Kalbi besleyen atardamarlarda meydana gelen bir tıkanma durumu aniden oluşabilir. Bu durum kalp kasının yeteri kadar oksijen almamasına neden olur ve kalp dokusunda hasar oluşur. Kalp dokusunun yeterince kanlanamadığı her an da kalıcı hasarların gelişmesi riski artar. Kalbe kan akışı sağlamaktan sorumlu olan damarların duvarlarında yağ oluşması plak adındaki yapıları meydana getirir. Bu plaklar da zaman içinde çoğalır ve damarı daraltır. Üzerlerinde oluşan çatlaklarda meydana gelen pıhtılar ya da duvardan kopan plaklar da kalp krizine yol açar.
Kalp krizi anında görülen en net belirti kalp ağrısıdır. Ağrı göğüs duvarının arkasında hissedilir ve göğüs kafesinde ağırlık oluşması şeklinde ifade edilebilir. Bu baskı ve ağırlık sol kola, omuzlara, sırta, çeneye, boyuna vurur. Genel olarak tüm bu durumlar 10 ya da 15 dakika boyunca devam eder.
Koroner damarları genişleten nitrat içeren ilaçlar ya da dinlenmek kalp krizi esnasında oluşan ağrının azalmasını sağlayabilir. Bunlar dışında gelen çeşitli hisler ve belirtiler halinde vakit kaybetmeden müdahale edilmeli ve en yakın sağlık kurumuna gidilmelidir.
Kişiler kalp krizi anında yoğun ağrılar hissederler. Bunun dışında baş dönmesi, mide bulantısı, nefes almada zorluk yaşama, kalp ritminde bozukluk gibi durumlar da kalp krizi yaşanan anda hissedilen diğer durumlardır. Kalp krizi anında genelde şu durumlar yaşanır:
Bir kişi kalp krizi geçiriyorsa vakit kaybetmeden müdahale edilmelidir. Sağlık deneyimi ve ilk yardım bilgisi olan kimse yoksa mutlaka ambulansın gelmesi beklenmelidir. Kalp krizinde yapılması gerekenler şunlardır: