'İspanya' ve 'bekleneni veremeyen' kelimeleri bir kez daha birlikte anılmaya başlandı. İspanya, Pazar günü son dünya şampiyonu İtalya karşısında alacağı bir galibiyetle 'bekleneni veremeyen takım' sıfatıyla anılmaktan kurtulabilir ancak yine de İspanyollar tedirgin.
D Grubu'ndan 9 puanla lider çıkan İspanya, bir kez daha beklentilerin tavana çıkmasını sağladı ancak Pazar günü oynanacak İtalya maçında elenmeleri halinde bir kez daha onlar için hüsran olacak. İspanya eğer İtalya'yı yenmeyi başarırsa yarı finalde büyük bir olasılıkla formda Hollanda ile mücadele edecek.
1964'teki Avrupa Futbol şampiyonası zaferini ve 1992'deki Olimpiyat Oyunları'nı bir kenara bırakırsak İspanyolların büyük turnuvalardaki performansı içler acısı.
İspanya, 1934 Dünya Kupası'nın çeyrek finalinde İtalya'ya elenirken, 1954 ve 1958 Dünya Kupası'na da katılamadı. 4 yıl sonra Ferenc Puskas, Paco Gento, Avrupa'da yılın futbolcusu olan Luis Suarez ve sakat olan Alfredo Di Stefano'lu kadro ilk turu geçemedi.
TEK BAŞARI
İspanya'nın tek başarısı 4 yıl sonra kendi evinde düzenlenen 1964 Dünya Kupası'nda geldi. Finalde Sovyetler Birliği'ni 2-1 yenen ispanyollar Santiago Bernabeu'da kupayı kaldıran taraf oldu. İspanya ondan sonraki 3 turnuvada da başarılı olamadı.
Birçok İspanyol, 1982 Dünya Kupası'nda artık İspanya'nın kazanma vaktinin geldiğini düşünüyordu ancak futbolcuların performansı onların bu umutlarını boşa çıkarttı.
2 yıl ardından iyimser hava, Avrupa Şampiyonu olduktan tam 20 sene sonra geri döndü fakat Michel Platini'nin frikiğinde büyük bir hata yapan kaleci Luis Miguel Arconada İspanya'nın bir kez daha evine eli boş dönmesini sağladı.
1994'te, yani çeyrek finalde İtalya'ya elendikleri Dünya Kupası'nda tam 60 yıl sonra İspanya yine aynı Dünya Kupası kaderini yaşadı ve rakibine 2-1 yenildi.
EURO 96'da da işler pek farklı değildi ve İspanya penaltılar sonunda İngiltere'ye yenilerek elenmişti. 4 yıl sonra ise İspanya bu kez Fransa'nın kurbanı olmuştu.
2002 Dünya Kupası çeyrek finalinde ev sahiplerinden Güney Kore ile karşılaşan İspanya, Morientes'in uzatmalarda attığı golü sayılmayınca penaltılar sonunda rakibine yenilerek bir kez daha kupaya erken veda etti.
EURO 2004'te ise hayalkırıklığı ciddi boyutlara ulaştı ve İspanya ilk turda kupaya veda etti. 2006 Dünya Kupası'nda ise İspanyollar son 16'ya kaldılar fakat Fransa'ya yenilerek Almanya'dan elleri boş döndüler.
Bu kez İspanya'da herkesin korktuğu ve şuan dünyanın en iyi iki forveti olarak gösterilen David Villa ve Fernando Torres var. Ortasahada Andres Iniesta ve Xavi gibi iki beyin, savunmada ise Carles Puyol ve Sergio Ramos gibi mevkiilerinin en iyi isimleri var. Kale ise güven veren Iker Casillas'a emanet.
Bakalım İspanya'nın bu kadrosu kötü kaderi değiştirebilecek mi yoksa bir başka hayalkırıklığı daha mı yaşanacak...