ANKARA (ANKA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB), Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasa Tasarısı'nın yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirerek, "Arabuluculuğun doğrudan Adalet Bakanlığı'na bağlı bir kurum olarak düzenlemesi sakıncalıdır. Örgütlenmenin ve eğitimin Türkiye Barolar Birliği ve barolar bünyesinde yapılması gerekir" önerisinde bulundu.
TBB'den yapılan açıklamada, "Demokrasimizin eksiklerini giderip gerçek hukuk devletini oluşturamayınca ‘bağımsız yargı' ve bunun içinde ‘bağımız savunma' da gerçekleştirilememektedir" denilerek, "Bu olumsuzluk bütün içinde yargı organının daha iyi işlemesi, adalete erişimin sağlanması, adil yargılanmanın gerçekleştirilebilmesi için birbirinden ayrı olarak yapılmaya çalışılan düzenlemeler hem bütünü etkilememekte hem de tartışmalara neden olmaktadır" ifadesine yer verildi. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasa Tasarısı'nın da söz konusu durumda olduğu savunulan açıklamada, yargının yükünü hafifletmek, yargılamayı hızlandırmak gibi beklentilerle sunulan "arabuluculuk" sisteminin "sihirli" bir çözüm olmadığı vurgulandı.
-"ARABULUCULUK SİSTEMİ, YARGI SİSTEMİNİN ALTERNATİFİ OLARAK SUNULUYOR"-
Bütünüyle yargı reformu yapılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve arabuluculuk sisteminin, yargı sisteminin yerine konulmaya çalışılan bir kurum görüntüsü ile sunulduğunun altı çizildi. Arabuluculuk sürecinin, yargılama sürecinden farklı işlediği ve daha esnek olduğuna; öncelikle yargı mensuplarının inanması gerektiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
"Bu yöntemin birçok uyuşmazlığın yargı önüne gitmesini önleyerek yargının daha rahat çalışmasına imkan veren bir kurum olarak düzenlemesi gerekir. Alternatif çözüm yollan konusunda özel eğitim almış avukatların arabulucu olarak atanmasını sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollan uygulamasında avukatların rolü açıklıkla belirlenmelidir. Yürürlükteki mevzuatımızda avukatlar arabuluculuk olarak nitelenebilecek çalışmaları başarı ile sürdürmektedir"
-"YENİ BİR MESLEK TÜRÜ YARATILIYOR"-
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasa Tasarısı hakkında temel görüşün, arabuluculuk hizmetinin avukatlar, barolar ve Türkiye Barolar Birliği tarafından yerine getirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, bu nedenle de tasarının tümüyle yeniden düzenlemesi gerektiğinin altı çizildi. Arabuluculuğun avukatlar aracılığıyla kurumlaştırılmasının sağlanması gerektiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
Sadece hukuk fakültesi mezunu olanlar ve avukatlar arabulucu olabilmelidir. Arabulucunun düzenleyeceği anlaşma belgesinin yetkili İcra mahkemesine sunularak icra edilebilirliğine ilişkin bir şerh talebinde bulunulması da böyle bir talebin avukat tarafından hazırlanarak ve avukat aracılığı ile mahkemeye sunulmasını ve takibini gerekli kılmaktadır. Arabuluculuğun doğrudan Adalet Bakanlığı'na bağlı bir kurum olarak düzenlemesi sakıncalıdır. Örgütlenmenin ve eğitimin Türkiye Barolar Birliği ve barolar bünyesinde yapılması gerekir. Bugün ülkemizde avukat olabilmek için bir yıllık staj dışında, herhangi bir sınav koşulu bulunmaz iken avukatın arabuluculuk yapabilmesi için arabuluculuk sınavım başarma koşulu getirilmesini uygun bulmuyoruz. Tasarı, ‘Hukuk fakültesini bitiren herkes avukat olabilir ancak arabulucu olamaz' anlayışındadır. Yeni bir meslek türü yaratılmaktadır. Ancak arabuluculuk mesleği icra edilirken arabulucunun başka isler de yapıp yapamayacağı belli değildir. Sayın milletvekillerimizden bir kez daha bu Tasarıya karşı çıkmaya çağırıyoruz."(ANKA)