ANKARA (İHA) - Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, termik santral atığı yüklü "Ulla" isimli geminin batmasından sonra İskenderun Körfezi'nin, insan ve çevre sağlığı tehdidi altında olduğu iddiasında bulundu.
TTB tarafından hazırlanan, "Zehirli Atık Yüklü Gemiler Raporu"nda, Türkiye'de insan ve çevre sağlığına verilen önemin İskenderun Körfezinde, yükünün termik santral atığı olduğu bildirilen "Ulla" adlı geminin batması ile bir kez daha gündeme geldiği belirtildi. Her gün İstanbul Boğazı'ndan geçen tonlarca petrol yüklü tankerlerin, Balya İlçesi'ndeki açıkta depolanmış atıklarıyla çevreyi sürekli kirleten tarihi kurşun madeninin, çevresindeki köylerin sularında izin verilen en üst limitin 25 kat fazlasıyla arsenik bulunmasına neden olan ve tam bir hukuksal skandal haline gelen Bergama Altın Madeni'nin ve kurulduğundan bugüne kadar bacalarından izin verilen limitlerin 20 kat fazlasına ulaşan kükürtdioksiti insanların soluduğu havaya veren Yatağan Termik Santrali'ni 'kötü' birer örnek olarak gösteren raporda, en son Ulla gemisinde yaşananların 'ibret vesikası' olduğu ifade edildi.
Tüm bunların Türkiye'de geçmişte ve şu anda yönetimde bulunan hükümetlerin çevre politikasının olmayışının, var olan yasaların uygulanmayışının, çevre ve insan sağlığına verdikleri büyük önemin çok ciddi kanıtları olduğunu vurgulayan TTB raporunda, şu ifadelere yer verildi:
"Çevremizin ve insanlarımızın sağlığını koruyucu önlemler almak için daha ne bekleniyor? İskenderun'da batan gemide İspanya'dan getirilmiş 2 bin 200 ton kalıplaşmış termik santral külü yani tehlikeli atık bulunmaktadır. Yasalarımıza ve uluslararası sözleşmelere göre tehlikeli atık ithali yasaktır. Ancak günümüz dünyasında, gelişmekte olan birçok ülkeye gelişmiş ülkelerin atıkları depolanmaktadır. Bu son örnek, ne yazık ki Türkiye için bir ilk değildir. Atıkların yavaş yavaş suya karışarak doğrudan veya dolaylı yollarla (örneğin balıklarla) insanlara ulaşarak sağlık riski oluşturması kaçınılamayacak bir sonuçtur. Bunların bazıları kısa erimde, ancak çoğunluğu uzun erimde (10 yıl ve daha sonra) ortaya çıkması beklenmelidir. Geminin yükünün termik santral külü olduğunun bilinmektedir. Ancak atık içeriği ile ilgili daha önceden yapılmış olan incelemelerin sonuçları, kamuoyu ile bu güne kadar paylaşılmamıştır. Atık içeriği kamuoyuna açıklanmalıdır. Atık içeriğinin tam olarak ne olduğunun bilinmesi çevre ve insan sağlığına etkilerini değerlendirmek açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlık ile ilgili etkiler değerlendirilirken kuşkusuz maruziyetteki toksik madde miktarı, etki şekli ve süresi önem taşımaktadır. Atık içeriği bilinmemekle birlikte yükün niteliği düşünülerek olası riskler açısından bir değerlendirme yapılabilir. Batan geminin zehirli atığında, basına yansıdığı şekliyle krom bulunduğu belirtilmektedir. Ancak termik santral külü içinde krom dışında arsenik, baryum, kobalt, kurşun, cıva, nikel, manganez, çinko, vanadyum, bakır gibi ağır metaller bulunmaktadır. Bu metallerin çok değişik ve tehlikeli sağlık etkileri bulunmaktadır."
TTB raporunda, söz konusu metallerin etkileri ise şöyle sıralandı:
"Arsenik: Cilt kanseri, duyu bozukluğu, reflekslerde kayıplar, anemi, kalp yetmezliği, lösemi (kan kanseri), lenf sistemi kanserleri, siroz, karaciğer tümörü, akciğer kanseri, böbrek yetmezliği, üremi, doğumsal anomaliler, bebekte gelişme geriliği.
Krom: Ciltte ülserasyon, ciltte alerjik reaksiyon, solunum sisteminde, böbrekler, karaciğer, mide barsak sisteminde harabiyet, akciğer kanseri.
Kobalt: Akciğer ve kalpte harabiyet ve işlev bozuklukları. Kan şekerinde, kolesterol ve yağ düzeylerinde artış.
Kurşun: Beyin harabiyeti ve ölüm, körlük, böbrek harabiyeti ve kanseri, bellek bozukluğu, akciğer kanseri, mide-barsak kanserleri, düşük, kısırlık.
Cıva: Hayal görme ve hafıza kaybı, kişilik bozukluğu, nefes almada güçlük, akciğerde sıvı toplanması, böbrek yetmezliği ve üremi, vücudun değişik yerlerinde nedensiz
kanamalar.
Nikel: Ciltte alerji, astım.
Manganez: Baş ağrısı, bulantı, denge bozukluğu, duygusal ve davranışsal bozukluklar.
Çinko: Çeşitli deri hastalıkları, solunum yollarında tahriş ve zatüre, nefes almada zorluk, zatülcemp, kanlı balgam, tüm organlarda kanser.
Bakır: Görme bozukluğu ve kaybı, karaciğer harabiyeti.
Daha önceden geminin atıklarından alınan örneklerin incelendiği, ancak sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmadığı bilinmektedir. Ayrıca 15 Eylül 2004 tarihinde, geminin battığı yerden farklı derinlik ve uzaklıklardan örnekler alınmıştır. Alınan tüm örneklerin sonuçları en kısa zamanda açıklanmalıdır. Toplumun bilgi edinme hakkına uygun davranılmalıdır."
markasıdır.
Haber Gönder
