ANKARA (İHA) - Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, hallerin kapatılması ile ilgili Sanayi Bakanlığı ile herhangi bir görüş ayrılığının olmadığını belirterek, "Ben haller ve kabzımallar kalkacak diye bir şey söylemedim. Biz sadece Haller Kanunu ile Üretici Birlikleri Kanunundaki farklılığı uyumlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. Güçlü, üreticilerin sözleşmeli üretime geçmeleri durumunda çok eleştirilen üretim planlaması sorunun da ortadan kalkacağını söyledi.
Resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan Sri Lanka Ticaret ve Tüketici İşleri Bakanı Jeyanaj Fernandopulle'yi makamında kabul eden Bakan Güçlü kabul sonrası gazetecilere haller ile ilgili bir açıklama yaptı. Güçlü, 'DYP Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in çiftçilerin ürünlerini tarladan tüccara zararına satmaması için ne tür önlem alıyorsunuz?' şeklindeki soru önergesine, "Yaş Meyve Sebze ticaretinde üretici birliklerinin ürünlerini Toptancı Hallerine sokmadan doğrudan süpermarketlere satabilmeleri amacıyla 522 sayılı Toptancı Halleri ile ilgili Kanun Hükmünde Kararname'de değişiklik yapılması hususunda çalışmalarımız sürüyor" şeklinde cevap verdiğini hatırlatarak, pazarlama kanallarının iyileştirilmesi amacıyla Bakanlığın 5200 sayılı Tarımsal Üretici birlikleri Kanunu'nu 2004 yılında çıkardığını kaydetti. Güçlü, kanun sayesinde üretimin talebe göre karşılanması için tarım üreticilerinin üretici birliklerini kurmasının amaçlandığını belirterek, bunun ürünlerin satışındaki olumsuzlukları azaltacağını ve yaş sebze ve meyve ile ilgili AB standartlarının yakalanacağını ifade etti. "Kanun sayesinde üreticiler sözleşmeli üretim yapacaklar" diyen Güçlü, AB Ortak Piyasa Düzeni'nde bu konuyla ilgili 126 adet tüzük ve direktif olduğunu bildirdi. Güçlü, şunları söyledi:
"Biz milletvekiline, ürün grubu bazında çiftçi örgütleniyor. Toplam üretimin yüzde 10'unu garanti eden üretici birliklerini kuruyoruz. Eksiklikleri örgütlenme biçimi ile gidermeye çalışıyoruz. Haller ve kabzımallarla ilgili birşey yok. 552 Sayılı Toptancı Halleri Kanunu, en az 50 ortaklı kooperatifleri üretici birliklerinin ürünlerini perakende satışa sunma imkanı veriyor. 5200 sayılı Üretici Birlikleri Kanunu'nda ise üretimin yüzde 10'unu garanti eden en az 16 üreticiden oluşan üretici birliklerine işaret ediyor. Yani haller kanununda 50 üyeye sağlanan imkanın Üretici Birlikleri Kanunu'nda üretimin yüzde 10'unu sağlayan 16 üyeye de sağlanmasını istiyoruz. Bizim bu isteğimizin ne hallerle ne de kabzımallarla ilgili ortaya bir iddia çıkarmıyor. Biz sadece Haller Kanunu ile Üretici Birlikleri Kanunundaki farklılığı uyumlaştırmaya çalışıyoruz."
Güçlü, bu durumun sebze ve meyvenin kayıt dışına çıkması anlamına gelmeyeceğini aksine AB yolunda tüm sektörün kayıt altına girmek zorunda olduğuna dikkat çekerek, "Üreticinin kullandığı ilacı, tohumu, ürünü kayıt altına alırken malın piyasaya sürülmesinin kayıt dışı olması söz konusu değil. Bu konuda yanlış anlamalar var. Tarım Bakanlığı haller ve kabzımallarla ilgili tek bir cümlesi yoktur. Biz bu ülkede standarda uygun, kayıt altında piyasanın işlediği piyasa düzenine geçmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
Bİr gazetecinin, söz konusu değişiklik yapılması durumunda meyve sebzede yüzde 8'lik bir indirimin olup olmayacağını sorması üzerine Bakan Güçlü, piyasadaki gelişmelerin üretici ve tüketiciye yansıyacağını belirterek, kendilerinin düzgün ve iyi işleyen bir piyasayı hedeflediklerini söyledi. Güçlü, söz konusu değişiklikle çok eleştirilen 'üretim planlaması' yok sorunun da ortadan kalkacağını belirterek şöyle konuştu:
"Pazarlama sorunu örgütlenme ile çözüm bulacak. Sözleşmeli üretimde üretici geleceği görebilecek. Bir yıl bir ertesi yıl yüz lira sıkıntısı ortadan kalkacak. Ayrıca bu konuda Sanayi Bakanlığı ile bir görüş ayrılığımız yok. Ben haller, kabzımallar kalkacak diye bir şey demedim. Serbest piyasada borsalar, Sermaye Piyasası, IMKB kalkar mı hiç?"
Basın mensuplarının sorusu üzerine, süt kampanyası ile ilgili çalışmaların sürdüğünü ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması nedeniyle soruna çözüm getirilemediğini belirterek, Tarım Bakanlığı olarak hayvancılık sektörünün gelişmesine engelleyecek süt sorunun en kısada çözülmesi için çalıştıklarını söyledi.