Kocaeli'nde yaklaşık 15 günden beri yaşanan su sıkıntısı, Büyükşehir Belediyesi tarafından devreye sokulan ek kaynaklarla sona erdi.
Yaklaşık 4.5 milyar dolarlık maliyeti ve imzalanan sözleşmeyle Türkiye'nin gündemine oturan Yuvacık Barajı'nın kurumasıyla Kocaeli'nde başlayan susuzluk çilesi sona erdi. Konuyla ilgili basın toplantısı yapan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Perşembe gününden itibaren suların kesintisiz akacağını ifade etti. Suların kaynatılması konusunda tavsiyelere değinen Karaosmanoğlu, gelen suyu kendi evinde kaynatmadan içtiğini, herkesin içebileceğini söyledi. Başkan Karaosmanoğlu, kentin günlük su ihtiyacının 350 bin metreküp olduğunu, 145 bin metreküplük bölümünün İSKİ, Yalova Gökçedere ile 15 ayrı noktadaki yerel su kaynaklarını devreye sokarak temin ettiklerini belirtti.
Yağmurlarla birlikte barajdan alınan günlük 103 bin metreküp suyun 200 bin metreküpe çıkarıldığını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı, bu sayede tüm açığın kapatıldığını belirtti. Konuşmasında, şeffaf politika gereği yaşananları vatandaşlarla paylaştıklarını belirten Başkan Karaosmanoğlu, "Kentimize bedel ödetenler iftira dolu kampanyalarla kendilerini aklamaya çalışmaktadır. Büyük bir pişkinlik gösterip, attıkları imzayla kenti 100 yıllık karanlığa mahkum etmenin suçunu bile başkalarında aramışlardır. Hani bu baraj İstanbul'a su satacaktı? Hani 50 yıllık su sıkıntısı kentimizde yoktu?" dedi.
Yuvacık Barajı'nı işleten Thames Water ile her 3 ayda bir toplantı yapıldığını, bu toplantıda gelecek 3 ay içinde barajdan kente verilecek su miktarlarını şirket yetkililerinin açıkladığını belirten Karaosmanoğlu, "Bize Aralık ayında 11 milyon 245 bin metreküp su vereceklerini söylemişlerdi. Oysa sadece 2.5 milyon metreküp su verebildiler. Ve benim bu şirkete hiçbir yaptırım gücüm yok. Çünkü adamlar 5 yıl düşünerek sözleşme hazırlamış, bizimkiler 5 dakika bile düşünmeden sözleşmeyi imzalamış. Adamları bağlayıcı tek bir madde bulamazsınız" şeklinde konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu, dünyanın hiçbir yerinde bu sözleşmenin bir benzerini bulmanın mümkün olmadığını söyledi. Karaosmanoğlu, sözleşmeyi dünyaya ibret vesikası olarak sunmak gerektiğini dile getirirken, bu sözleşmeye imza atanların kendi suçlarını örtmek için bugün karalama kampanyası yaptığını ifade etti. Karaosmanoğlu, 15 günlük su sıkıntısının hesabını vermeye hazır olduğunu, fakat asıl sorgulanması ve hesabı sorulması gereken tablonun yüz kızartıcı sözleşme olduğunu söyledi.
Bazı çevrelerin kamuoyunun gözünün içine baka baka yalan söylediğini öne sürdü. Karaosmanoğlu, "Dere yatakları yukarı doğru değiştirilmiş, çimenler barajdan arıtılan suyla sulanmış, bunlar gülünç iddialar. Vatandaşa 1.5 milyon liraya sattığımız suyu paraya döksek, 6-7 milyon lirayı bulur. Bu kadar pahalı suyla çim sulanmaz. Sulamayı SEKA'dan gelen Sapanca suyu ile suladık. Sadece Gebze'de çaresiz kaldığımız için Kocaeli'nin sadece bir günlük su ihtiyacı kadar suyu bir yılda kullanmışız. Dereler ters çevrilmiş, nasıl yapılır bu? Bunu söyleyenlere gülüp geçiyorum. Dereler orada duruyor" dedi.
Başkan Karaosmanoğlu, GOSB'de bazı çevrelerin susuz bırakıldıkları yönündeki suçlamaları kabul etmedi. Karaosmanoğlu, GOSB ile yıllık 72 bin metreküp su sözleşmesi bulunduğunu, oysa 2006 yılı içinde 1 milyon 730 bin metreküp su verildiğini ifade ederek, "Bu da sanayiciye verdiğimiz önemi gösterir. O bölgede GOSB'ye ait su deposu var. O depodan akan suyu manşetlere taşırken araştırma gereği bile duymadılar. Su deposu bizimmiş gibi gösterdiler. Oysa İSU, deponun bize devredilmesi veya onarılması için defalarca yazı yazdı. Ama GOSB gereğini yapmadı" sözleriyle, kaçaktan GOSB'nin suçlu olduğunu belirtti.
Sefa Sirmen'in çeşitli iddialarla ortaya çıktığının altını çizen Karaosmanoğlu, "Ben senin neyini karalayayım? Senin karalanmamış yerin mi kaldı? Ben kişilerle uğraşmam. Ben olaylarla uğraşırım. Yöneticiyim ve çözüm ararım. Yapılanları söz verdiğimiz gibi vatandaşımızla paylaşıyorum. Alnımızın akıyla görevimizi yapıyoruz, sonuna kadar yapacağım. Karalama benim tabiatımda yoktur" sözleriyle, Sirmen'in iddialarını yalanladı.
Basın toplantısına çıkarken bile baraj nedeniyle 15 milyon YTL borca imza attığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, "Keşke baraj yapılmasaydı. Ödediğim borçla 1.5 yılda zaten bu barajı yapardım. Ama 2014 yılına kadar daha borç ödeyeceğiz. Bugüne kadar 1.5 milyar dolar borç ödedik. Bu faiz sistemi ile 2100 yılına kadar bu borç bitmez. Bu kente ihanettir. Eğer ben böyle bir ihanetin içinde olsam, şerefimle söylüyorum istifa ederim. Bir gün bile durmam. Bir ilin 100 yılını çalan zihniyet, yargılanmalı, sorgulanmalı" diyerek, suçlulardan hesap sorulacağını ifade etti.
Teslim aldıklarında Kocaeli'nin sözde Avrupa kenti olduğunu dile getiren Karaosmanoğlu, "Kentin girişi pislikten görünmüyordu ama kenarında AB bayrağı vardı. O bayrağın nasıl alındığını biliyorum. Tabii kolay alınmadı. Baraj İngiltere'ye, Çevre Entegre Projesi Almanya'ya, gaz ise Fransız'a verildi. Bunlar Avrupa'nın en güçlü üç ülkesi. Karşılığında aferin diye alsana bayrak dediler. Yoksa hak edildiği için o bayrak alınmadı. Sunulan trilyonların bedeli olarak ödül niyetine verildi" şeklinde konuştu.
Barajdan fazla su çekildiği, su kaçaklarının önlenmediği yolundaki iddiaları da cevaplayan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, 2003 yılında Thames Water raporunu örnek gösterdi. Karaosmanoğlu, o dönemde Thames Water'in raporu ile yüzde 67 oranında su kaçağı tespit edildiğini, bin 300 kilometrelik alt yapı çalışmasıyla bugün bu oranın yüzde 47'ye düştüğünü dile getirerek, yapılan suçlamayı belgeyle çürüttü. Karaosmanoğlu, hedeflerinin kaçağı yüzde 25-30 oranına düşürmek olduğunu anlattı.
Susuzluk konusunda alınacak tedbirleri anlatan Büyükşehir Belediye Başkan lan suyla sulanmış, bun'unlar gülünç iddialar. Valar gı, Sapanca ile Yuvacık Barajı arasına ishale hattı yapılmasını, derin sondaj kuyuları açılmasını, yeni bir barajın yapılacağı yerin tespiti, büyük Melen projesinden Kocaeli'nin azami faydalanmasını gösterdi. Başkan Karaosmanoğlu, Sapanca'dan baraja sürekli su aktarılmayacağını, sadece tedbir amacıyla bunu yapacaklarını, acil durumlarda su aktaracaklarını söylerken, "Baraja gelen fazla su olursa bu suyu da Sapanca Gölü'ne aktararak, oranın su sıkıntısını gidereceğiz. Bu önlemlerle en az 50 yıllık su sıkıntısı giderilecek" dedi.