HABER

Kapat

Yargıtay'dan tartışılacak karar

ANKARA (AA)- Yargıtay Ceza Genel Kurulu, alkollü araç kullanırken yakalanan bir vatandaşa, "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan verilen adli para cezasını yerinde görmedi.

Alkol alan bir kişininin emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olduğunun her somut olayda saptanmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Genel Kurul, alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasına rağmen kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanabildiği hallerde "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçunun oluşmasına olanak olmadığına işaret etti.

Alkollü araç kullanırken yakalanan Ercan G. adlı vatandaş, trafikten men edilerek, Çorum 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce, "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan adli para cezasıyla cezalandırıldı.

Adalet Bakanlığının, bu kararın kanun yararına bozulmasını istemesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu.

Daire, "alkollü olarak araç kullandığı belirlenen sanığın, araç kullandığı sırada alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olduğuna dair tıbbi bulgular veya sanığın dışa yansıyan davranışlarına bağlı olarak yapılan bir tespit ve delil olmaması karşısında sanığa atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşmayacağına" işaret etti.

Başsavcılık itiraz etti

İtiraz yoluna başvuran Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise polis memurları tarafından yapılan ölçümde 1.56 promil düzeyinde alkollü olduğu belirlenen sanığın sevk edildiği hastanede düzenlenen doktor raporuyla ileri derecede alkollü olduğunun tespit edildiğini, promil değerinin alınamadığını vurgulayarak, bu konuların trafik ceza tutanağı içerdiğini belirtti.

Başsavcılığın itirazında, sanığın ilgili yönetmeliğin izin verdiği miktarın 3 katından daha fazla miktarda alkollü durumda olduğuna işaret edilerek, şöyle denildi:

"Bu kadar yüksek promil değeri taşıyan alkollü olma durumunda, kişinin emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olduğunun ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Mevcut duruma göre, sanığın alkolün etkisiyle güvenli bir şekilde araç kullanamayacağının tıbben saptanmasına da gerek bulunmamaktadır. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşması nedeniyle yerel mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerindedir."

Başsavcılık, bu nedenlerle özel daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesini istedi.

Kurul kararı
Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nin kararını yerinde görerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını oy çokluğuyla reddetti.

Kurul'un kararında, Türk Ceza Kanunu'nun, alkollü araç kullanımında verilecek cezalara ilişkin 179. maddesinin 3. fıkrasında, "alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olmasına rağmen araç kullanan kişinin cezalandırılmasının" öngörüldüğü belirtildi.

Bu maddeyle yaptırım altına alınan eylemin, alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle "emniyetli bir şekilde" araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması olduğu belirtilerek, bu suçun kasıtla işlenebilecek bir suç olduğu vurgulandı. Kararda, şöyle denildi:

"Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmayıp, kişinin bu halde emniyetli şekilde araç kullanamayacağını bilerek araç kullanması gerekmektedir. Kişinin emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olduğunun her somut olayda saptanması zorunludur. Bir başka anlatımla, alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasına rağmen kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanabildiği hallerde bu suçun oluşması olanaksızdır" denildi.

Olay yerine çağrılan trafik görevlilerince sanık hakkında, süratli araç kullanmakla ilgili bir işlem yapılmadığı kaydedilen kararda, "Sanığın, ileri derecede alkollü olduğuna ilişkin rapor düzenlenmiş, ancak emniyetli bir şekilde araç kullanamayacak halde olduğuna ilişkin olarak uzman hekim tarafından verilmiş bir rapor da bulunmamaktadır. O halde sanığın yalnızca alkollü araç kullanması nedeniyle TCK'nın 179/3. maddesi uyarınca cezalandırılmasına olanak bulunmamaktadır" denildi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat