun kendisini bir diğerinin baskısı altında veya dışlanmış hissetmesi bu uyumu güçleştirecektir. Keza, bir grubun Irak'ın ortak gündeminin dışına taşacak türden talep ve özlemleri de ortak amacı zedeleyecektir. Irak'ta ilk gerçek serbest seçim denemesine 2 aylık bir süre kalmıştır. 275 üyeli Meclis'e ve Vilayet yönetimlerine yapılacak seçimler için aday ve koalisyon kayıt sürelerinin de sonuna yaklaşılmaktadır. Iraklılar, geleceklerini düşünerek hareket etmelidirler. Bugün çekilen acı ve sıkıntılar ile dışlanmışlık duygusunun, geleceği de ipotek altına almasına yol açılmamalıdır. Irak'ta artık oyunun kuralları değişmiştir ve ses duyurabilmenin, çıkarları güvence altına alabilmenin yolu demokratik platformda mücadele vermekten geçmektedir. Başka yöntemlere umut bağlayanlar bunun arkasının gelmediğini görecekler ve siyasi süreçte çok değerli zamanlarını yitireceklerdir. Irak'ın, bütün kesimlerinin tam katılımıyla kuracağı ve ulusal birliğini güvence altına alacağı yeni anayasal düzenden başka alternatifi yoktur. Iraklı herkes bu yola dahil olmalıdır. Türkiye, bu yolun yolcularının yanındadır."
markasıdır.
Haber Gönder
