Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması sonrası yayınlar RTÜK tarafından mercek altına alındı. Eylemler sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve ailesine hakaret edilmesi tepkilere neden olmuştu. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin bu ifadeleri ekranlara taşıyanlara ise sert çıkıp 'En ağır cezalar verilecek' uyarısında bulunmuştu. RTÜK'ün kritik toplantısından çok konuşulacak cezalar çıktı. Yayın ihlallerinin ele alındığı toplantıda, RTÜK izleme uzmanlarının hazırladığı raporlar değerlendirildi. Süreçle ilgili mercek altına alınan yayınlara ceza kesildi. 4 kanaldaki 5 programa üst sınırdan cezalar verildi. Sözcü TV'ye ise 10 gün boyunca yayın durdurma cezası verildi. Öte yandan Fatih Altaylı'nın YouTube kanalıyla ilgili ise dikkat çeken bir hamle geldi. Eğer kanal için 72 saat içinde lisans alınmazsa kanala erişim engeli getirilecek.
Mynet'in ulaştığı bilgilere göre belirlenen yayınlara şu cezalar uygulanacak...
RTÜK tarafından SZC TV, Tele1, Halk TV ve NOW TV kanallarına üst sınırdan para cezası ile 5 program durdurma ve 10 gün süreyle yayın durdurma yaptırımları uygulandı. Yaptırımlar; devlet büyüklerine, kamu görevi yürüten kurum ve temsilcilerine, hâkimlere ve savcılara, emniyet güçleri ve kolluk kuvvetlerine hakaret edilmesi; halkın sokağa davet edilerek ayaklanma çağırılarında bulunulması, yerli markaların hedef gösterilmesi, soruşturmayla ilgili adli makamlara güvenin azaltılması ve bu makamların baskı altına alınmaya çalışılması gibi gerekçelerle verildi.
Değerlendirmeler doğrultusunda, SZC TV’nin “Nokta Atışı” ve “Öncesi Sonrası”, Tele1’in “Sabah Pusulası” ve “Haber 13”, NOW TV’nin “Orta Sayfa”, Halk TV’nin “Gündem Özel” ve “Haberler” programlarına ceza verildi. Akıllı TV ise “Tele Alışveriş” programı nedeniyle yaptırıma uğradı.
RTÜK izleme uzmanlarınca yapılan incelemelerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesi ve merhume annesine yönelik küfür ve hakaretlerin canlı yayınlandığı, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sağlık durumuyla ilgili incitici ve alay edici yorumlar yapıldığı belirtildi. Ayrıca, kamu görevi yapan kurum ve temsilcilerine, hâkim ve savcılara, emniyet güçleri ve kolluk kuvvetlerine yönelik hakaret içerikli ifadeler kullanıldığı vurgulandı. İncelemelerde program konuklarının halkı, özellikle de üniversite öğrencilerini sokağa davet ederek ayaklanma çağırılarında bulunduğu, demokrasilerin gereği seçimlerin itibarsızlaştırıldığı, canlı yayınlarda illegal örgütlerin sokak hareketlerini isteyen, küfür ve hakaret içerikli slogan ve pankartlarının sık sık gösterildiği tespitlerine yer verildi.
İncelemelerde, devam eden soruşturmayla ilgili olarak yorumcuların, yargı makamları hakkında “Suç uydurmaya çalışıyorlar.”, “Burnunu sürtelim bakalım nasıl oluyormuş.” şeklinde sözler kullandıkları belirlendi. Bu ifadelerin, adli makamlara güveni azaltmaya ve bu makamları baskı altına almaya yönelik olduğu değerlendirildi.
RTÜK izleme uzmanlarınca hazırlanan raporda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yerli markalara yönelik boykot çağrısının canlı yayınlarla verildiği, hedef gösterilen markaların itibarlarının, marka değerlerinin ve ekonomiye katkılarının olumsuz etkilendiği belirtildi. Canlı yayınların izleyicilere anlık bilgiler sunmanın yanı sıra, kullanılan dilin toplumsal algıyı şekillendirme açısından büyük bir sorumluluk taşıdığı vurgulandı. Özellikle toplumu birleştiren, sosyal barışı pekiştiren bir dil kullanmanın medya kuruluşlarının görevleri arasında olduğu belirtildi. Yayıncıların, toplumu bölücü veya kutuplaştırıcı ifadelerden ve nefret söylemlerinden uzak durmasının, sorumlu yayıncılık açısından önemli olduğu ifade edildi.
Üst Kurul toplantısından YouTube kanalı üzerinden yayın yapanlara yönelik de karar çıktı. Fatih Altaylı ve İlker Canikligil’in YouTube kanallarıyla ilgili 72 saat içerisinde lisans almaları gerektiği, alınmadığı takdirde kanallarına erişim engeli istenileceği belirtildi.
Üst Kurul tarafından izleme uzmanlarınca hazırlanan raporlar doğrultusunda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinde yer alan;
“Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.”,
hükmünün ihlali nedeniyle Halk ve Tele1 logolu yayıncılara üst sınırdan idari para cezası ile 5 program durdurma; SZC logolu yayıncıya ise 10 gün yayın durma cezası verildi. İhlallerin üçüncü kez tekrar etmesi durumunda lisans iptali cezası uygulanacağı belirtildi.
Benzer şekilde;
“İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırlarını aşarak küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.” “Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.” hükümlerinin ihlali nedeniyle NOW, Halk, SZC ve Tele 1 logolu yayıncılara üst sınırdan idari para cezası uygulandı.
Akıllı TV’ye ise bir yıl içerisinde ikinci kez sağlık beyanı ile ürün satışı yaptığı için on gün süreyle yayın durdurma müeyyidesi uygulandı.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Saraçhane'deki gösteri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine hakaret edilmesine tepki göstererek, küfür eylemi sırasında canlı yayında olan televizyon kanallarına en ağır cezanın verileceğini açıklamıştı.
Şahin sosyal medya hesabından şu uyarıda bulunmuştu;
Günlerdir yaptığımız uyarılar, verdiğimiz program durdurma dahil üst sınırdan idari cezalara rağmen sorumsuz siyasetçilerin meydanlardaki beyanatlarının çirkin yansımalarına ekranlarımızda da üzülerek şahit oluyoruz.
Kendini bilmez ahlaksız bir güruhun Devletimizin Başı Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesi ve merhume annesi ile ilgili sarf ettikleri
edep ve insanlık dışı söylemleri nefretle kınıyor ve sahiplerine iade ediyorum.
Bu edep dışı küfür ve söylemleri canlı yayın bahanesiyle basın özgürlüğü kisvesi altında veren yayın kuruluşları hakkında ilk Üst Kurul toplantısında en ağır müeyyideler uygulanmak üzere gereğinin yapılacağını belirtmek isterim.
Bir kez daha yüce Türk milletine buradan sesleniyorum, lütfen kendi bilmezlerin provokasyonlarına gelmeyiniz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Sosyal medyadan paylaşım yapan Fatih Altaylı "Şu an itibarı ile bana bildirilmiş herhangi bir şey yok. Resmi bildirim yapıldığı zaman yasalara saygı duyulan bir dönemden kalan bir gazeteci olarak elbette yasal yükümlülerimizi yerine getireceğiz." dedi.