İnsan bedeninin dış derisinde yer alan her kıvrımda ter gözenekleri yer almaktadır. Bu ter gözeneklerinin tümü iç deriye kadar uzanmaktadır. Her bir gözenek bulunduğu yerde "Papila" adı verilen ve görünümü çiviyi andıran iki sıralı çıkıntılar ile iç deriye bağlanmıştır. Bu yüzden dış derisinde bir hasar meydana gelse ya da tamamen dökülme durumu yaşansa dahi bu Papilalar yine de parmak izlerinin belirlenebilmesi ve dolayısı ile kimlik teşhisi yapılabilmesi için yeterli olabilmektedir. Yeniden çıkan derilerdeki izler de eski izler ile aynı olurlar. İç deride bulunan Papilalar tamamen kaybolmadığı sürece parmak izlerini belirleyebilmek mümkün olmaktadır. Çünkü ancak iç deride yer alan Papilalar tamamen yok olursa parmak içi kıvrımları yok olmaktadır.
Parmak izi sisteminin keşfedilmesi çok eski zamanlara dayanmaktadır ancak bu izlerden yararlanmak daha yakın tarihte gerçekleşmiştir. 19. yüzyılda parmak izinden yararlanma konusunda ilk adımlar atılmış ve bu dönemde iki İngiliz bir dergide parmak izleri ile ilgili bir yazı yayımlamıştır. Bu iki İngiliz, bilginin insanlık tarihini incelemiş ve arkeologlar tarafından bulunan çömleklerdeki parmak izlerini araştırarak matbaa mürekkebi kullanma yöntemi ile parmak izi alma yöntemleri geliştirmişlerdir.
Dünyaya gelmiş her insanın parmak izi vardır. Ancak 2007 yılında yaşanan bir gelişmeye göre parmak izi olmayan insanlar da tespit edilmiştir.
İnsanların parmak izi olmamasına adermatoglifa adı verilmiş ve bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Bilim insanları parmak izi olmadığı tespit edilen kişiler üzerinde araştırmalar yaparak bu kişilerde SMARCAD 1 isimli gende mutasyon meydana geldiği sonucuna ulaşmışlardır. Parmak izi konusunda yapılan başka bir araştırmaların sonucunda ise parmak izinin kalıtım yolu ile geçmediği her insanın parmak izinin mutlaka farklı olduğu gerçeğine ulaşılmıştır.
Bir nesne ya da bir zemin üzerinden parmak izi almak uzmanlık gerektiren ve bilim insanları tarafından yapılan bir işlemdir. Parmak izi alınıp gerekli incelemeler yapılarak çeşitli suçların aydınlatılması, parmak izinin hayati önem taşıdığının kanıtlarından biridir. Parmak izi ile suçluların tespit edilmesi parmak izi tespiti buluşunun ne kadar önemli olduğunun da bir göstergesi niteliğindedir.
Parmak izleri her insanda farklı şekilde gelişmektedir. Her insanın parmak izi diğerlerinden farklıdır. İnsanlar büyüdükleri zaman parmak izleri de büyür ancak şekillerde bir değişiklik gözlemlenmez ve desenleri aynı kalır. Kişilerin parmak izleri sadece biyolojik bir imza ya da kimlik gibi sahip olan kişiye özgü olarak şekillenmiştir ve aynı parmak izinden birden fazla olamaz.
Dünyadaki her insanın farklı bir parmak izine sahip olmasının nedeni de uzun süre araştırılmıştır. Bilim insanları tarafından yapılan açıklamalara göre bu durumun küçük bir kısmı genetik nedenlere bağlı olabilmektedir. Ancak bu durumun nedeni ağırlıklı olarak ekstremite yüzeyler olarak açıklanmaktadır. Rastlantısal olarak gelişen uç noktalar anlamına gelen ekstremite durumunun her insanın parmak izleri arasında farklılık olduğu bilinmektedir.
Rastgele olarak fırlatılan iki nesnenin mikron düzeylerinde birebir aynı durumun yaşanmaması gibi parmak izlerinin de aynı şekilde oluşmadığı kabul edilmektedir. Örnek olarak aynı renk, model ve boyda iki kumaş aynı anda fırlatıldığı zaman yere düştüklerinde nasıl aynı şekilde buruşmuyorlarsa insanların parmak izleri de aynı şekilde gelişmemekte ve şekillenmemektedir.
markasıdır.
Haber Gönder
