Bir dönem adını çok sık olarak duyduğunuz kırım kongo kanamalı ateşi hastalığının bulaşma şekli pek çok kez konuşulsa da hala aklınızda sorular olabilir. Kene ısırması sonucu ortaya çıkan bu hastalık bazı belirtilere neden olur. Acil müdahale gerektiren bazı durumlarda ise mutlaka doktora gidilmesi gerekir. Hayvanlarla temas dikkat etmek bu hastalıktan korunmanın önemli bir koşuludur.
Kene ısırıkları çoğunlukla ağrıya neden olmaksızın yalnızca deri hassasiyeti, şişkinlik ya da deride kızarıklık gibi durumlara sebep olur. Bazı kene türleri insanlara ciddi hastalıklara sebep olan mikroorganizmalar bulaştırır. Kenenin yapıştığı yerden çok dikkatli bir şekilde çıkarılması şarttır. Kenelerle insanlara bulaşan hastalıklardan biri olan kırım kongo kanamalı ateşi bu hastalıklar arasındaki en ölümcül olan hastalıklardan biridir.
Aniden gelişen baş ağrısı, yüksek ateş, eklem ağrısı, bel ağrısı, baş dönmesi, kusma, karın ağrısı gibi durumlar kırım kongo kanamalı ateşi belirtileridir. Bütün bu rahatsızlıklar başlangıç belirtileri olarak görülür. Gözlerde, boğazda ve yüzde kızarıklık olması, damakta kırmızı lekeler olması en yaygın görülen belirtilerdendir.
Hastalığın ikinci haftasında böbrek, karaciğer ya da dolaşım bozuklukları görülerek bu durumlar ölümlere sebep olabilir. Kırım kongo kanamalı ateşi %50 oranında ölümcül olarak tespit edilmiştir. Sarılık ya da bilinç bulanıklığı yaşanması da vakalarda görülebilen belirtilerden bazılarıdır.
Diğer böcek ısırıklarının yarattığı semptomlar kırım kongo kanamalı ateşinin semptomlarına benzeyebilir. Bu nedenle ısırığın keneden mi yoksa diğer böcek türlerinden birinden mi kaynaklı olduğunu ayırt etmek oldukça önemlidir. Peki bu fark nasıl anlaşılır?
Virüsü taşıyan Hyalomma türündeki kenelerin insan vücuduna tutunması hastalığın yayılmasına neden olur. Bu kene türünün çıplak elle ezilmesi, virüsünü taşıyan hayvanların doku, kan ve diğer vücut sıvılarıyla temas edilmesi ya da bu hastalığı geçiren kişilerin kan ya da diğer vücut sıvılarına temas edilmesi kırım kongo kanamalı ateşi nasıl bulaşır sorusunun cevabıdır.
Kene bakımından riskli alanlardan döndükten sonra kişi kendisini ve çocuklarını kontrol etmelidir. Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasıklar kontrol edilmelidir.
Bu hastalıkta erken tanı çok önemlidir. İhtiyaç duyulduğunda kan ve kan ürünleri sağlanabilmesi gerekir. Etrafta oluşabilecek bulaşın önlenmesi açısından erken tanı hayati önem taşır. Kırım kongo kanamalı ateşi hastalığı olup olmadığını ayırt etmek oldukça mühimdir. Kırım kongo kanamalı ateşi hastalığı tanısı serum örneğinde PCR ile viral RNA’nın veya ELISA gibi spesifik lgM antikorlarının gösterilmesiyle konur.
Bu gün için kırım kongo kanamalı ateşi aşısı henüz bulunmamıştır. Hastalıktan korumaya yönelik kanıtlanmış bir ilaç da mevcut değildir. Ülkemizde de aşı geliştirme çalışmaları hala devam etmektedir.
Vücuduna kene yapışmış bir kişi vakit kaybetmeden ve çıplak elle dokunmadan keneyi vücuda tutunduğu en yakın yerden uygun bir malzemeyle tutarak çıkarmalıdır. Bu malzemeler eldiven, bez ya da poşet olabilir. Ezmeden ve patlatmadan çıkarmaya çalışılmalıdır. Kolonya ya da gazlı bez gibi maddeler üstüne dökülmemelidir.
Kene çıkarıldıktan sonra tentürdiyot gibi bir antiseptik solüsyon kenenin tutunduğu yere sürülmelidir. Ancak kişi kendisi çıkaramazsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riski o düzeyde azalır. 10 günlük süre boyunca kişiler iştahsızlık, halsizlik, ateş, baş ağrısı, bulantı gibi belirtiler yönünden izlenmelidir. Bu belirtilerin gösterilmesi durumunda derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Hayvanların kanlarına vücut sıvılarına veya dokularına çıplak elle temas edilmemelidir. Hastalık hayvanlarda belirti göstermez. Bu nedenle hayvanlar sağlıklı görünseler bile hastalık bulaştırabilir. Temaslı bir birey 14 gün boyunca belirtileri izlemelidir. Belirti gösteren bireyler hemen hastaneye gitmelidir. Bu hastalığın hafif şekilde geçebilmesi için erken teşhis çok önemlidir.