KAHRAMANMARAŞ (İHA) - Yüksek Strateji Merkezi Başkanı Faruk Demir, 50 yıldır büyük stratejiler uygulayan NATO'dan, şimdi de Ortadoğu'da yeni bir strateji kurmasının beklendiğini ifade etti.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) İktisat Kulübü'nün davetlisi olarak Kahramanmaraş'a gelen Demir, "Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye'nin Rolü" konulu konferans verdi. KSÜ Konferans Salonu'nda öğrencilerle biraraya gelen Demir, 1994 yılından sonra kendine yol aramaya başlayan NATO'nun, dış alanda demokratikleşme ve dönüştürme programlarına askeri ve siyasi destek veren bir kurum haline geldiğini öne sürdü. Demir, "NATO büyük stratejilerin uygulandığı bir kurum. Tam 50 yıl o stratejilerini uyguladı. Sovyetleri çökertti. Şimdi yeni bir strateji kurması ve o stratejiyi savunması isteniyor. Bu mümkün mü? Mümkün değil. Çünkü artık konjonktür değişti. Hiçbir ülke tek başına gücünü enerjisini bir strateji uğruna harcayabilecek durumda değil. Her an kendisinin elinde olmayan değişkenlerle karşı karşıya" dedi.
Şu anda dünyada iki önemli konu bulunduğunu belirten Demir, "Biri Afganistan, diğeri Irak. İki tane tek başına işlenmiş günah, mümkün olduğu kadar çok uluslu günah haline getirilmek isteniyor. Büyük Ortadoğu'da tarif edilen demokratikleşme, hakların ve özgürlüklerin tekrar kazandırılması ve siyasi modellerin değiştirilmesi için NATO bu rolü üstlenecek" diye konuştu.
Türkiye'nin bu durumda çizeceği yol haritasına değinen Demir, "Türkiye 50 yıllık NATO faaliyetinin yıldız ülkesiydi. Kendisi için iyi şeyler çıkarttı. Türkiye hiç beklemediği kadar toprak bütünlüğünü tehdit edecek Irak ve Ortadoğu'daki sıcak gelişmelerle karşı karşıya. Öte yandan, kendisinin ekonomik ve siyasi çıkarlarını baltalayacak kadar çok tehlikeli Afganistan'dan Mısır'a kadar süren coğrafyanın ortasında ve giderek o sıcaklığın kendisine doğru yöneldiğini bilerek endişeli durumda. Ayrıca o bölgelerde yaşanan değişimlerin yarattığı etkiler pek çok ülkeyi etkilediği gibi Türkiye'ye de yöneliyor. Tüm bunlar olurken Türkiye toplumunun çıkarlarını korumak için dışarıda roller üstlenmek zorunda kalacak. Türkiye büyük olduğuna inanıyorsa onun gereği olarak oyuna katılmak zorunda" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin bazı avantajları bulunduğunu kaydeden Demir, "O da etnik ve dini yönden bu bölgelerle bağları var ve ciddi olarak mal, hizmet ve sermayenin akımının geçeceği transit geçit konumunda. Bunları iyi değerlendirmek zorunda" dedi.