İslam dininde Müslümanlar için son derece büyük önem taşıyan toplamda 5 şart bulunmaktadır. Bu şartlardan biri oruç tutmaktır. Kimi kişiler oruç tutma zamanında çeşitli sebeplerden ötürü uzun yola çıkabilmektedir. Bu durum gezi amaçlı olabileceği gibi meslek gereği de olabilmektedir. Bu noktada devreye seferi oruç konusu girmektedir. Seyahate çıkacak kişiler “seferi oruç borç sayılır mı?” konusu üzerine yoğunlaşabilmektedir.
Ramazan ayı geldiğinde bazı insanların yolculuğa çıkma gibi bir durumu söz konusu olabilmektedir. Bu durum oruç tutmaya tam olarak engel olmayabileceği gibi yolculuk süreci uzunsa oruç tutma eylemi gerçekleştirilmeyebilir. Bir bireyin bir bölgeden bir başka şehre seyahat etmesi durumunda tutacağı orucu sonradan tutmak koşuluyla kazaya bırakması, seferi oruç olarak tabir edilmektedir.
Pek çok insan çeşitli nedenlerden kaynaklı yolculuğa çıkabilir ve bu yolculuk zamanı ramazan ayına denk gelebilir. Ramazan döneminde yolculuk yapacak kişinin oruç tutma eylemini ilerleyen bir zaman dilimine bırakması seferi oruç olarak adlandırılır. Ancak bu durumun seferi oruç sayılabilmesi için kişinin gideceği yerin kaç kilometre olduğunun bilinmesi gerekmektedir.
Genelde insanların başka bir zamanda oruçlarını kaza edebilmesi ve seferi oruç olarak kabul edilebilmesi için gidilecek mesafenin en az 90 kilometre olması koşulu bulunmaktadır.
Ramazanda oruç tutmaya niyetlenen kişiler gerek işlerinden gerekse farklı nedenlerden dolayı seyahate çıkmak zorunda kalabilir. Seyahate çıkacak bir kimse isterse orucunu tutabilir. Ancak yolculuk süresi uzunsa ve kişi bu süreç boyunca yeme içme eylemlerinden uzak kalamazsa oruç tutmayabilir ya da oruç tutarken orucunu bozabilir. Bu tür durumlar seferi oruç olarak kabul edilmektedir. Bir kimsenin sefer halindeyken tutmadığı orucu ya da bozduğu orucu daha sonra kaza yapabilmesi için seferi oruç şartlarını taşıması önemlidir. Bu bağlamda seferi oruç şartları şöyledir:
Seferi oruç konusunda bazı kritik noktalara dikkat edilmesinde fayda vardır. Bir insan yolculuğa çıkmadan önce oruç tutmak için niyet ederse herhangi bir ciddi sorun olmadığı müddetçe orucunu tutması önemlidir. Fakat yolculuk sırasında bazı nedenler ön plana çıkarsa ve kişi orucunu bozmak zorunda kalırsa kefaret konusu gündeme gelmez ve kişi bu bozduğu orucu daha sonra kaza edebilir.
Seferi oruç ayet konusu da bu noktada ayrı bir öneme sahiptir. Kutsal kitabımız olan Kur'an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nin 184. ayetinde insanların hasta olması ya da yolculuğa çıkması halinde oruç tutma eylemini yapamadıkları takdirde bu durumu nasıl telafi edecekleri ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Oruç tutamayan veya açlığa karşı dirençli olmayan kişiler oruç tutamadıkları süreç için fidye verebilir. Rahatsız olan ya da seyahat halinde olan kişiler ise tutamadıkları oruçları daha sonraya bırakabilir.