HABER

Peçe tartışmaları İngilizleri ikiye böldü

LONDRA (İHA) - İngiltere Dışişleri eski Bakanı Jack Straw'ın peçe ile ilgili yorumlarının üzerinden aylar geçmesine rağmen, İngiltere'de peçe tartışmaları sona ermedi.

Üç İngiliz'den birinin peçe konusunda rahatsız olduğunu ve diğer İslami simgeli kıyafetlere karşı olduğunu ortaya çıkaran bir araştırmanın da geçtiğimiz günlerde açıklanmasının ardından, özellikle İslam fobisini de körükleyen tartışmalar nedeni ile, İngiltere'de yaşayan Müslüman toplumlar arasında gergin bir süreç yaşanıyor.

Hemen hemen hergün farklı bir İslami kuruluş ya da Müslüman dernek, bir etkinlik düzenleyerek, peçenin ve diğer İslami kıyafetlerin, İslam dininin mecburi kıyafeti olduğunu, tüm Müslümanların da bu tarz örtünmelere uymak zorunda olduğunu, İslam ve terör kelimelerinin birarada anılmaması gerektiğini ve İslamın bir terör dini olmadığını ellerinden geldiğince çok kişiye anlatmaya çalışıyor.

Müslümanlık ve terörün birarada anılıyor olmasının tek nedeni olarak ise, İngiliz politik liderlerinin, 7 Temmuz 2005'teki bombalı terör olaylarının ardından yaptıkları açıklamalar gösteriliyor. 4 bombacı ile ilgili çıkan hemen her haber ve yayında, "Müslüman bombacılar" ya da "Müslüman teröristler" olarak lanse edilen teröristler ve 11 Eylül'deki uçak saldırılı terör eylemlerinin de aynı şekilde topluma sunulmasının, topluma "İslam eşittir terör" düşüncesini empoze ettiğine inanan Müslüman organizasyonlar da bu inancı değiştirmek üzere, etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.

Son olarak, İslam ile Diyalog (Dialogue with İslam) isimli kuruluş tarafından, İngiltere'nin önemli medya kuruluşlarında çalışan gazeteci kadınların katıldığı bir panel düzenlendi. Queen Mary, University of London'da yapılan ve Radyo 4'ün temsilcilsi Libby Purves'in panel başkanı olduğu toplantıyı Müslüman olmayan ancak bu tartışmaların gidişatını merak eden İngilizler ve üniversite öğrencileri izledi. Peçe konusundaki ilk tartışmayı, Independent Gazetesi'ndeki köşesine taşıyan Deborah Orr, Vogue Gazetesi editörü Alexandra Shulman, İslami İnsan Hakları Komisyonu'ndan Arzu Merali ve İslam Channel'i temsilen İbtihal Bsis'in konuşmacı olduğu "Peçe: Kimliğin ifadesi mi yoksa bir ayrımın işareti mi?" isimli panelde, izleyicilerin soruları yanıtlandı ve zaman zaman izleyenlere de çeşitli sorular yöneltildi.

Jack Straw'dan birkaç ay önce Independent Gazetesi'nde peçe ile ilgili eleştirel bir yazı yazmış olan Deborah Orr, bir akşam gittiği bir restoranda, peçeli bir kadın, kadının eşi ve çocuklarının birlikte yedikleri yemek esnasında gördüklerinin etkisiyle peçe ile ilgili bir yazı yazdığını söyledi. Orr, çok sıcak bir yaz günü, batıya özgü kıyafet giymiş olan kocası ve babaları gibi modern giyinmiş çocukları ile oturan peçeli kadının, yediği her lokmayı, peçesi hafifçe kaldırarak yemeğe çalıştığını, kadının yaşadığı bu durumun, kendisine bir çeşit aşırılık olarak göründüğünü ifade etti. "Çarşafa ya da diğer örtünme çeşitlerine karşı değilim" diyen Orr, kadının artık daha özgür ve kadınla erkeğin eşit olduğu son yüzyılda, kadının erkekle eşit görülmemesi, kadının erkekten daha dikkatli yaşamak zorunda olması ve kendini gizlemek zorunda bırakılmasına karşı olduğunu söyledi.

Arzu Merali ise hicab, nikab ve burka giyilmesini, kendini özgürce ifade etmek olarak değerlendirerek, bunlara saygı gösterilmesi gerektiğini ve özellikle Müslüman kadınların giydiği İslami kıyafetler ile ilgili olarak ortaya çıkan ayrımcı tavrın, politikacılar tarafından odak haline getirildiğini ifade etti.

Vogue Dergisi editörü, Alexandra Shulman, "Kişisel olarak, isteyen herkesin istediği gibi giyinebileceğini ve giyinebilmesi gerektiğini düşüyorum" diyerek başladığı konuşmasında, Müslümanların peçeleri ile ilgili tartışmaları ve nedenlerini anlamadığını söyledi. İslam'la bağdaştırılan 11 Eylül olaylarının ardından, bu saldırılara tepki duyan ve korkan insanların hislerine katıldığını ancak, peçe tartışmalarının askeri bir sembol olmadığını düşündüğünü belirtti.

İslam Channel'den İbtihal Bsis ise, kadınların peçeden değil, şiddet, tecavüz, seks içerikli saldırı ve istismardan uzak tutulması gerektiğini ifade etti. Jack Straw'ın konuşmasına atıfta bulunan Bsis ayrıca, "peçeli kadınla konuşurken kendimi rahat hissetmiyorum" diyen Straw ve onu destekleyen diğer politikacıların, peçeli kadının aynı durumda kendini rahat hissedip hissetmemesini dikkate alıp almadıklarına değinerek, "Sizin rahat hissetmeniz neden peçeli kadının rahat hissetmesinden daha önemli?" diye sordu.

Panelde söz alan bir erkek dinleyici ise, peçeyi onur kırıcı bulduğunu ve seksuel bir obje olarak gördüğünü ifade ederken, türbanlı bir genç kız ise insan hakları baskı grubunda çalıştığını söyleyerek, hastane gibi kıyafet yönetmeliğinin bulunduğu yerlerde, dini nedeni ile giymesi gerekenleri giymemeye zorlanan çok sayıda kadınla ortak çalışmalar yaptığını belirtti. Aynı dinleyici ayrıca, teni siyah olan bir kişiye, çamaşır suyu ile yüzünü yıka demekle, bu kıyafetleri giyemezsin demek arasında fark olmadığını ifade etti.

Müslüman olmamasına rağmen, daha önce Gazze sınırında, İsrail'e karşı Filistinlilerle birlikte yaşayan Jenny Mc Arthur, şu an olmasa da, geçmişte feminist olduğunu, peçenin de erkeğe itaatkar bir yanı olduğunu söyleyerek, "Ancak, bir kadın Müslümansa, peçe takmaya her hakkı vardır, fakat ben yapamazdım" dedi. İnsanlar istediği gibi giyinme hakkına sahiptir. Diyen Mc Arthur, "kıyafetlerin öldürmekle bağlantılı olmadeJack Straw'dan birkaç ay önce Iığını, Hz Muhammed'in de, kendi topluluğu arasındaki ilişkiyi güçlendirmek ve kadınlar ile bebek kız çocukları için bir şeyler yaptığını ancak o günlerin artık bittiğini söyledi. Mc Arthur ayrıca, günümüz erkek egemen toplumunda peçe kullanmanın, öldürmekle bağlantılı gösterildiğini, bunun İslam ile alakasının olmadığını bildiğini sözlerine ekledi.

Kadın Yazarlar ve Gazeteciler Derneği yardımcı Başkanı Fiona Kendall ise, Straw'ın sözlerinin kesinlikle haklı olduğunu ve peçenin, ayrımın simgesi olduğunu, fakat Straw'ın, belki de erkek olduğu için, söyleme tarzını doğru bulmadığını ifade etti.

Tüm dinlere ait kutsal kitapları okuduktan sonra, Yahudilikten Müslümanlığa geçmeye karar veren Zara Rehman isimli türbanlı bayan, öğretmen olduğunu, ancak başı kapalı olduğu için okulda şimdiye kadar hiçbir şekilde sorun yaşamadığını söyledi. Peçenin Allah'ın emri olduğunu ve peçe takmanın, bu şekilde giyinmenin kendi tercihi olduğunu söyleyen Rehman, "Jack Straw ya da başka biri bizim yerimize karar veremez" diyerek görüşlerini belirtti.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler