HABER

Yaşlılık hastalığı olarak biliyorduk! Meğer gerçek çok başkaymış: Artık gençlerde de görülüyor!

Kimileri geçici kimileri kalıcı olmak üzere birçok hastalık türü var. Hastalıklar kendi içinde çocuk, kadın, erkek ve yaşlı hastalığı gibi gruplara ayrılıyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlılık hastalığı olarak bilinen bir hastalık türünün artık gençlerde de görülebildiği ortaya çıktı. Uzman doktor, "Genç yaş grubunda da giderek daha fazla teşhis ediliyor" diyerek uyarılarda bulundu.

Yaşlılık hastalığı olarak biliyorduk! Meğer gerçek çok başkaymış: Artık gençlerde de görülüyor!

Nöroloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Hasan Armağan Uysal, erken başlangıçlı demans hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Uysal, demansın genellikle yaşlılık hastalığı olarak bilindiğini ancak bu sorun gençlerde de görülebildiğini ifade ederek, "Geçmişte yalnızca ileri yaş hastalığı olarak görülen demans, artık genç yaş grubunda da giderek daha fazla teşhis edilmektedir" dedi.

Gençlerde görülen demansın belirtileri, genellikle depresyon, anksiyete ya da iş stresiyle karıştırılabildiği için tanı zorlaşıyor ve teşhiste geç hareket edilebiliyor.

DEMANS

Uysal, "Geçmişte yalnızca ileri yaş hastalığı olarak görülen demans, artık genç yaş grubunda da giderek daha fazla teşhis edilmektedir. Erken Başlangıçlı Demans (EBD), 65 yaşından önce ortaya çıkan demans türlerini kapsamaktadır. EBD, bireyin hem iş hem de sosyal hayatını dramatik şekilde etkileyebilmektedir" dedi.

demans beyin unutkanlık hafıza

Alzheimer ve diğer demans türlerinin genellikle yaşlı popülasyonla ilişkilendirildiğini söyleyen Uzm. Dr. Hasan Armağan Uysal, "Depresyon, anksiyete ya da iş stresi ile karıştırılan EBD'de tanı geciktiğinde hem hastalar hem de aileleri için ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Özellikle davranışsal varyant Alzheimer, kortikobazal dejenerasyon ve Lewy cisimcikli demans gibi hastalıkların erken belirtilerinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir" diye konuştu.

"GENETİK FAKTÖRLER DAHA ÇOK ETKİLİ OLABİLİYOR"

iStock-1126707579

45 yaş altındaki vakalarda daha çok genetik faktörlerin etkili olduğunu belirten Uzm. Dr. Hasan Armağan Uysal, 2024'te yapılan araştırmalarla birlikte demans risk faktörlerine yüksek LDL kolesterol düzeyi ve tedavi edilmemiş görme kaybının eklendiğini anlattı. "MRI, beyin omurilik sıvısı ve PET gibi ileri belirteç ve görüntüleme yöntemleriyle beyin ağlarının nasıl etkilendiği artık daha iyi anlaşılabilmektedir" diyen Uzm. Dr. Hasan Armağan Uysal yaptığı sunumda, kolinerjik tedaviler, yaşam tarzı değişiklikleri ve bireyselleştirilmiş yaklaşımlarla ilgili bilgi verdi.

"DEMANS SADECE BELLEK KAYBI DEĞİLDİR"

iStock-1319438056

Uzm. Dr. Hasan Armağan Uysal, EBD'nin sadece bellek kaybıyla sınırlı olmadığını, bazı hastalarda davranış değişiklikleri, yürütücü işlev bozuklukları, dil kaybı ve hatta görsel algı bozukluklarıyla başlayabileceğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: "Bu nedenle kişilik değişiklikleri, iş performansındaki ani düşüşler ve sosyal geri çekilme de demans belirtisi olabilir.

Erken tanı konulabilirse, hastalık sürecini yavaşlatmak, hastaya daha iyi bir yaşam kalitesi sunmak ve bakım süreçlerini organize etmek mümkün olabilir. Ancak bunun için hem hasta hem de hekim farkındalığının artması gerekmektedir. Toplumda bu konuda bilincin artırılması için farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir. EBD konusunda çalışan multidisipliner merkezler yaygınlaştırılmalıdır. Genetik testler ve biyobelirteçler daha erişilebilir hale getirilmelidir. Bakım süreçleri, genç hastaların ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır."

(İHA)

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Okuyucu Yorumları 0 yorum

En Çok Aranan Haberler