Bahar ayları olan nisan ve mayıs aylarında kar tanesi çiçeği, manolya, sümbül, çiğdem, dağ lalesi, kiraz çiçeği gibi çiçekler açmaya başlar. Yetişebilmek ve gelişebilmek için uygun ortamlarında açan bu çiçekler baharın müjdecisi olarak kabul edilir. Bu çiçeklerden biri de rengarenk ve boy boy açan ortanca çiçekleridir.
Nisan ayının ilk günlerinde açmaya, tomurcuklanmaya başlayan ortanca çiçeği, Latince adı "hydrangea macrophylla", anayurdu ise Japonya olan bir çiçektir. Kokusu olmayan çiçek türlerinden biri olan ortanca çiçeği kendine has yaprak formu ve farklı farklı renkleri ile bulunduğu yeri güzelleştirir. Çeşitli özelliklerinden dolayı ortanca çiçekleri dünya genelinde yetişebilen bir süs bitkisi türüdür.
Anlamı oldukça derin olan ortanca çiçeği, yapraklarını kış aylarında döker. Çalı biçiminde olan ortanca çiçeği kelime anlamı olarak su kabı şeklinde çevrilmiştir. Asıl adı hydrangea olan bu çiçek "su" ve "kap" kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş olan bir isme sahiptir.
Ortanca çiçeğine has bazı özellikler şunlardır:
Türkiye genelinde en yaygın türü büyük yaprakları olan türüdür.
Daha çok balkonda yetiştirilir.
Güneş ışıklarını direkt olarak değil dolaylı şekilde alması gereken bir çiçektir.
Ortanca çiçeği daha çok gölge alanları sever. Bu yüzden duvar kenarlarına ya da ağaç altı gibi gölgelere ekilmeli ya da yerleştirilmelidir.
Her toprağa uyumlu olan bir çiçektir.
Suyu çok sever.
Çamur ve benzeri olan nemli topraklarda sağlıklı kalamaz.
Sonbahar mevsiminin başlaması ile birlikte yapraklarını dökmeye başlar. Kış aylarının soğuk havalarına dayanıklı değildir.
Budama işlemi kış mevsiminde yapılmalıdır.
Budama işlemi yapılırken dalları çok fazla kısaltılmamalıdır.
Bitlenebilen çiçek takip edilmeli, bitlenme yaşandığı anda ilaçlama yapılmalıdır.
Mantar oluşumunun önüne geçebilmek için gerek duyduğu anda ve toprağı kurur gibi olduğu anda sulama yapılmalıdır.
Otuz kadar farklı türe sahiptir.
İlkbahar çiçeğidir genel olarak dekoratif amaçlı kullanılır.
Antioksidan özelliktedir.
Bazı türleri sonbahar aylarında da çiçek açabilir.
Işık ve su ihtiyacı türüne göre değişir.
Çiçeğin büyüklüğüne göre bir saksıya ekilmelidir ve toprağı nemli olmalıdır.
Ortanca çiçeği biraz narin bir çiçek olsa da dikimi ve yetiştirilmesi aslında kolaydır. Sadece biraz özen isteyen bir çiçektir çünkü ihtiyacı olan ısı ve sıcaklıktan fazlasını aldığı zaman hemen dökülür. Toprağa koymadan önce ortanca çiçeği için alınması gereken bazı önlemler vardır. Ortanca çiçeği önce fidan saksısındayken bolca sulanmalıdır. Daha sonra ise güneş ya da gölge bir alan seçilmeli ve saksı için yer belirlenmelidir. Direkt olarak güneş ışığına maruz kalmaması gerektiği için buna göre bir bölge seçilmesi gerekir.
Ardından saksının iki katı genişliği kadar toprak kazılır. Yer seviyesinin 3-10 cm civarı üzerine dikilir. Saksı altına açılan deliğin kenarları köklerin yan taraflara işlemesini ve genişlemesini sağlamak için pürüzlendirilmelidir. Bitki kökleri gevşetilerek ya da kesilerek fide saksıdan çıkartılır. Açılan çukura yerleştirilir ve toprakla yanları kapatılır. Tüm çevresi iyice sulanmalıdır.
Belli yaşam koşullarına mümkün olduğunca toleranslı görünen ortanca çiçeği su konusunda son derece hassastır. Genel olarak yeni dikilen ortanca çiçekleri 2 günde bir mutlaka sulanmalıdır. Sabah saatlerinde güneşin en tepeye ulaşmadan önceki saatlerde sulama yapılmalıdır. Bu sayede yaprakların ve köklerin gün bitmeden önce kuruması için zamanı olur.
Antioksidan özellikteki ortanca çiçeğinin faydaları sadece güzel görünümü ile insana ve bulunduğu çevreye güzel enerjiler vermesi ile sınırlı değildir. Sağlık için de birçok faydası olduğu bilinir. Örnek olarak ortanca çiçekleri bulundukları yerdeki nem oranını arttırır. Bu sayede bulunduğu ortamın nem oranının dengelenmesini sağlar. Bunun dışında yapraklarından çıkan uçucu yağlar da çevresindeki insanlara rahatlık verir ve stresi azaltır.