Çavuşoğlu: PKK/YPG devleti kurmak istiyorlardı
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Barış Pınarı Harekatı'na başladıktan sonra büyük kıyamet koptuğunu belirterek, “Çünkü burada bir terör devleti kurmak istiyorlardı. Biz büyük oyunu bozduk. Burada PKK/YPG devleti kurmak istiyorlardı. Ve bunun başını da Fransa ile İsrail çekiyor, çok açık konuşuyorum. Kıyametin kopmasının sebebi budur" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi'nde 4'üncü Uluslararası Türk-Alman İlişkileri Sempozyumu ile 2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Törene Vali Münir Karaloğlu, AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Akademik yılın 'Sahada ve Masada Güçlü Diplomasi' konulu ilk dersini veren Bakan Çavuşoğlu konuşmasında, Türkiye ile Almanya'nın çok büyük bağlarla birbiriyle bağlı olduğunu belirterek, “Her zaman zor şartlarda dahi ilişkilerini sürdürmeye çalışan iki önemli Avrupa ülkesidir. İlişkilerde bazen iniş çıkışlar olabilir. Bugün Almanya ve hepimizi etkileyen çok önemli sorunlarla ancak birlikte baş edebileceğimizi biliyoruz. Bugüne kadar AB süreci dahil, göç mutabakatı, terör sorunları gibi en önemli konularda bizim en önemli muhatabımız Almanya olmuştur. Burada özellikle sayın Merkel'in liderliğini belirtmek istiyorum. Almanya ve Avrupa ülkelerinin karşı karşıya kaldığı ırkçılık gibi sorunlarda neler yapılabileceği konusunda ve ilişkilerimizi daha ileriye götürmek için samimiyet ve kararlılık var. Ama yeni fikirlere de ihtiyacımız var" dedi.
'YURTTA SULH CİHANDA SULH' DEMEK SUYA SABUNA DOKUNMAMAK DEĞİL'
Bugün dünyadaki çatışmaların yüzde 60'ının başta Suriye olmak üzere bu coğrafyada olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "Türk dış politikası bu değişim konusunda nasıl şekillenmeli ve Türkiye dış politikada neler yapıyor? Her şeyden önce cumhuriyet kurulurken Mustafa Kemal Atatürk 'Yurtta sulh cihanda sulh' demiş, bu temel prensibi muhafaza ediyoruz, geliştiriyoruz ve her zaman barıştan yanayız. 'Yurtta sulh cihanda sulh' demek suya sabuna dokunmamak değil. Kıbrıs'ta Türkler katledilirken susmak değildir. Veya terör bize tehdidini artırırken görmezden gelmek değil. Onun için tam da bu ilkeyi, prensibi destekleyecek şekilde öncelikle tüm bu sorunlar karşısında Türkiye öncelikle kendi milli çıkarlarını korumak zorunda. Bunun için de sahada ve masada güçlü Türkiye olmak zorundayız" diye konuştu.
'365 BİNDEN FAZLA İNSAN GÖNÜLLÜ DÖNDÜ'
Uluslararası ilişkilerde her zaman diyalogdan yana olunduğunu belirten Çavuşoğlu, diplomasinin yetersiz kaldığı durumlarda ise bazı adımları atmakta tereddüt edilmemesi gerektiğini belirterek, Suriye'de Barış Pınarı Harekatı ile ilgili detaylı süreci anlattı. Çavuşoğlu, şöyle dedi: “Biz Suriye'nin öncelikle istikrarını istiyoruz. Sınır bütünlüğü konusunda herkesten daha fazla hassasız. Çünkü en çok bizi ilgilendiriyor. Şu anda yönetilemeyen bir Suriye'den en çok kim etkileniyor, biz etkileniyoruz. Aynı şekilde yanı başımızdaki Suriye'de terör örgütlerinin bulunmasını istemeyiz. Suriye'de kalıcı çözümün siyasi çözüm olduğunu da çok iyi biliyoruz. Ateşkesin İdlib'de ya da muhalefetle iktidar arasındaki bu çatışmaların durması konusunda en çok çaba sarfeden ülkeyiz. Ama yanı başımızda bu kadar terör örgütü varken kendimizi güvende hissedebilir miyiz, hayır. İşte o nedenle Suriye'de biz önce Fırat Kalkanı, sonra da Zeytin Dalı harekatlarıyla 4 bin kilometrekarelik alanı terör örgütlerinden temizledik. DAEŞ, YPG ve PKK'dan. Buralara şimdi 365 binden fazla insan gönüllü döndü, onlara da yardım ediyoruz."
'BURADA PKK/YPG DEVLETİ KURMAK İSTİYORLARDI'
Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yol haritasını özetleyen Bakan Çavuşoğlu, öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump'ı arayıp, 'Sizinle yaptığımız çalışmalarda biz hiçbir netice alamadık. Siz halen devam ediyorsunuz o yüzden biz kendi operasyonumuzu, harekatımızı başlatıyoruz' dediğini belirterek, şöyle devam etti: “Trump dinledi, en sonunda dedi ki, 'Hapishanelerdeki DAEŞ'li teröristler ne olacak?' Cumhurbaşkanımız da, 'DAEŞ'liler herkesten önce bizim düşmanımız, ülkelerin alması için söyleriz, beraber de çalışırız, eğer almazlarsa serbest bırakmayız. Serbest bıraksak ilk önce bizi vururlar. Dolayısıyla yargıya hesap vermeleri konusunda gereğini biz yaparız' dedi. Biz harekatı başlattıktan sonra büyük bir kıyamet koptu. Nasıl kıyamet koptu, maalesef dostumuz Almanya da BM ve AB içinde bu kıyameti koparanların içindeydi Fransa ile beraber. Biz Afrin bölgesinde de YPG ile mücadele ettik. O zaman da eleştiriler vardı. Ve o günkü anlatımlarımız ve bildirimlerimizin 10 katını burada yaptık. Neden kıyamet koptu. Burada da YPG, orada da YPG var dedik. Çünkü burada bir terör devleti kurmak istiyorlardı. Biz büyük oyunu bozduk. Burada PKK/YPG devleti kurmak istiyorlardı. Ve bunun başını da Fransa ile İsrail çekiyor, çok açık konuşuyorum. Bugüne kadar hiçbirisinden 'Yok hayır, böyle bir çaba içinde olmadık' diyen de olmadı. İlk defa söylemiyorum. Kıyametin kopmasının sebebi budur."
'SAHADA VE MASADA GÜÇLÜ OLURSANIZ BUNLARI YAPABİLİRSİNİZ'
ABD ile yapılan mutabakat ve verilen 120 saat sürede YPG'lilerin büyük bölümünün çekildiğini, arada tek tük olabildiğini, bunların da temizleneceğini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Tam 5 gün sonra dünyanın ikinci süper gücü Rusya ile de bir anlaşma yaptık. Gittik müzakere ettik. Rusya'yla vardığımız mutabakatın özü şudur. 30 km derinliğe kadar tüm YPG/PKK'lılar çıkarıldı. Yani biz iki mutabakatla istediğimizi aldık. Anlattıklarımın özeti, sahada ve masada güçlü olursanız bunları yapabilirsiniz. Biz her zaman diplomasi, çözümden yanayız ve biz her zaman sözümüzü tutarız ve muhataplarımızdan da verdikleri sözleri tutmasını bekliyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -
===============
1,5 aylık ikizler ile 2 yaşındaki kız, apartman girişine terk edildi (2)
SAĞLIK DURUMLARI İYİ
Konya'da bir apartmanın giriş katına terk edilmiş olarak bulunduktan sonra Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil Servisi'nde tedaviye alınan ikiz bebekler ile kız çocuğunun sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Asistan Doktor Ayşegül Yücel şunları söyledi:
"Çocuklar genelde Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgede terk edilmiş halde bulunmuş. Geldiklerinde sağlık durumlarıyla ilgili bir problem yoktu. Ancak bakımsız olduklarını gözlemledik. Vücut ısıları düşmüştü. Kıyafetlerini değiştirip, beslemelerini sağladık. İlk muayelerini gerçekleştirdik. Herhangi bir olumsuzluğa rastalamadık" dedi.
Hastene personelinin Zeynep, Elif ve İbrahim isimlerini koyduğu bebekler ve kız çocuğunun durumu hakkında Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri de hasteneye gelerek bilgi aldı.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Çocuklardan detay
- 2 yaşındaki kızın poğaca ve gazoz içmesi
- Bebekleri biberonla mama verilmesi
- Dr. Yücel röp.
- Genel ve detay
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
=========================
Genç çiftçi, elektrik akımına kapıldı
AKSARAY'da patates tarlasındaki trafonun kablolarını çalınmaması için söken çiftçi Onur Gültekin (19), elektrik akımını kapılıp, yaralandı. Hastaneye kaldırılan Gültekin'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
Olay, bugün saat 16.00 sıralarında Koçpınar köyünde meydana geldi. Onur Gültekin ve ağabeyi Emrah Gültekin, tarlaya gidip yetiştirdikleri patatesin hasadını yaptı. Onur Gültekin, sulamada kullandıkları trafonun kablolarını, çalınmaması için sökmek isterken elektrik akımına kapılıp, yaralandı. Ağabeyinin çağırdığı ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Gültekin'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü
------------------
- Yaralının ambulanstan indirilmesi
- acil servise alınması
- Hastane dışından detay
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA))
=============================
İsmail Demir: Bu badireleri başka ülke yaşasa belini doğrultamazdı (2)
'TEKNOLOJİNİN TÜM ALANLARINDA MİLLİ POLİTİKALARIN OLUŞMASI GEREKİYOR'
Savunma Sanayii Başkanı Demir, Gaziantep Sanayi Odası'nda düzenlenen 'Savunma Sanayii Buluşmaları' konulu toplantıya katıldı. Programa Demir'in yanı sıra Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, milletvekilleri ve iş insanları katıldı.
Toplantıda konuşan Demir, yerli ve milli politikaların oluşması gerektiğini ifade ederek, "Savunma sanayinde yerli ve milli olmanın önemini gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Daha da önemlisi teknolojinin tüm alanlarında yerli ve milli politikaların oluşması gerekiyor. Burada Türkiye'nin kaynaklarını maksimum ölçüde kullanmak, dışarıya bağımlılığımızı olabildiğince azaltmamız lazım. Bu günlerde bu bağlılığın azaltılması gerektiğini iliklerimize kadar hissediyoruz. Ortak olduğumuz bazı programlarda bile ortaklığın zararına olsa bile bize karşı oluşturulan tavırları hepiniz görüp izliyorsunuz" diye konuştu.
'MİLLİ MUHARİP UÇAK PROJEMİZE KISMEN BAŞLADIK'
Başkan Demir, birçok projenin yapının devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Savunma sanayinin tabana yayılması derken, şu anda savunma sanayisi projelerine baktığımız zaman yaklaşık 700'e yakın projemiz mevcut. Bu projelerin toplam değerine baktığımızda kabaca 60-70 milyar dolar bir proje portföyü oluşabiliyor. Bu projelerin bir kısmı kararlaştırılmış bir kısmı ise kısmen yürüyor. Mesela 'Milli Muharip Uçak' projemiz aslında 8-10 milyar dolara varan bir proje olmasına rağmen bir kısmına başlamış durumdayız. Kısacası ana yüklenicilerimize getirdiğimiz yükümlülükler arasında sanayinin tabana yayılması bir gereklilik olarak duruyor. Ama bugün baktığımızda manzara olarak savunma sanayinin Ankara'ya yoğunlaştığını görüyoruz. Belirli bir temelin olması önemli ama Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki kabiliyetlerin kullanıldığını görmek ve kaynakların israf edilmesine engel olmak çok önemli. O bakımdan çeşitli illerimize gidip, maddeleri geliştirip oradaki yetkinlikleri tespit edip, bir katma değer oluşturmaya çalışıyoruz. Bu anlamda hem endüstriyel etkinlikleri değerlendirmek yetenekleri ortaya çıkarmak amacıyla hem de akademisyenler ve bilimsel enlemdeki kabiliyetleri ortaya çıkarmak amacıyla envanter çalışmalarımız devam ediyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Toplantıya katılanlar
- İsmail Demir'in kouşması
- Genel ve detay görüntüler
Haber:Mustafa KANLI- Kamera: Kadir GÜNEŞ- GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 335 MB
==============================
Festivalde, biletli gençlerin 'koltuk' ısrarı
ANTALYA Altın Portakal Film Festivali'nde, özel gösterim kapsamındaki 'Nuh Tepesi' filmini izlemek isteyen 2 genç, satın aldıkları koltuklardan biletsiz kişilerin kalkmalarını istedi. Gençler uzun süre ayakta bekleyince film, 10 dakikalık gecikmeyle başladı. Seyirciler ise ayaktaki gençlere alkışlarla destek verdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce bu yıl 56'ncısı düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin son gününde de AKM'deki salonlarda film gösterimleri yapıldı. Festival kapsamında, Aspendos Salonu'nda, Adana Altın Koza Film Festivali'nde 'en iyi film' ödülünü alan Haluk Bilginer ve Ali Atay'ın başrolde oynadığı 'Nuh Tepesi', özel gösterimle seyirciyle buluşturuldu. Filme sinemaseverler, yoğun ilgi gösterdi. Merdiven boşluklarının bile dolduğu salonda 2 genç, bilet satın aldıkları koltuklara başkaları oturduğu için ayakta kaldı. Gençler, uzun süre koltukların önünde ayakta bekleyerek, biletsiz seyircilerin kalkmasını istedi. Koltuklarda oturan 2 kişi ise kalkmamakta direndi. Festival ekibi de uzun süre biletsiz kişileri kaldıramadı. Salonun ortasında 2 genç ayakta kalınca film başlatılamadı. Diğer seyircilerin de dahil olduğu protestoda sinemaseverler, 'kalk, kalk' diyerek, alkışlarla tempo tuttu. Gençlerin ısrarlı bekleyişi sonrası biletsiz 2 kişi, koltuktan kalkarak, salondan ayrıldı. Film, yaklaşık 10 dakika gecikmeyle başladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
- Salonda tepki gösteren vatandaşların görüntüsü
- Koltuklarına oturmak isteyen gençlerin görüntüsü
- Kalmak istemeyen iki kişinin görüntüsü
- Salondan çıkarılışları
251 MB /// 2.15 SN (HD)
Haber: Semih ERSÖZLER- Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA, (DHA)
================================