Yeni yılın 15 gününde 3 kadının daha pencereden veya balkondan düştüğüne dair haber geldi. Son 2 yılda en az 28 kadın evde yalnız değilken balkondan ya da pencereden düşerek yaşamını yitirdi. Şüpheli olarak kayıtlara geçen bu ölümleri birçoğu henüz aydınlanmadı. "Yüksekten düşmeye bağlı ölümlerin ispatı zor olduğu için, şüpheliler bu durumdan faydalanmak istiyor" diyen Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kar "Kadınların tercih ettiği yöntemler arasında yüksekten atlama birinci sırada değil. Kadınlar, şiddet içeren intihar yöntemlerini seçmez. Bu yöntemleri daha çok erkekler seçiyor.” diye konuştu.
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre Ankara'da 2018 yılında bir plazanın 20'nci katından düşerek hayatını kaybeden Şule Çet'in ölümü aylarca "İntihar mı cinayet mi?" diye tartışılmış ve Çet'in intihar ettiği öne sürülmüştü. Daha sonra ise genç kadının intihar etmediği, öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Türkiye'de son yıllarda buna benzer şüpheli ölümleri sık sık duyuyoruz. Son 2 yılda en az 28 kadın evde yalnız değilken, balkondan ya da pencereden düşerek yaşamını yitirdi. Şüpheli olarak kayıtlara geçen bu ölümleri birçoğu henüz aydınlanmadı. Soruşması tamamlanan bazı dosyalarda da, intihar ettiği öne sürülen kadınların, öldürüldüğü ortaya çıktı.
Yılın ilk 15 gününde 3 kadın pencereden düştü. Kocaeli'de polis memuru arkadaşının evine giden 23 yaşındaki Sedef Nur Çağlar 7. kattan düşerek ağır yaralanırken, üniversiteli Melike Şahin, erkek arkadaşının evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Gözaltına alınan erkek arkadaşı ise, adli kontrolle serbest kaldı. Gaziantep'te de evinde arkadaşı Çağrı Şaşmaz'la tartıştığı sırada balkondan düşen hemşire Adile Kılınç, hayatını kaybetti. Şüpheli ölüm sonrası Şaşmaz ise tutuklandı.
İzmir'de 2 çocuk annesi Selma Erergin, Zonguldak'ta yaşayan 28 yaşındaki Ayşe Özgecan Usta ve İstanbul'da yaşayan Sevcan Demir'in(33) yüksekten düşerek ölmeleri de davaya dönüştü.
Yüksekten düşmeye bağlı gerçekleşen ölümler ilgili Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kar, şu bilgileri verdi:
“Basına yansımayan vakaları da eklediğinizde sayı çok daha fazla. Yüksek düşme şeklindeki kadın ölümlerinde, otopside tespit edilen travmatik lezyonlar (yaralar) ölmeden önce mi olmuş bir kısmı yoksa yüksekten düşmeyle mi oluşmuş bunun ayrımını yapmaya çalışıyoruz. Düşme açısı ve düşme hızı da önemli. Serbest düşen bir insan vücudunun, havada izlediği yolla aşağı atılan bir insanın hava izlediği yol farklı. Eğer düşüş anıyla ilgili bir kamera görüntüsü varsa, bu görüntüden yola çıkılarak da birtakım kriterler ortaya çıkıyor. Olay yeri incelemesi de önemli. Olay yerinde kan varsa kime ait olduğunu tespit ediyoruz. Ölen kadına aitse, öncesinde bir darp olduğunu söylüyoruz, bu da intihardan uzaklaştırıyor. Ancak bu olayların aydınlatılmasındaki süreç uzun sürüyor. İntihar olduğu iddia edilen kadın ölümlerinin detaylı incelenmesi gerekiyor. Ayrıca ne hikmetse yüksekten düşenlerin hepsi kadın. Bu cinsiyet ayrımı bile başlı başına bir kriter. Erkek kadın intihar oranlarına baktığımızda eşit diyebiliriz. Ancak kadınların tercih ettiği yöntemler arasında yüksekten atlama birinci sırada değil. Kadınlar, şiddet içeren intihar yöntemlerini seçmez. Bu yöntemleri daha çok erkekler seçiyor.”