
Etiler AcıbademGöz Medikal Direktörü Doç. Dr. Bozkurt Şener, modern katarakt cerrahisinin hastaların hayatına birçok konfor getirdiğini söyledi. Bozkurt Şener, 2,5 milimetreden açılan kesiden girebilen lokal ve katlanabilir lenslerle hastaların katarakt problemlerinin yanı sıra, uzak ve yakın gözlüğü sorununu da çözülebildiğini belirtti. Mynet okurlarının sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Şener, "Günümüzde değişik türde lensler bulunuyor. Multifokal lensler doğru hastaya kullanıldığında katarakt ameliyatı sonrası yalnızca uzak görüşü düzeltmekle kalmayıp orta ve yakın görüşlerini de düzeltmek mümkün oluyor. Ancak bu lensleri özellikle astigmat hastalarına uygulayamıyoruz. Multifokal lenslerde diğer önemli konu ise hastanın ameliyat sonrası sabırlı olması. Ameliyattan 1- 6 ay sonra beyin ve göz arasında uyum sağlanabildiği için görme netliği sonradan daha da kaliteli oluyor" dedi.
Kataraktın genellikle yaşa bağlı olduğu bilinir. Bazı tedbirlerle kataraktın önceden önlenmesi söz konusu mudur?
Genetik özellik kaçınılmaz. Ailede kataraktı görüyorsanız, sonraki jenerasyonlarda da bunu görebiliyorsunuz. Ama günümüzde kataraktı bir nebze de olsa önlemek mümkün. Özellikle hastalara güneşin ültraviyole ışınlarından kaçınmayı öneriyoruz. Ya da güneşin ültraviyole ışınlarının yaptığı etkileri, C vitaminiyle, antioksidan dediğimiz bazı ilaç gruplarıyla azaltmaya çalışıyoruz. Özellikle son dönemlerde biliyorsunuz, güneşe çıkma çok yaygınlaştı. Eskiden güneşlenmek bu kadar yaygın değildi. Güneşlenmeyle birlikte kataraktların hem daha erken yaşlara çekildiğini, hem de daha sık görüldüğünü gözlemliyoruz.
Kataraktın tek tedavisi ameliyat mıdır?
Kataraktta bir özellik var. Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi erken yakalarsak, tedavi ederiz ve ameliyattan kurtuluruz gibi bir şey yok. Kataraktı gördüğümüz zaman bunun belli bir sürecin sonunda ameliyata gideceğini biliyoruz. Hastalara mutlaka ya şimdi, ya bir dönem sonra ya da çok ileride katarakt ameliyatını olacaksınız, diyoruz. Hastalara, ne yazık ki şu ilacı alın, ya da şu tedaviyi yapın, bu katarakttan kurtulun, biz de ileride sizi ameliyat etmeyelim, diye bir şey söyleyemiyoruz. Mutlaka ameliyat gerekiyor. Bunun için de katarakt cerrahisinde çok hızlı bir gelişim var.
Günümüzde katarakt ameliyatlarında ne gibi yenilikler gelişti?
Sadece gözü birkaç damla ile uyuşturuyoruz, yani bir iğne yok, narkoz yok. Küçük bir kesiden göze giriyoruz. Kesinin boyu her geçen yıl biraz daha küçülüyor. Şu anda 2,5 mm.lere kadar indi. Önümüzdeki çok yakın bir dönemde bunun 1,5 mm. civarına ineceğini bekliyoruz. Kataraktın üstünde küçücük bir pencere açıyoruz. Aynı portakalın üstündeki o kesiyi yaptığımız gibi. Sonra kataraktın içini boşaltıyoruz, birtakım sistemlerle. Fako zaten budur. Ses gücünü kullanarak, kataraktın içindeki sertleşmiş bölümleri parçalıyoruz. Ve içeriden dışarıya doğru emerek temizliyoruz. Sonra da o portakalın kabuğunun içine bir şey yerleştiriyormuş gibi kataraktın içeride bıraktığımız şeffaf zarının içine katlanabilir lensler yerleştiriyoruz. Hastanın kataraktının tedavi etmiş olmakla kalmayıp hem uzak hem de yakın gözlük problemini de böylece halletmiş oluyoruz. Tabi bütün bunlar, bu küçücük delikten çok kısa sürede, 8–10 dakikada gerçekleştirildiği için hastanın günlük yaşantısına çok hızlı dönmesi mümkün oluyor.
Bu Ameliyatın Avantajları Nelerdir? Dezavantajları Var mı?
Şimdi birinci en önemli şey virel kesi avantajı var. Kesi ne kadar küçükse iyileşme hızı o kadar çok, bu demektir ki göze verilen zarar o kadar az. Gözün içinde bir bölge var Kornea tabakası yani gözün en dışındaki kornea tabakası. Kornea tabakasının çok önemli bir özelliği var. Korneanın gözün içine bakan yüzeyi yani kapının sokağa bakan ve evin içine bakan yüzeyi. Evin içine bakan yüzeyi çok özel bir hücre tabakasından oluşuyor buna endotel diyoruz. Endotel bir tek kat hücreden oluşuyor. Ve oraya bir zarar verdiğiniz zaman bu hücre yeniden oluşmuyor yok olan hücre yok olup gidiyor etraftakiler genişliyor o çıplak kalmış alanı kapatmaya çabalıyorlar. Bir ömür boyu yaşlan devam ediyor bu işlem arada gelen darbeler, ameliyatlar vesairelerle bi miktar daha hızlanıyor bu hücrenin kaybı ve ömrün sonunda artık azalmış oluyor ama artık yeterli bir vaziyette kalıyor ve cerrahi çok travmatik bir şekilde yapılırsa çok zarar verici bir şekilde yapılırsa o zaman öyle bir noktaya geliniyor ki endotel sayısı artık genişleyip o çıplak alanı örtemeyecek hale geliyor o zaman da kornea bulanıklaşıyor ve kornea nakline doğru gidiyoruz.
Körlük mü oluyor?
Bir tür körlük oluyor. Kornea nakliyle ancak düzelebilir bir hale geliyor. Kullanılan jeller ve küçük kesi çok büyük oranda endotel kaybını engelledi. Şimdi yapılan ameliyatlarda endoteli sayıyoruz ne kadar endotelimiz var ne kadar riskteyiz diye. Onu da sayarak başlıyoruz ameliyata. Tabi bu hem ameliyatın hızı ve az noktaya dokunulması çok fark ettirdi her şeyi.
1. Endoteli koruyoruz.
2.Diğer dokuları koruyoruz gözde çok az kaldığımız için yani 7-8 dakikada bittiği için ameliyat hastanın gözünde sanki hiçbir şey olmamış gibi 24 saat sonra birdenbire görmesi çok iyi hale geliyor eğer çok sertleşmemiş bir kataraktsa ve hemen 1-2 gün içerisinde günlük yaşantısına dönüyor dolayısıyla katarakt ameliyatı artık günlük yaşantıyı engelleyen bir ameliyat olmaktan çıkmış oldu. Nerdeyse sporun bile büyük bir kısmına hemen bir hafta 10 gün sonra tekrar başlatıyoruz hastaları. Bir ay sonra sanki göze hiç dokunulmamış gibi düşünüyoruz hiçbir problemi yokmuş gibi düşünüyoruz bu da bunun bir avantajıydı. En son aşamada artık uç noktaya gelindi lazerlerden sonra bu kavramlar gelişti nasıl lazerler gözün uzağını ya da yakınını ya da eğer beceriliyorsa hem uzağını hem yakınını düzeltmek gibi bir amaçla hareket ediyorsa katarakt ameliyatında da gözün içine madem bir lens yerleştiriyoruz bu lensi öyle seçelim öyle iyi ölçelim ya da öyle tasarım edelim ki hastanın gözüne bunu koyduğumuz da hasta uzağı da görsün yakını da görsün ve bir gözlüğe ihtiyaç duymasın noktasında.
Katarakt ameliyata rağmen tekrarlar mı?
Ameliyat sırasında önce kataraktın içindeki çekirdeği temizliyoruz. Sonra etrafındaki beyaz kabuk gibi olan korteks dediğimiz maddeyi temizliyoruz. Geriye de zarını bırakıyoruz. O zarın içine de yapay lensimizi yerleştiriyoruz. Fakat zaman içinde bu arkadaki şeffaf olan zar, yavaş yavaş kesifleşmeye başlayabiliyor. Her hastada bu olmuyor ama belli bir grupta olabiliyor. Bunu engellemek için birtakım çalışmalar yapılıyor. Göz içi lenslerde bazı değişiklikler yapılıyor ama yinede bazen küçük bir müdahaleye gereksinim duyulabiliyor.
Peki, bu lensler ne kadar ömürlü 80–90 yıla kadar durabiliyor mu?
200 yıldan fazla bozulmadan durabiliyor. Aktirit bir madde. Bir kere koyulduğu zaman ömür boyu geçerli
Katarakt ameliyatı olmuş hastalara neler önerirsiniz?
Tüm cerrahilerde olduğu gibi, bir kere doğru kontrol şart. Çünkü katarakt ameliyatı yapılıp, katarakt alındıktan sonra hastalıklar tamamen bitmiyor. Göz aynı göz, özellikle de katarakt ameliyatı olmuş bir göz, cerrahi geçirmiş bir gözdür. Onun için daha çok dikkat edilmesi gerekir. Ve çok daha önemlisi, özellikle yaşlı bir kişide yapılmış bir katarakt ameliyatıysa, teknolojisi yüksek lenslerle bile arka merkezde (sarı nokta) birtakım zamana dönük problemler çıkabilir. Bunların hepsinin bir göz hekimi tarafından yılda bir kere kontrol edilmesi gerekiyor.
Peki, bu gözün ilerlemesini bozuyor mu?
Mercek çıkarıldığı zaman gözde artık dinamik bir yer kalmıyor. Değişken olabilecek bir yer olmadığı içinde o artık ömür boyu sabit kalıyor.
O zaman şöyle diyebilir miyiz ‘40lı 50 li yaşlarda gözlük takan ya da sürekli takan için gerçekleştirilebilir. Daha önceki yıllarda gözlük takmış mı olması gerekiyor?
Sadece yakın için bile olabilir. Bunu bir katarakt ameliyatı gibi değil gözlük cerrahisi gibi kullanmaya başladık bu son teknolojilerden sonra.