


-SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİLER-
Bu arada, anne H.K. mahkemedeki savunmasında, kızının ifadesinde geçen her şeyin yalan olduğunu ileri sürerek, "Kızım ne anlatmak istediyse tercüman hep yanlış çeviri yaptı. Neden böyle bir şey yapayım. Kızım erkeklerle ilişkiye girdiğini bize söylemiyordu. Biz de anlamıyorduk. O boynunun arkasındaki yaygın kızarıklık, erkekler onu bağlayıp eve hapsettiğinden olmuş" dedi. Baba Y.K. ise kızının zihinsel özürlü olduğunu, evde durduramadıklarını her fırsatta kaçtığını ifade ederek, "Ben kızıma böyle bir şey yaptıramam. Bu şekilde itham edilmek kötü" diye konuştu.
-"İYİLİK OLSUN DİYE EVE GÖTÜRDÜM"-
Sağır ve dilsiz B.K'yi evine kapattığı ileri sürülen D.G. ise B.K. ile cinsel ilişkiye girmediğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Ben evimin önünde oturuyordum. B.K. geldi. El kol işaretiyle aç olduğunu ve babasının kendisine işkence yaptığını anlattı. Ben de iyilik olsun diye karnını doyurmak için evime götürdüm. Eşim ve çocuklarım evde değildi. Ben bir süre sonra evden çıktım. Geri döndüğümde B.K'nin balkona çıkıp bağırdığını gördüm. Bu kızla cinsel ilişkim olmadı, babası tanıdığımdır."
AA